Bidibidi Yenileniyor !
23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com
[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü
[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler
KAYDOL
 
	23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com
[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü
[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler
KAYDOL
'IŞÇI IÇIN IYI OLAN, EKONOMI IÇIN DE IYIDIR'
- denizindibi
 - Yıldızlaşan Üye

 - Mesajlar: 6120
 - Kayıt: 10 Tem 2008, 16:21
 - Konum: denizin dibinden....
 
'IŞÇI IÇIN IYI OLAN, EKONOMI IÇIN DE IYIDIR'
'IŞÇI IÇIN IYI OLAN, EKONOMI IÇIN DE IYIDIR'
Türk -Iş Bilim Kurulu Tarafından Hazırlanan Raporda, 'Işçi Için Iyi Olanın, Ekonomi Için de Iyi Olduğu' Belirtilerek, Ekonominin Bugünkü Koşullarında, Işçilerin Maliyet Unsuru Olarak Değil, Bir Harcama Unsuru Olarak Görülmesi ve Desteklenmesi Gerektiği Vurgulandı.
Türk-Iş Bilim Kurulu tarafından hazırlanan raporda, ''işçi için iyi olanın, ekonomi için de iyi olduğu'' belirtilerek, ekonominin bugünkü koşullarında, işçilerin maliyet unsuru olarak değil, bir harcama unsuru olarak görülmesi ve desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
Türk-Iş'in, ekonomideki gelişmeleri izlemek üzere çeşitli üniversitelerden bilim adamlarının katılımıyla oluşturduğu Bilim Kurulu, ilk raporunu konfederasyona sundu.
''Istihdamın Korunması ve Geliştirilmesinde Uygulanması Gereken Para ve Maliye Politikaları'' isimli raporda, bütün dünyayı etkileyen küresel kriz sürecinde, istihdamı ve ülkenin döviz üretme yeteneğini arttırıcı uzun dönem politikalar ile bunlarla uyumlu kısa dönem politikaların öncelikli olarak ele alınması gerektiği ifade edildi.
Raporda, bu yıl işsizliğin 3 milyona çıkmasının beklendiği kaydedilerek, işsizliği bu rakamda sabit tutmak için bile, Türkiye ekonomisi için gerekli asgari büyümenin yüzde 5,5-6 olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye ekonomisinin, kısa dönemde hızlı biçimde potansiyel büyüme oranına yaklaşması gerektiği vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi:
''Kamuoyuna güven vermek amacıyla, kısa dönemde tercih edilen politika uygulamalarının, uzun dönemde Türkiye ekonomisinin potansiyel büyüme oranının arttırılması hedefine hizmet edeceği, uzun dönem hedefi ile çelişmeyeceği, politika uygulayıcılar tarafından kamuoyuna açıklanmalıdır.
Türkiye'nin temel sorunu bu çerçevede değerlendirildiğinde, 'Türkiye ekonomisinde kriz koşullarında uygulanacak program IMF ile mi uygulanmalı, IMF'siz mi uygulanmalı?'' sorusu aslında çok anlamlı görünmemektedir. Çünkü Türkiye ekonomisinin IMF'ye başvurmasının temel nedeni cari açık, yani döviz açığıdır. Türkiye ekonomisi, döviz açığı sorununa kalıcı çözümler üretebildiği takdirde IMF ile program yapma zorunluluğu da ortaya çıkmayacaktır. Dolayısıyla bundan sonraki dönemler için IMF'siz politika uygulamalarının hayata geçirilebilmesi için cari açığın yapısal nedenlerini gözeten uzun vadeli bir bakış açısı geliştirilmelidir. Böyle bir bakış açısı kısa vadeli önlemlerin uzun vadeli bir bakış açısıyla biçimlendirilmesini gerektirmektedir.''
Raporda, Türkiye'de hayat standartlarını yükseltmenin, ekonominin mal ve hizmet üretme potansiyelini arttırmanın sadece 3 yolu bulunduğu belirtilerek, bunlar, ''iş gücü miktarını ve kalitesini arttırmak'', ''sermaye stokunu arttırmak'', ''ekonominin teknolojik yenilik yapma kapasitesini arttırmak'' olarak sıralandı.
''Krizin fırsata dönüştürülmesi para ve maliye politikaları ile değil, ulusal sanayinin katma değer yaratma potansiyelini arttırmaya yönelik bir mikro reform gündemi ile mümkün gözükmektedir'' denilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
''Bu süreçte oluşturulacak bir politika demetinin ana fikri şu olmalıdır: 'Işçi (ve genel olarak çalışanlar) için iyi olan ekonomi için de iyidir. Durgunluk koşullarında işçi için iyi olan, ekonominin bütünü açısından bir aksaklık yaratmayacaktır. Çünkü Türkiye ekonomisinde bugünün ekonomik koşullarında işçi bir maliyet unsuru olarak değil, bir harcama unsuru olarak görülmelidir.''
Türkiye'de 2002'nin başından beri para politikası rejimi olarak enflasyon hedeflemesi, döviz kuru rejimi olarak esnek kur sistemi uygulandığına ve sermaye hareketlerinin serbestliğinin devam ettiğine dikkat çekilen raporda, bu üç olgunun bir bütün olarak parasal çerçeveyi oluşturduğu belirtildi.
Bütçe açığının ulaşılabilirliği bulunmadığı öne sürülen raporda, bu durumda bütçe açığının hangi kalemlerde olacağının önem kazandığı kaydedildi. Raporda, yaşanacak seçim atmosferi nedeniyle yerel yönetim harcamalarına özellikle dikkat edilmesi gerektiği vurgulandı.
(Anadolu Ajansı)

