Yanlış yerde yanlış kapı çalmayın

[cr@zy]

Içindeki Kapiyi Çal!

Kime sorsam “ Mutlu musun? “ diye bir solukta “ evet “ cevabi alamiyorum. Önce bir düsünüyor ve “ Mutluyum. Ama…” diye devam ediyor.

Eger bir cümlenin içerisine “ ama “ girmisse bir tarafta bir seyler eksik kalmis oluyor. “ Ama “ kelimesi baglaç degil aslinda. Yani bir seyleri birbirine baglamiyor; tam tersi ayraç rolünü üstleniyor. “ Mutluyum. Ama… “ dediginde “ ama “ dan önce söylediginiz hiçbir seyin anlami kalmiyor.

Insanlarin birçogu mutlulugun hemen arkasina “ ama “ ekleyince bir yerlerde bir seylerin eksik kaldigini hissediyorum.

Iyi günde kötü günde insanlarin yasam sevinçlerini korumasi ya da koruyabilmesi saglikli bir ruh halinin en belirgin göstergesi.

Saglikli bir ruh haline sahip olmak için insanin önce içindeki kapiyi çalmasi gerekiyor. Tipki Mevlana’nin dedigi gibi: “ Içindeki kapiyi çal; baska kapiyi degil… ”

Içindeki kapiyi çalinca kendinle yüzlesirsin. Önce su soruyu sorarsin kendine: “ Ben kendimi ne kadar seviyorum? “

Hakikaten kendimizi ne kadar seviyor koruyor ve dikkat ediyoruz? Sabahlari uyandigimizda o günün kalan ömrümüzün ilk günü oldugu bilinciyle önce aynadaki insana tebessüm edebiliyor muyuz?

Sonra tekrar çalin kapiyi. Baskalarini ne kadar seviyorsunuz? Baskalarini severken cinsiyetine irkina diline dinine kiyafetine ve rengine bakiyor musunuz? Yoksa “ Allah yaratti! “ diyerek “ insan oldugu için “ onu seviyor ve yüreginize basiyor musunuz?

Kapiyi tekrar çalin ve sorun kendinize; “ Ait olmayi seviyor muyum? “. Evet ait olmayi sevmek. Saglikli bir ruh halinin önemli bir diger göstergesi.

Ait olmak. Kendinizi evinize ait hissediyor musunuz? Esinize mahallenize apartmaniniza sokaginiza … Eger ait olmayi sevmezse insan mutlu olamaz. Mutlu olamayinca da saglikli bir ruh hali sergileyemez.

Evet ne kadar aitsiniz dünyaya ve ait oldugunuz için mutlu musunuz?

Sonra kapinizi yine çalin ve yeniden çalin. Çalismayi seviyor musunuz? Kendiniz için sehriniz için ülkeniz için dünya insanligi için çalismayi. Bir insan eger çalismayi sevmiyorsa mutlu olamaz dünyada ve saglikli bir ruh hali sergileyemez.

Tekrar içimizdeki kapiyi çalalim ve soralim: “ Ne kadar inançliyim? “ Neye niçin ne kadar ve ne kadar samimiyetle inaniyoruz? Bir seylere inanmak saglikli bir ruh halinin diger bir parçasidir.

Inançli olmak iyi kötü günü kabul etmektir. Inançli olmak suçlamamaktir. Inançli olmak baska inanç ve insanlara saygidir tahammüldür hosgörüdür.

Sonra tekrar iç kapina yönel ve sor: “ Hayallerim var mi? Onlari betona mi gömdüm kuma mi? “

Hayal yoksa umut yoktur mutluluk yoktur. Hayallerinizle yüzlesin sinirlarini zorlayin hayallerinizin… Size yetismese bile baskalarina fayda saglayacak hayallerinizi büyütün.

Yasli Nasreddin Hoca yol kenarinda portakal agaci dikiyormus. Gelen geçen de aciyarak bakiyormus Hocaya. Biri dayanamayaraksormus: “ Yahu Hocam meyvelerini yemege ömrünün yetmeyecegi bir agaci neden dikmeye çalisiyorsun? “
Hoca dogrulmus: “ Ömrümün yetip yetmeyecegini Allah bilir. Ama ben de sen de ömrü bu günleri görmedigi halde fidan dikenlerin meyvelerini yiyoruz. “

Evet… Yanlis yerde yanlis kapi çalmayin. Iyi günde kötü günde yine gülümsemek için içinizdeki kapiyi çalin…