Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

HASTALIKLAR VE TEDAVI YOLLARI 6

Hastalıkların isimleri , açıklamları , bilimsel adları ve tedavi yöntemlerinin paylaşıldığı platformda şifa bulmanız dileklerimizle...
Cevapla
Fachmann
Katılımcı Üye
Katılımcı Üye
Mesajlar: 700
Kayıt: 14 Ara 2008, 00:16

HASTALIKLAR VE TEDAVI YOLLARI 6

Mesaj gönderen Fachmann »

Şarbon

Halk arasında karakabarcık da denilen bu hastalık daha çok kasap, çiftçi veya veterinerlerde görülen ve hayvanlardan, insanlara geçen mikrobik bir hastalıktır. Daha çok yüz, boyun veya kolda bir çıban çıkıp daha sonra patlar. Etrafında da siyah bir kabuk meydana gelir. Öldürücü bir hastalık olduğu için vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Doktora gidinceye kadar aşağıdaki reçeteler uygulanabilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Kuru soğan.
Hazırlanışı : Üç baş kuru soğan ezilir. Hastanın ayaklarına sürülüp, iyice örtülür.
Şeker Hastalığı

Vücudun şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir hastalıktır. Tıp dilinde diabet denir. Pankreas, kandaki şeker miktarını kontrol eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar. Pankreas bu görevini yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir. Aç karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır. Bu miktar yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir. Kandaki şeker miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir.
Şeker durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra :
- Normal kimselerde 80 mg. 140 mg.
- Orta derecede 130 mg. 190 mg.
- Ağır derecede 160 mg. 215 mg.
Iki çeşit şeker hastalığı vardır.
- Şekersiz Diabet :
Hipofiz bezinin arka tarafından salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir.
- Şekerli Diabet :
Pankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus denir.
Şeker hastalığını doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık veya sinir bozukluğudur. Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol oynar. Hastalığın başlangıcında çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır. Idrar miktarı da artar. Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır. Ayrıca devamlı yorgunluk hali görülür. Ileri safhada devamlı baş ağrısı, el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, ter kokusu, adele krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya tam felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür. Şeker hastalığı tedavi edilmezse sonuç damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini, görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz olabilir.
Iki çeşit şeker koması vardır.
- Diabetik Koma :
Daha ziyade şeker hastalarında görülür. Nedeni, insülin verme zamanını geçirmek, gerektiğinden az miktarda insülin vermek, bağırsak iltihabı, bademcik iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır.
- Şeker Eksikliği Koması :
Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit koma, terleme, titreme, çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı duygusallıkla başlar. Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok miktarda karbonhidratlı yiyeceklerle beslenmektir.
Şeker hastaları haftada en az iki kere ılık banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını ılık bir havlu ile ovmalıdır. Kabız veya ishal olmamalıdırlar. Perhiz yapmalıdırlar. Erken yatıp erken kalkmalıdırlar. Ağız, boğaz ve diş sağlığına aşırı özen göstermelidirler. Masaj, beden hareketleri ve açık havada yürüyüşü ihmal etmemelidirler. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Karadut, su.
Hazırlanışı : Beş çorba kaşığı karadut ezilip, suyu çıkarılır. Yemeklerden 10 dakika önce, 1 su bardağı suya 10 damla konup içilir.
Şirpençe

Daha çok ense, sırt ve kaba etlerde beliren birçok çıbanların birleşmesi ile meydana gelen ve çabuk genişleyen bir çeşit kan çıbanıdır. Aşağıdaki reçeteler tedavi amacıyla uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Suteresi.
Hazırlanışı : Çıbanın üzerine, taze koparılmış suteresi yaprağı konur. 15 dakikada bir değiştirilir.
Şişmanlık

Şişmanlık, alınan kalori miktarının yakılan kaloriden daha fazla olması sonucu ortaya çıkan bir metabolizma bozukluğudur. Tıp dilinde obesite denir. Istatistiklere göre şişmanların daha çabuk yaşlandıkları, şeker hastalığı, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer ve safrakesesi hastalıkları, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları, romatizmal hastalıkların tehdidi altında bulundukları belirtilmektedir. Bu nedenle şişmanlıktan kurtulmak için diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir. Ayrıca aşağıdaki reçetelerden de uygulanabilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Yoğurt, patates.
Hazırlanışı : On gün süreyle sadece yoğurt ve patates yenir.
Tansiyon

Kan basıncına tansiyon denir. Kalp her kasılışında belirli miktardaki kanı (90-100 cm³) atardamarlara belirli basınçta pompalar, Bu basınca tansiyon denir. Bu sırada da, kan basıncı en yüksek seviyeye çıkar. Buna büyük tansiyon denir. Kalbin iki kasılışı arasında geçen zaman içinde ise, kan basıncı en düşük seviyeye iner. Buna da küçük tansiyon denir. Büyük tansiyon ile küçük tansiyon arasındaki fark da nabız basıncını gösterir. Tansiyon yaşa bünyeye ve tansiyon ölçüldüğü andaki ruhi veya bedeni duruma göre farklılık gösterir. Yaşlandıkça tansiyon yükselmesi normaldir. Büyük Tansiyon:Kalbin her büzüldüğü anda ölçülen tansiyona Büyük tansiyon denir.Büyük tansiyon kısaca, Kalpten atılan kanın damarlara uyguladığı basıçtır.Küçük Tansiyon: Kalp Dinlenmeye geçtiğinde ölçülen tansiyondur. Kalpten kan atılmış ve gevşemeye geçmiştir.

Tansiyondan Kurtulmanın Yolları: Vucut ağırlığı normal seviyelerde olmalı, Alkol ve sigara içilmemeli, Çay ve kahve az içilmeli, Tuz günde 2 gr. geçmemeli, Şekerli gıdalardan kaçınılmalı, Beyaz et ve balık yenilmeli, Kızartma değil haşlama yenilmeli, Sebze ve meyve arttırılmalı, Bol sıvı tüketilmeli, Stres ve gerginlik olmamalı, Temiz havalı yerde bulunulmalı, Hamur içeren yiyeceklerden uzak durulmalı, Kolalı içecekler içilmemeli, Sosis, salam ve hamburger türü yenilmemeli, Zeytinyağı kullanılmalı, Kalsıyumu bol gıdalardan kaçınılmalı, Yağsız süt ve yoğurt tüketilmeli, Egzersiz ve yürüyüş sıkça yapılmalı
Tansiyon Düşüklüğü

Büyük tansiyon, 11'den aşağı düştüğü zaman tansiyon düşüklüğü vardır. Bu duruma tıp dilinde hipotansiyon denir. Tansiyon, ateşli hastalıklar sırasında, büyük kanamalardan sonra, iç salgı bezi bozukluklarında veya herhangi bir hastalıktan sonraki iyileşme döneminde düşer. Bazı kadınların aybaşı hallerinde, veya sıcakta fazla ter kaybından sonra veya sinirli kimselerde de tansiyon düştüğü görülür. Devamlı olarak tansiyon düşüklüğü önemli bir hastalığın işareti olabilir.Ayrıca Anemi (kansızlık), sıcak, zayıflık, gece uykusuzluğu tansiyon düşüklüğüne meydan verir.
Geçici tansiyon düşüklüğünde Tuzlu Ayran içilir.
Tansiyon Yüksekliği

Büyük tansiyonun kişinin yaşına göre yüksek olmasına halk arasında tansiyon yüksekliği, tıp dilinde ise hipertansiyon denir. Bir çok hastalıkta tansiyon yüksekliği görülür. Mesela kalbin sol bölümünün büyümesinde, böbrek hastalıklarında, damar sertliğinde, kan hücrelerinin çoğalmasında, şişmanlıkta ve iç salgı bezleri hastalıklarında kan basıncı artar. Tansiyon yüksekliğinin belirtileri arasında yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, uykusuzluk, baş ağrısı vardır. Tansiyonu normal seviyeye indirmek amacıyla aşağıdaki reçeteler kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Çilek kökü, su.
Hazırlanışı : Dört bardak suya 20 gram çilek kökü konur. Haşlandıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer kahve fincanı içilir.
Tavukkarası

Az aydınlık yerlerde, görememek şeklinde ortaya çıkan bir çeşit göz hastalığıdır. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Yeşil bakla, su.
Hazırlanışı : Altı bardak suya 1 avuç yeşil bakla konur. Haşlandıktan sonra, hepsi bir kerede yenir.
Temriye - Temreği

Bir çeşit deri hastalığıdır. Yer yer küme küme bir takım kızartılarla kendini gösterir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Arpa.
Hazırlanışı : Bir çorba kaşığı arpa, ateşte yakıldıktan sonra külü temriyelerin üzerine sürülür.
Tırnak çatlağı

Tırnaklarda meydana gelen çatlakları tedavi etmek için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Limon suyu, gliserin, kolonya.
Hazırlanışı : Küçük bir şişeye 1 çorba kaşığı limon suyu, 1 çorba kaşığı gliserin ve 1 çorba kaşığı limon kolonyası konur. Iyice çalkalanıp, tırnakların üstü ovulur.
Tırnak Iltihabı

Tırnak kenarlarında veya altında cerahat birikmesine, tırnak iltihabı denir. Nedeni, ufak kesikler veya sıyrıklar sonucu bakterilerin yerleşmesidir. Iltihaplanan tırnağın kenarında kızarıklık görülür. Ağrı da vardır. Tedavi için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Maydanoz, su.
Hazırlanışı : Dört bardak suya 2 tutam maydanoz konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Maydanozlar, tırnağın üzerine konup, temiz bir bezle sarılır. Aynı işleme iltihap boşalıncaya kadar devam edilir.
Tifo

Mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığın mikrobu çomak şeklindedir. Tifo basili adı verilen bu mikrop, çoğunlukla tifolu hastaların dışkılarında veya idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında görülen deri döküntülerinde bulunur. Tifo salgınına, lağım suları karışmış içme suları veya lağım suları ile mikroplanmış yiyecek maddeleri neden olur. Salgın daha ziyade yaz ve sonbahar aylarında görülür.
Hastalık, mikrop vücuda girdikten yaklaşık 7-15 gün sonra ortaya çıkar. Hastalığın ilk günlerinde yorgunluk ve baş ağrıları görülür. Fakat hasta yatmak ihtiyacını hissetmez. Birkaç gün sonra ateş yavaş yavaş yükselmeye başlar. Iştahsızlık, baş ağrısı, burun kanaması, bronşit, mide ve bağırsak bozuklukları ile birlikte ishal görülür. Ilk belirtilerin ortaya çıkmasını takip eden birkaç gün içinde ateşi daha da yükselir. Göğsünde karnında ve sırtında pire ısırığına benzeyen kırmızı lekeler belirir. Bu günler içinde tansiyon düşer, nabız da yavaşlar. Hastalığın üçüncü haftasında karın gerginleşir ve şişer. Dışkı ise yumuşaklaşır, bağırsak kanamaları görülebilir. Bademcikler iltihaplanmış, hasta zayıflamıştır. Üçüncü haftanın sonlarından itibaren, ateş düşmeye ve diğer belirtiler kaybolmaya başlar. Tifo kalbi, beyni, böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri, göz ve kulak sinirlerini etkiler. Bu nedenle iyi tedavi şarttır.
Hastaya süt, yoğurt, ayran, hoşaf, meyva suları, limonata, portakal suyu, yumurta sarısı, yumurtalı çorbalar, iki kere çekilmiş etten yapılmış köfteler, sebze ve meyve püreleri verilir. Çok su içirilir.
Tifüs

Çok tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalıktır. Halk arasında lekeli humma da denir. Bitler aracılığı ile bulaşır. Tifüsü doğuran nedenler; pislik, aşırı kalabalık yerlerde yaşamak, açlık ve yorgunluktur. Tifüs 12-14 gün devam eder. Riteksiyon denilen tifüs mikrobu, vücuda girdikten bir süre sonra; hastada halsizlik, baş ve bel ağrıları görülür, ateşi yükselir. Dudakları kurur, dili paslanır, yüzü kızarır. 4-5 gün içinde derinin üzerinde ufak kırmızı lekeler ortaya çıkar. Bazı hastalarda, sayıklama, bağırma ve tuvaletini altına kaçırması görülür. Hasta sağlıklı kişilerden ayrı bir yerde bakıma alınır. Eşyaları, bulunduğu yer dezenfekte edilir. Sulu ve sindirimi kolay yiyecekler verilir. Iyi beslenir, vücut temizliğine çok dikkat edilir.
Titremek

Tıp dilinde Tremor denilen titremek, irade dışında meydana gelen bir hastalık belirtisidir. El ve ayak titremesi; daha ziyade, nevroz, isteri veya nevrasteninin belirtisidir. Hafif titremeler, genellikle, guatr, alkolizm, kurşun veya cıva zehirlenmesi ya da ihtiyarlığın işaretidir. Şiddetli titremeler parkinson hastalığı ve uyku hastalığında görülür.
Uçuk

Dudakta veya burun kenarında hafifçe şişmiş, kırmızı ve ağrılı bir leke şeklinde beliren bir hastalıktır. Nedeni, tükürükte bulunan bir çeşit virüstür. Daha ziyade ateşli hastalıklar ve soğuk algınlığı sırasında görülür. Tıp dilinde Herpes simplex denir. Dudak veya burun kenarında meydana gelen kırmızı lekeler, bir süre sonra su toplar, küçük kabarcıkar meydana gelir. Birkaç gün sonra da sararırlar ve kabuk bağlarlar. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Limon suyu.
Hazırlanışı : Uçukların üzerine günde birkaç kere limon suyu sürülür.
Unutkanlık

Herhangi bir hastalığa bağlı olmayan unutkanlığın tedavisinde aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Günlük, çekirdeksiz kuru üzüm.
Hazırlanışı : Ayda 3 gün arka arkaya, 3 gram günlük ile birlikte 10 tane çekirdeksiz kuru üzüm yenir. Bu işlem her ay aynı şekilde tekrarlanır.
Ur

Vücudun herhangi bir yerinde görülen şişliklere halk arasında ur, tıp dilinde ise tümör denir. Iyi huylu, kötü huylu ve iltihabi olmak üzere üç çeşidi vardır. Iyi huylu urların tedavisinde, aşağıdaki reçeteler uyulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Semiz otu, su.
Hazırlanışı : Dört bardak suya 1 avuç semiz otu konur. 20 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Semiz otları urun üzerine sarılır.
Üre-Üremi

Karaciğerde meydana gelip, kan vasıtasıyla böbreklere taşınan ve idrarla dışarı atılan zararlı maddelere üre denir. Ürenin, idrarla dışarıya atılmayıp, vücutta kalmasından meydana gelen hastalığa da üremi denir. Nedeni, böbrek hastalıkları ve prostat büyümesidir. Hastada devamlı baş ağrısı, görme bulanıklığı, hıçkırık, gündüzleri uyuma ihtiyacı ve geceleri de uykusuzluk görülür. Vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Ayrıca tedaviye yardımcı omak amacıyla hastanın üşütmemesi, yorulmaması, düzenli beslenmesi, sigara veya alkolü bırakması gerekir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Lahana, su.
Hazırlanışı : Dört bardak suya 6 tane lahana yaprağı konur. 20 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer kahve fincanı içilir.
Uykusuzluk

Tıp dilinde insomnia denilen uykusuzluğu doğuran nedenler çeşitlidir. Örneğin yorgunluk, mide şişkinliği, hazımsızlık, zayıflatıcı veya uyarıcı ilaçlar, fazla sıcak, rahatsız edici ışık, gürültü sinir bozukluğu, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, ağrılar, kalp veya akciğer hastalıkları, ateş, kaşıntı, günlük olayların etkisi, yatağın uygun olmaması, tedirginlik gibi nedenler uykusuzluğa neden olur. Uykusuzluğu doğuran nedeni bulmak gerekir. Basit uykusuzluklarda yatmadan önce sigara, çay, kahve gibi şeyler içmemek, müzik dinlemek, yatak odasını havalandırmak, bir bardak sıcak süt içmek ve sıcak banyo yapmak çok faydalıdır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de kullanılabilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Kakule, su.
Hazırlanışı : Yatmadan 1 saat önce kabukları çıkarılmış 5 tane kakule yenip üzerine bir bardak su içilir.
Uyurgezerlik

Tıp dilinde Somnambülizm adı verilen bu hastalıkta hastanın şuuru uykuda olduğu halde, duyu organları uyanıktır. Belirtileri hastaya göre değişir. Bazıları uykularında gezer; bazıları ise uykularında konuşur, bağırır, el ve kol işareti yapar. Uyandıkları zaman da uykularında yaptıklarını hatırlamazlar. Daha çok ruhsal bir bozukluğun ifadesidir. Ayrıca başından yaralanmış olanlarda, kanlarındaki şeker oranı düşük veya beyin damarlarında sertleşme olanlarda da uyurgezerlik görülebilir. Bazı kimselerde ise genetiktir. Uykuda gezen hastaların devamlı olarak ailesi tarafından kontrol altında tutulması, başına gelecek herhangi bir kazayı önlemesi açısından faydalıdır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Şerbetçiotu, su.
Hazırlanışı : Dört bardak suya 2 tutam şerbetçiotu konur. 15 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür.
Uyuz

Serkopt denilen gözle zorlukla görülecek kadar küçük olan uyuz böceğinin, üst derinin altına girerek meydana getirdiği kaşındırıcı ve bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Özellikle el, bilek, parmak araları, koltuk altları, karın bölgesi ve kaba etlerde şiddetli kaşıntılar ve çizgi şeklinde yaralar görülür. Yapılacak ilk iş hastanın ve ilişkide bulunduğu kimselerin bütün çamaşırlarını, elbiselerini, yatak örtü ve çarşaflarını yıkamaktır. Sonra aşağıdaki reçeteler uygulanır. Her ilaç tatbik edildikten bir saat sonra yıkanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Şeftali veya söğüt yaprağı.
Hazırlanışı : Bir avuç şeftali veya söğüt yaprağı iyice dövülüp, uyuz olan yerlere konur. Bu işlem 3 gün arka arkaya uygulanır.
Üşümek

Bazı kimseler, üşümeyi gerektirecek hastalıkları olmadığı halde üşüdüklerinden yakınırlar. Bu şikayetleri, kalorisi yüksek şeyleri yemekle geçer. Ayrıca aşağıdaki reçeteleri uygulamak da faydalıdır.
Tedavi için gerekli malzeme : Sarımsak, ceviz.
Hazırlanışı : Her öğün 2 diş sarımsakla 6 tane ceviz yenir.
Varis

Damarların büyümesi ve şişmesine varis denir. Çoğunlukla bacağın alt kısımlarında görülür. Nedeni ayakta fazla durmak, şişmanlık, kan damarlarındaki kapakların düzensiz çalışması veya jartiyer kullanmaktır. Belirtileri, deri yüzeyindeki damarlar eğri, büğrü olup şişerler. Deri rengini kaybeder. Akşam saatlerinde de ayak bilekleri şişebilir. Banyodan sonra, aybaşı halinde, sıcak havalarda veya uzun süre ayakta kaldıktan sonra, yorgunluk, bacaklarda ağrı, karıncalanma ve dolgunluk hissedilir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır ve kabız olmamaya dikkat edilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Limon suyu.
Hazırlanışı : Her akşam, bacaklar limon suyu ile aşağıdan yukarı doğru ovulur. Sonra, 1 karış yükseğe konup, dinlendirilir.
Varis Ülseri

Daha çok, bacağın alt kısmında görülen yuvarlak bir yaradır. Nedeni, varisli yerde meydana gelen herhangi bir yaralanmadır. Hastalık bacağın alt kısmında, bileğe yakın bir yerde yuvarlak bir yara olarak ortaya çıkar. Ayak bileği şişer, deri esmerleşir ve bazen de ağrı hissedilir. Doktor tedavisi şarttır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Ceviz veya fındık, su.
Hazırlanışı : Altı bardak suya 1 avuç kabukları çıkarılmamış ceviz veya kabuklu fındık konur. Yarım saat kaynatıldıktan sonra süzülüp, ülserli yere pansuman yapılır.

Veba

Bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. Veba mikrobunu taşıyan farelerin pireleri tarafından insanlara geçer. Nedeni, pisliktir. Pis ve güneş girmeyen yerler veba için en uygun ortamlardır.
Hastalık, mikrop kapıldıktan sonra gelen 2-8 gün içinde kendini gösterir. Hastada, aniden başlayan baş ve sırt ağrıları, ateş, titreme, kusma, nefes darlığı, halsizlik, deri lekeleri, burun kanaması, kan tükürme, kasık ağrıları ve devamlı dalgınlık görülür. Dili de kahverengi ve kurudur. Yapılacak ilk iş hastayı tecrit etmektir. Çevresindeki sağlıklı kimselerin de koruyucu aşı olması gerekir. Bugün için önemi kalmayan ve eski devirlerde olduğu kadar çok görülmeyen bu hastalığın tedavisi için geç kalmadan sağlık kuruluşlarına haber vermek gerekir.
Verem

Akciğer veremi, tüberküloz, fitizi diye bilinir. Nedeni, koch basili denilen ufak kıvrık içinde küçük noktacıklar görülen çomak şeklindeki verem basilidir. Verem mikrobu insan vücuduna çeşitli yollardan girebilir. Bu yolların başında, solunum yolları gelir. Hastalık, çoğunlukla veremlinin balgamı veya veremli ineklerin sütü ile bulaşır. Sağlık şartlarına uymamak, aşırı yorgunluk, üzüntü, grip, boğmaca, kızamık veya şeker hastalığı vücudun direncini kaybetmesine ve hastalığın ihtimalinin artmasına neden olur.
Verem, üç devrede gelişir. Birinci devrede, hastada genel yorgunluk, iştahsızlık, sırt ağrıları, öksürük, ve 38 dereceye varan ateş görülür.Verem basili bu devrede tüberkül adı verilen iltihaplı bölgeler oluşturur. Ikinci devrede hiç bir belirti görülmeyebilir. Fakat basiller bütün vücuda yayılarak deri, eklemler, kemikler, böbrekler, bağırsaklar, karın ve beyin zarına yerleşirler. Bu devrede tedaviye başlanmamışsa, vücudun direnci azalmaya başlar. Üçüncü devrede, varem basilleri kan veya lenf kanalları yoluyla yayılmaya devam eder. Hastada, yorgunluk, balgamlı öksürük, akşamları yükselen hafif ateş, iştahsızlık ve gece terlemeleri görülür. Bu devrede, tedavi edilmezse, diğer akciğer de hastalanabilir. Tedaviye 4 ila 9 ay kadar devam etmek gerekir. Tedavinin ilk şartı temiz ve açık hava, bol gıda ve üzüntüsüz bir hayattır. Aşağıdaki reçeteler tedavi amacıyla kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Isırganotu, su.
Hazırlanışı : Dört bardak suya 2 tutam ısırganotu konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere birer kahve fincanı içilir.
Yanıklar

Sıcak bir şeyin veya yakıcı bir maddenin etkisiyle vücudun herhangi bir yerinde meydana gelen hücre ve doku bozulmasına yanık denir. Yanıklar ikiye ayrılır:
- Basit Yanıklar : Bunlar, deride hafif bir kızarıklık meydana getiren yanıklardır. Bir süre sonra, içi su dolu kabarcıklar ortaya çıkar. Bunları, kesinlikle patlatmamak gerekir. Yapılacak şey gerekli ilacı sürüp iyileşmesini baklemektir.
- Önemli Yanıklar : Yanık alanı büyük ve derinliği de fazla ise, önemli bir yanık var demektir. Bu gibi durumlarda mutlaka hastaneye başvurmak gerekir.
Basit yanıkların tedavisinde aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Çürük elma, tuz. veya Patetes
Hazırlanışı : Bir tane çürük elma ezildikten sonra, üzerine 1 kahve kaşığı tuz ekilip, yanığın üzerine konur. Ikincisi; Çiğ Patates dilimlenerek yada rendelenerek yanık üzerine konur.
Yaralar

Herhangi bir kaza sonucu deride meydana gelen yarılma, kesilme, ezilme veya parçalanmalara yara denir. Birçok çeşidi vardır. Ateşli silahlar, batıcı veya delici aletler, yakıcı maddeler veya hayvan ısırmaları sonucu meydana gelen yaraların, hiç vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gerekir. Yaralar, temizlik şartlarına uyulmayıp da, mikrop kapacak olursa, yara yerinde şişme, kızarma, ateş ve ağrı görülür. Bu da, yaranın iltihaplandığına işarettir. Bu durumdaki yaralar, gereği gibi tedavi edilmeyecek olursa, yaradan dağılan mikroplar vücudun diğer tarflarına da yayılıp çok tehlikeli hastalıkara yol açabilir. Yaralanmalarda yapılacak ilk iş; akan kanı durdurmaktır. Kanı durdurmak için, kanayan yerin üstüne gaz bezi veya temiz bir bez parçası konup, iyice bastırılır. Kan bir süre sonra durur. Kanama durduktan sonra bez kaldırılır, yaranın üzerine bir parça tentürdiyot sürülüp, yara temiz bir gaz bezi ile sarılır. Kan fışkırarak akıyorsa, yaranın üzerine gaz bezi yea temiz bir bez parçası bağlandıktan sonra, kanayan yere bastırılır. Sonra ipin uçları, bir parça çubuğa bağlanıp, döndürüle döndürüle iyice sıkılaşması sağlanır. Ve hiç vakit kaybetmeden hastaneye götürülür. Basit yaralarda aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Maydanoz tohumu, su.
Hazırlanışı : Dört bardak suya 100 gram maydanoz tohumu konur. 15 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Bu suyla pansuman yapılır.
Yılancık

Küçük yara veya sıyrıklardan giren mikropların neden olduğu ve tıp dilinde Erizipel denilen bir çeşit deri hastalığıdır. Halk arasında kızılyürük denir. Mikrop kapıldıktan bir kaç saat veya birkaç gün sonra; hastada ateş ve titreme görülür. Bilhassa, yüz, burun kanatları veya baldırlarda; çevresi kabarık, yaygın kızarıklık ve ağrı görülür. Bu bölge, bir süre sonra şişer, deri gerilir. Ayrıca iştahsızlık ve baş ağrısı da görülebilir. Yılancık ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. Bunun için de iyi bir tedavi şarttır. Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir. Ayrıca doktorun tavsiyelerine uyulup, aşağıdaki reçeteler de ugulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Limonata, alkol.
Hazırlanışı : Bir bardak limonataya 5 damla alkol konup günde 1 kere içilir.
Yılan Sokması

Yılan zehiri çok çabuk ve şiddetli tesir gösteren zehirlerdendir. Ancak, bu zehirler ağızdan alındıkları zaman zehirlemezler. Zehirli yılanların çoğu büyük başlıdır. Bazılarının başları da üç köşelidir. Uzun kıvrık dilleri ve çatallı dişleri vardır. Soktukları zaman; dişlerinin dibinde bulunan bezden salgıladıkları zehiri, dişin içindeki kanal vasıtasıyla, soktukları yere aktarırlar. Orada ağrı, şişme ve kızarma görülür. Bazı kimselerde de yılan zehirinin çeşidine göre, kusma, baygınlık, titreme, nefes darlığı, uyuklama veya kısmi felç görülür. Yılan sokan kimseye zehir bütün vücuda yayılmadan önce aşağıdaki işlemi yapmak gerekir. Sokulan yer kol veya bacakta ise; yaranın üst tarafına sıkı bir bağ yapılır. Sonra alkole bandırılmış veya ateşte kızartılmış bıçak, çakı veya jiletle yara kanatılır. Arkasından, ağzın etrafına ve dudaklara zeytinyağı sürülür. Sokulan yer emilip, tükürülür. Aynı işlem 3-4 kere tekrarlanır. Sonra madeni bir şey ateşte kızdırılıp, sokulan yer dağlanır. Ayrıca aşağıdaki reçetelerden biri veya bir kaçı uygulanır. Zehirlenme belirtileri varsa vakit kaybetmeden hastaneye götürmek gerekir.
Tedavi için gerekli malzeme : Turunç.
Hazırlanışı : Bir adet turuncun suyu sıkılıp, Yılanın ısırdığı yere dökülür.
Yorgunluk

Uzun süre çalışmaktan sonra görülen durumdur. Organların sürekli olarak yorgunluğu sonucu bozulmasına da sürmenaj denir. Gereği gibi çalışmama, isteksizlik, halsizlik, baş veya sırt ağrıları, hazımsızlık, huzursuzluk ve huysuzluk, can sıkıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. En kolay tedavi, ılık duş alıp, istirahat etmektir. Sabah akşam, kol ve bacakları soğuk su ile yıkamak da çok faydalıdır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Taze fasulye, su.
Hazırlanışı : Taze fasulye yemeği yenir. Veya taze fasulyeler yeteri kadar suda haşlanıp, günde 3 kere birer çay bardağı suyu içilir.
Zatülcenp

Akciğerleri saran zarın iltihaplanması sonucu görülen bir hastalıktır. Tıp dilinde plörezi denir. Nedeni, zatürree, verem veya akciğer absesinden yayılan iltihaptır. Tedaviye vakit geçirmeden başlamak gerekir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Lahana, su.
Hazırlanışı : Dört bardak suya 6 tane lahana yaprağı konur. 15 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere birer kahve fincanı içilir. Aynı işlem her gün tekrarlanır.
Zatürree

Halk arasında akciğer iltihabı tıp dilinde ise pnömani denir. 3 çeşidi vardır.
- Lober Pnömoni : Pnömokok adı verilen mikropların neden olduğu had akciğer iltihabıdır. Mikroplu tozlar, fazla yorgunluk, soğuk algınlığı veya uzun süre güneşte kalmak hastalığın zeminini hazırlar. Hastalık ani baş ağrısı, titreme, kusma ve sırt ağrıları ile başlar. Ateş, 40 dereceye kadar yükselir. Fakat 10. günden sonra düşmeye başlar. Öksürük, kısa sürelidir. Balgam, kanlı ve yapışkandır. Hastanın yüzü kızarmış, dudaklarının etrafı kabarmış, cildi kuru ve dili de paslıdır. Geceleri kriz gelebilir.
- Virüs Zatürreesi : Virüslerin neden olduğu bir çeşit zatürreedir. Ya aniden ya da bir soğuk algınlığı sonunda görülür. Lober pnömoniden daha hafif geçer. Hastalığın ateşi 39 dereceye kadar yükselir. Kendini son derece yorgun hisseder. Öksürüğü kuru fakat az balgamlıdır. Kol ve bacaklarında da ağrılar vardır.
- Bronköpnomoni : Iyi tedavi edilmeyen grip, boğmaca, bronşit veya kızamıktan sonra ortaya çıkan bir hastalıktır. Nedeni, akciğer ve bronşların yer yer iltihaplanmış olmasıdır. Hastalık, bronşit gibi başlar, tedbir alınmazsa, 2-3 gün içinde ağırlaşır. Ateş sabahları 38 derece iken akşamları 40 dereceye kadar yükselir. Hastada öksürük, cerahatli ve bazen de kanlı balgam görülür. Halsizdir, nefes almakta güçlük çeker, rengi de soluktur. Doktor tedavisi şarttır. Diğer tarftan, hasta istirahat ettirilir ve morali üstün seviyede tutulur. Yanına fazla misafir kabul edilmez. Ağrı olan tarafına içine sıcak su doldurulmuş şişe konur. Sıcak su buharı teneffüs ettirilir. Ateşi yükseldiği zaman da; vücudu ıslak bezle silinir. Ateş düşürücü ilaçlar verilmez. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Saf zeytinyağı.
Hazırlanışı : Dörder saat arayla birer çorba kaşığı saf zeytinyağı içilir.
Zayıflık

Vücut yeterli derecede beslenmezse, kilo kaybeder. Bu durum, bir çok müzmin hastalıklarda ve had hastalıkların hemen hemen hepsinde görülür. Zayıflık, belirli bir hastalıktan kaynaklanıyorsa, ilk önce onu tedavi etmek gerekir. Şişmanlamak için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Kişniş, üzüm pekmezi.
Hazırlanışı : Bir su bardağı üzüm pekmezi ile 4 çorba kaşığı kişniş yenir.
Zihin Yorgunluğu

Aklın geçmiş olayları, öğrenilen şeyleri saklayıp, zamanı gelince şuur üstüne çıkarıp, hatırlaması kabiliyetine hafıza denir. Bu yeteneklerin geçici olarak kaybolmasına da zihin yorgunluğu denir. Zihin yorgunluğunu gidermek için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Elma, kereviz.
Hazırlanışı : Iki adet elma ile 2 adet kerevizin suları çıkarılır. Karıştırıldıktan sonra içilir.
Zona

Göğüs veya gövdede ya da yüzde ve gözde, çoğunlukla yalnız bir tarafta olmak üzere görülen ve sinirler boyunca yakıcı ağrılara, zona veya herpes zoster denir. Hastalık başladıktan birkaç gün sonra ağrıların olduğu yerde, bir kırmızılık ve ortasında içi su dolu küçük kabarcıklar görülür. Bu belirtiler bir hafta kadar devam eder. Tedavi için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Sirke, zeytinyağı, su.
Hazırlanışı : Bir çay bardağı soğuk su ile 1 kahve fincanı sirke karıştırılır. Hastalıklı yerlere kompres yapılır. Sonra zeytinyağı ile ovulur.
Cevapla

“Hastalıklar ve Tedavi Yöntemleri” sayfasına dön