Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

HASTALIKLAR VE TEDAVI YOLLARI 4

Hastalıkların isimleri , açıklamları , bilimsel adları ve tedavi yöntemlerinin paylaşıldığı platformda şifa bulmanız dileklerimizle...
Cevapla
Fachmann
Katılımcı Üye
Katılımcı Üye
Mesajlar: 700
Kayıt: 14 Ara 2008, 00:16

HASTALIKLAR VE TEDAVI YOLLARI 4

Mesaj gönderen Fachmann »

Kabakulak

Daha çok çocuklarda görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın ağzından çıkan tükürük damlacıklarıyla bulaşır. Tıp dilinde parotitis epidemica denilen bu hastalık; genellikle kulak altında bulunan tükürük bezlerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Kuluçka devresi, 18 gündür. Hastanın ateşi birdenbire yükselir, genel bir halsizlik görülür. Çok defa kulağın ön ve altında bulunan tükürük bezleri şişer ve acıma hissi duyulur. Yanak ve kulağın altı kabarır, kulak memesi de hafifçe yukarı doğru kalkar. Ağızda kuruluk, dilde pas vardır. Iştah da azalmıştır. Bu durum birkaç gün devam ettikten sonra tükürük bezlerindeki şişlik yavaş yavaş kaybolmaya ve hasta iyileşmeye başlar. Hastalığın kendisi çok tehlikeli bir hastalık olmadığı halde; başka hastalıklara zemin hazırlar. Bu hastalıklar arasında; pankreas, gözyaşı keseleri, böbreküstü bezleri, erkeklerde husyeler, kadınlarda yumurtalıkların etkilenmesi önemli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle en iyi şekilde tedavi edilmesi gerekir. Hastanın sağlıklı kimselerle konuşması, görüşmesi önlenir. Sulu yiyecekler verilir. Kabız olmaması sağlanır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Hindyağı.
Hazırlanışı : Her sabah aç karnına bir çorba kaşığı hindiyağı içilir. Bu hastanın kabız olmasını önler.

Kabızlık

Tuvalete hiç çıkmama veya çok seyrek çıkmaya kabızlık, peklik ya da inkıbaz denir. Tıp dilinde ise konstipasyon adı verilir. Yeterince sulu şeyler yememe, sinir bozukluğu, bağırsak tıkanıklığı, sindirim sistemi bozuklukları, hormon dengesizliği, basur, fıtık boğulması, kabızlığı doğuran nedenler arasındadır. Ayrıca günlerinin büyük bir kısmını oturarak geçirmek zorunda olanlarla, hamilelerde ve yaşlılarda görülür. Öncelikle kabızlığa neden olan hastalığı tespit etmek gerekir. Esas nedeni tespit etmeden alınacak müsil ilaçları kötü sonuçlar doğurabilir. Kabız omayı önlemek için, sebze çorbaları ve yemekleri, mercimek, ıspanak, salata, balık ve çavdar ekmeği yemek çok faydalıdır. Ayrıca erik reçeli, bal, üzüm, kayısı veya elma yemek; bol su veya şerbet içmek de yararlıdır. Müzmin kabızlıktan şikayet edenlerin de; fazla et, yumurta, peynir, beyaz ekmek, muz gibi yiyecekleri azaltmaları, kahve çay ve sigarayı en az miktara indirmeleri, alkolü bırakmaları gerekir. Kabızlığı gideren ilaçların fazla miktarda ve uzun süre kullanılması kötü sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle ilaçları kullanırken tavsiye edilen miktarları aşmamak gerekir. Tedavi maksadıyla aşağıdaki reçeteler de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Kuru erik, su.
Hazırlanışı : 8 bardak suya, 250 gram kuru erik konur. Erikler pişinceye kadar kaynatılır. Günde 3 kere birer su bardağı içilir.
Kalp Hastalıkları

Düzensiz bir hayat, yorgunluk, sinir bozuluğu, şiddetli romatizma veya doğuştan meydana gelen kalp hastalıklarında; daha geniş bir ifadeyle bütün kalp hastalıklarında aşağıdaki maddelere dikkat etmek gerekir.
- Sinirlenmeyin.
- Sigarayı bırakın.
- Şişmanlamamaya ve kilonuzu muhafaza etmeye çalışın.
- Fazla yorucu işler yapmayın.
- Uyku ve dinlenmenizi ihmal etmeyin.
- Koşmayın, acele etmeyin.
- Her gün bir öncekinden daha iyi olduğunuza inanın.
- Kabız olmamaya dikkat edin.
- Çürük dişleriniz varsa, tedavi ettirin.
- Fazla miktarda yağlı sığır veya koyun eti, sütlü şeyler yemeyin. Konserve, pastırma, salam, peynir, turşu, balık ve çikolata gibi şeyleri mümkün olduğunca azaltın.
- Yemeklere tuz koymayın. Yemeklerinizi mısırözü, ayçiçeği veya haşhaşyağı ile hazırlayın
- Bol bol taze sebze ve meyve yiyin.
- Bol bol yoğurt yiyin.
Ayrıca aşağıdaki reçetelerden dilediğinizi kullanın.
Tedavi için gerekli malzeme : Bal, su.
Hazırlanışı : 1 su bardağı suya 3 kahve kaşığı süzme bal konur. Iyice karıştırıldıktan sonra içilir. Aynı işlem her yemekten sonra tekrarlanır.
Kalp Ağrısı

Kalp üzerinde hissedilen ağrıya tıp dilinde prekardiyal ağrı denir. Kalp ağrısı nefes darlığı ve şok ile görülürse; enfarktüs krizinden şüphe edilir. Bu gibi durumlarda hastayı fazla hareket ettirmemek, istirahat etmesini sağlamak ve doktora başvurmak gerekir. Kalbin ön kısmında devamlı olarak ağrı varsa; nedeni psikolojik olabilir. Bu çeşit kalp ağrılarını tedavi etmek maksadıyla aşağıdaki reçetelerden faydalınabilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Anason, su.
Hazırlanışı : 1 su bardağı sıcak suya yarım kahve kaşığı anason konur. 15 dakika bekletildikten sonra süzülüp içilir. Aynı işlem sabah akşam tekrarlanır.
Kalbin Hızlı Atması

Kalbin; dakikada 90'dan fazla atmasına, tıp dilinde taşikardi denir. Ancak bu sayı, yaş gruplarına göre değişir.
Normal Kalp Atışları :
0 - 1 yaşları arasında; dakikada 120-140
1 - 3 yaşları arasında; dakikada 90-120
3 - 7 yaşları arasında; dakikada 90- 100
7 - 20 yaşları arasında; dakikada 80 - 90
20 yaşından sonra; dakikada 60-80 arasında değişir.
Her yaş grubunda; normal atışın 1 fazlası; kalbin hızlı attığını gösterir. Kalbin atışları, göğüsten, köprücük kemiği üzerindeki nabızdan veya el bileğinin dış kısmında, kemikle kiriş arasındaki yerden sayılabilir. Taşikardi; her zaman kalp hastalığının belirtisi değildir. Çünkü koşmak, sindirilmesi güç şeyler yemek, heyecanlanmak, sigara, içki, çay, kahve içmek, zehirlenmek, bazı ilaçlar ve kadınların aybaşı halleri taşikardiye neden olabilir. Bu çeşit taşikardi, nedenin ortadan kalkmasıyla geçer. Ancak kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, ateşli hastalıklar ve zehirlenmeler de taşikardi yapar. Bu nedenle, doktora başvurmak gerekir. Tedavi maksadıyla aşağıdaki reçeteler kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Pekmez, üzüm sirkesi.
Hazırlanışı : 1 çay bardağı pekmeze 1 çorba kaşığı üzüm sirkesi konup, içilir.
Kalp Romatizması

Romatizma, iyi tedavi edilmeyecek olursa; kalbin içindeki kapakçıklara yerleşir. Bu kapakçıklardan; en fazla mitral kapakçık etkilenir ve daralıp, sertleşir, büzülür. Daha çok kadınlarda görülen kalp romatizması sonucu ortaya çıkan hastalığa mitral darlığı veya mitral stenoz denir. Hastada nefes darlığı, kuru öksürük, sık sık soğuk alma, morarma, el ve ayaklarda üşüme ve yorgunluk görülür. Tedavinin ilk şartı üzülmemek, her gün bir öncekki günden daha iyi olduğuna inanmak ve doktorun tavsiyelerine uymaktır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Çilek
Hazırlanışı : Yemek aralarında 100'er gram çilek yenir.
Kalp Yağlanması

Genellikle şişmanlarda ortaya çıkan bir durumdur. Tedavi için zayıflamak ve aşağıdaki reçeteleri kullanmak gerekir.
Tedavi için gerekli malzeme : Limonsuyu, su.
Hazırlanışı : 1 kahve fincanı limon suyu ile 1 kahve fincanı su karıştırılıp, aç karnına içilir. Aynı işlem sabah akşam tekrarlanır.
Kalp Yetmezliği

Kalbin sağ, sol veya her iki karıncığının; içindeki kanı, her vuruşunda muntazaman boşaltamaması şeklinde ortaya çıkar. Üç şekilde görülür.
Sol Kalp Yetmezliği : Hastada nefes darlığı ve kuru öksürük vardır. Geceleri daha zor nefes alır. Çarpıntı, baygınlık ve terleme görülebilir. Buna kalp astımı adı verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarının hastalanması veya koroner rahatsızlığıdır.
Sağ Kalp Yetmezliği : Hastanın ayak ve ayak bilekleri şişer. Buralara, parmakla bastırılınca bir süre çukur kalır. El, ayak ve yüzde morarmalar; hazımsızlık ve iştahsızlık görülür. Nedeni, mitral kapağı hastalığı, müzmin bronşit veya doğuştan olan kalp hastalığıdır.
Kaonjestij Kalp Hastalığı : Sağ ve sol kalp yetersizliği bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort veya mitral kapaklarının hastalanması, müzmin bronşit veya akciğer hastalıkları, romatizma ve tiroid hastalıklarıdır.
Aşağıdaki tavsiyelere uymak gerekir:
- Sigara içmeyin
- Yemeklere fazla tuz koymayın.
- Uykularınızı ihmal etmeyin.
- Istirahat edin ama devamlı olarak yatmayın.
- Sinirlenmeyin, üzülmeyin, her şeyi kendinize dert etmeyin.
Ayrıca aşağıdaki reçetelerden dilediğinizi kullanın.
Tedavi için gerekli malzeme : Nane, su.
Hazırlanışı : 1 çay bardağı sıcak suya yarım kahve kaşığı nane konur. 10 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir.
Kalp Yorgunluğu

Çeşitli nedenlerle yorulan kalbi dinlendirmek ve ortaya çıkan şikayetleri gidermek için aşağıdaki reçetelerden faydalanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Kuşkonmaz.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 1 tutam kuşkonmaz konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer çorba kaşığı içilir.
Kalınbağırsak Iltihabı

Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir. Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir. Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır. Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir. Doktora başvurmak şarttır. Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar almak gerekir. Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Enginar, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 1 tane enginar doğranır. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Yemeklerden önce birer çay bardağı içilir.
Kan Çıbanı

Kılların dibinde başlayıp süratle büyüyen bir iltihaptır. Özellikle sırt, ense ve yüzde meydana gelir. Nedeni stafilokok cinsi mikroptur. Tıp dilinde füronkül denir. Kan çıbanı küçük kırmızı ve sert bir şişliktir. Büyüdükçe ağrısı ve gerginliği artar. En sonunda baş verir. Bir süre sonra da orta kısmı yumuşar, sarılaşır ve içindeki cerahat boşalır. Kabuk döküldükten sonra da yerinde ufak bir iz kalır. Kan çıbanlarını, kesinlikle sıkmamak ve hatta dokunmamak gerekir. Çabuk olgunlaşması ve cerahatin boşalması için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Zeytin.
Hazırlanışı : 10 tane siyah zeytin allınır. Çekirdekleri çıkarıldıktan sonra ezilip çıbanın üzerine konur. Bu işlem çıban boşalıncaya kadar devam eder.
Kan Işemek

Tıp dilinde Hematüri adı verilen bu durum, önemli bir hastalığın işareti olabilir. Bu nedenle vakit kaybetmeden bir doktora başvurmak gerekir. Idrarda kan görülmesi; idraryolu iltihabı, prostat iltihabı, mesane taşı, böbrek kanaması, böbrekte taş veya kum, kan hastalıkları veya bir başka hastalığın belirtisi olabilir. Ayrıca bazı ilaçlar ve gıdalar da idrarda kan görülmesine neden olabilir. Örneğin çilek, domates, ıspanak veya ağrı kesici ilaçlar kan işemeye neden olabilir. Tedaviye yardımcı olmak amacıyla şeftali ve semizotu yenebilir.
Kan Tükürmek

Tıp dilinde Hemoptizi denilen kan tükürmek, önemli bir hastalığın habercisidir. Akciğer kanseri, verem, bronşit, mitral darlığı veya zatürreeden şüphelenilir. Ancak dişeti kanaması gibi pek önemli olmayan bir durumda olabilir. Bu nedenle, hastanın sırtına bir yastık konup, oturtulur. Vakit kaybetmeden doktor çağrılır. Ayrıca tedaviye yardımcı olmak amacıyla aşağıdaki reçeteler de kullanılabilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Nane, sirke, su.
Hazırlanışı : Bir su bardağı kaynak suya 1 kahve kaşığı kuru nane konur. 10 dakika bekletildikten sonra süzülür. Suyuna bir kahve kaşığı saf sirke ilave edilip, içilir.
Kanda Kolestrol Yüksekliği

Kolestrol, kanda, sinirlerde, beyinde, karaciğerde, dalakta, böbrek üstü bezlerinde ve safrada bulunan, yağ yapısında, kristal gibi beyaz görünümde bir maddedir. Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak, alyuvarları zehirlere karşı korumak, sinir dokularının dayanıklığını sağlamak ve deri altında, dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyuculuk yapmaktır. 100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur. Bu miktar normaldir. 230 miligram kolestrol miktarı, kanda kolestrolün yükselmiş olduğuna işarettir. Tedavi edilmezse; damarsertliği, beyin ve kalpteki ince damarların tıkanmasına neden olur. Meydana Gelişi : Böbrek üstü bezleri, husyeler, yumurtalıklar bünyenin ihtiyacı olan kolestrolü imal ederler. Ayrıca hayvansal yağlar, süt, yumurta ve bitkisel hormonlarla da kolestrol alınır. Kanda, kolestrolün yükseldiğini anlamak için bir seri test yapmak gerekir. Ayrıca, hastanın cildinde oluşan sarı lekeler, göz altlarında beliren siyah halkalar, göz akında görülen sarı lekecikler, genel yorgunluk, iştahsızlık, hazımsızlık, baş dönmesi, baş ağrısı, görme zayıflığı, ağız acılığı, nefes ve ter kokusu kolestrolün yükselmiş olduğuna işaret olabilir. Tedavi maksadıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Mısır püskülü, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya, 1 tutam (20 gram) mısır püskülü konur. 30 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer su bardağı içilir.
Kanser

Kanser; anormal vücut hücrelerinin başıboş kontrolsüz bir şekide üremeleri ile meydana gelen bir çeşit hastalıktır. Başka bir deyişle vücutta meydana gelen kötü tümörlere kanser denir. Kanser hücreleri, ya etraftaki dokuları istila ederek ya da ak veya kırmızı kan damarları ile vücudun diğer taraflarına yayılır. Buna metastaz (yavrulama) denir. Kanserin esas nedenini bilinmemekle beraber, hava kirliliği, ve sigaranın kansere zemin hazırlayıcı oldukları ileri sürülmektedir. Kanserden korkmayınız, geç kalmaktan korkunuz! Bu nedenle aşağıdaki belirtilerin biri görüldüğü zaman doktora başvurunuz.
- Makat veya rahimden gelen anormal kanama veya akıntılar.
- Göğüslerde veya vücudun herhangi bir yerinde görülen ve ele gelen şişlik veya sertlikler.
- Iyileşmeyen yaralar.
- Ses kısıklığı veya belirli bir sebebi olmayan öksürük.
- Yutma güçlüğü ve hazım bozuklukları.
- Ben ve siğillerde görülen değişmeler.
Bu işaretlerin herhangi biri iki haftadan fazla devam ederse mutlaka doktora başvurmak gerekir. Kanserin görüldüğü yerler aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilmiştir.
- Beyin ve omurilikte %1
- Ciltte %10
- Tenasül yollarında, erkeklerde %10, kadınlarda % 6
- Memelerde %14
- Sindirim sisteminde %25
- Solunum yollarında, erkeklerde %2, kadınlarda %3
- Karaciğer ve safra kesesinde %3
- Diğer organlarda %8
Bu bilgilerin ışığı altında, akciğer, deri, dil, dudak, gırtlak, mide, incebağırsak, kalınbağırsak, mesane, meme, ve prostat daha fazla görüldüğü söylenebilir. Kanser tedavisinde uygulanan makro biyotik gıda rejiminin çok etkili olduğu, bu rejimi uygulayan hastaların iyileştikleri ve sağlıklı kimselerin de kanser olmadıkları ileri sürülmektedir.
Makro-biyotik Gıda Rejimi:
Bir günlük gıdanın, %60'ı buğday, arpa, mısır, darı, esmer pirinç veya çavdar unundan yapılmış gıdalardan seçilir.
%23-25'i hayvan gübresiyle gübrelenmiş bahçelerden toplanmış taze ve olgun meyvelerden, patates, patlıcan, ıspanak, veya domatesten seçilir.
%5-10'u tahıl veya sebze çorbalarından seçilir.
%10-15'i deniz ürünleri arasından veya soya fasulyesi, taze fasulye, kırmızı pancar veya şalgamdan seçilir.
Haftada bir kere beyaz etli balık yenebilir. Ancak her hafta pişirme şeklini değiştirmek gerekir.
Haftada iki kere de fazla şekeri olmayan meyveler yenebilir. Çay içilebilir.
Aşağıdaki yiyecek ve içecekler de yasaktır.
Beyaz unla yapılmış ekmek, pasta gibi şeyler, beyaz pirinç, tavuk, peynir, yumurta, konserveler, dondurulmuş yiyecekler, şeker, üzüm, şekerli meyve suları, olgunlaşmış meyve ve sebzeler, kuru fasulye, ve kuru bezelye, mercimek, mantar, pekmez, bulama, çikolata, kakao, gazoz dahil bütün meşrubatlar, ve alkollü içecekler, turşu, sirke, hardal, sofra tuzu, bayat yiyecekler, sığır eti.
Yukarıda anlatılan gıda rejimi hiç aksatılmadan uygulanmalıdır. Tedavi ve korunma maksadıyla aşağıdaki reçeteler de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Maydanoz.
Hazırlanışı : 4 su bardağı suya 3 tutam maydanoz (veya 50 gram maydanoz tohumu) konur. 5 dakika kaynatıldıktan sonra 15 dakika bekletilip, süzülür. Yemeklerden önce birer su bardağı içilir.
Kansızlık

Tıp dilinde Anemi denilen kansızlık, kandaki kırmızı hücrelerin veya hemoglobin denilen kırmızı maddelerin ya da her ikisinin de azalmasıdır. En önemli nedeni yeteri kadar beslenememektir. Ayrıca, müzmin basur kanamaları, aybaşı kanamalarının haddinden fazla olması, doğuştan olan bazı hastalıklar, romatizma, lösemi ve kanserde de görülür. Kansızlığın tipik belirtileri şöyle özetlenebilir. Yüzde solgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik, ve ayak bileklerinde şişkinlik görülür. Hastanın burnu sık sık kanar, dilinde acılık vardır. Iştahsızlık ishal ve bazen de kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, istirahat, temiz hava ve kan yapıcı gıdalar yemektir. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de uygulanır.Tedavi için gerekli malzeme : Kekik, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 5 çorba kaşığı kekik konur. Kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere birer çorba kaşığı içilir.
Karaciğer Hastalıkları

Karaciğer, diyaframın hemen altında, sağ tarafta, yaklaşık olarak 2 kilogram ağırlığında koyu kırmızı renkte yumuşak bir organdır. Yaşamak için gerekli olan bir çok kimyasal olay burada meydana gelir.
Karaciğerin görevi :
- Günde yaklaşık olarak 4 su bardağı (1 litre) safra salgılar.
- Yağ, protein ve şeker metabolizmasını düzenler.
- Vücudun ısısını ayarlar.
- Vücudun ihtiyacı olan su ve vitaminleri yapar.
- Yağ, protein, şeker ve kan yapımı için gerekli olan maddeleri depolar. Kan miktarını ayarlar.
- Hormonların görevleri üzerinde etkili olur.
Karaciğer yukarıda belirtilen görevlerinden herhangi birini yapamaz hale gelecek olursa, çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. Bunların en önemlileri, karaciğer yetersizliği, karaciğer iltihaplanması, karaciğer sirozu, safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşıdır.
Karaciğer Hastalıklarının Ortak Belirtileri :
Hasta, sağ böğründe ağrı hisseder. Bağırsaklarında fazla miktarda gaz vardır. Karnı şişer, anüsten çıkan gaz pis kokar. Cilt rengi ve bazen de göz akı sararır. Yüzünde ve ellerinde çil gibi lekeler görülür. Hazımsızlıktan şikayet eder. Sabahları dilinde pas ve ağzında acılık hisseder. Nefesi de kokar. Sabah saatlerinde ensede ağrı hisseder. Çarpıntı, iştahsızlık vardır. Idrarın rengi sabahları sarı ve koyu, daha sonraki saatlerde ise, duru ve açıktır. Sık sık idrara gider. Baldır kasları ağrır. El ve ayaklarında şişlik görülür. Geceleri uyumak istemez. Görme ve işitme duyguları da zayıflar. Tedavi maksadıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Zeytinyağı, limonsuyu.
Hazırlanışı : 1 çorba kaşığı saf zeytinyağına, 1 çorba kaşığı yeni sıkılmış limon suyu karıştırılır. Sabahları aç karnına içilir.
Karaciğer Şişmesi

Herhangi bir karaciğer hastalığı sırasında, karaciğer hücrelerinin şişip, safra yollarını tıkanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıkktır. Tıp dilinde hepatit sarılık denir. Hastanın bütün dokuları, hatta gözlerinin akı bile sarıya boyanır. Idrarı esmerleşir. Deride kaşıntılar görülür. Tedavi maksadıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Enginar, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 1 tane enginar doğranır. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere birer kahve fincanı içilir.
Karaciğer Yetersizliği

Karaciğerin görevini yeterince yapmaması sonucu görülen bir hastalıktır. Belirtileri bağırsaklarda gaz, karın şişliği, sağ böğürde ağrı, burun kızarması, solgun renk, yüz ve elde çil gibi lekeler, paslı dil, ağızda acılık, mide bulantısı, kabızlık, çarpıntı, el ve ayak şişleri, görme ve işitmede azalma görülür. Idrar rengi, sabahları koyu, gündüz ise açık ve durudur. Idrara çok çıkılır. Hastanın çukulata, baharatlı yiyecekler, turşu, kızartmalar, ve yağlı şeyler yememesi gerekir. Tedavi için aşağıdaki reçetelerden faydalanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Ayva
Hazırlanışı : 2 tane ayva külde pişirilip, yemeklerden önce yenir. Bunun yerine ayva marmelatı da yenebilir.
Karın ağrısı

Karın boşluğunda bulunan mide, bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi, pankreas, dalak, böbrekler, idrar torbası ve kadınlarda yumurtalık veya rahimde görülen herhangi bir rahatsızlık, karnın çeşitli yerlerinde ağrılara yol açar. Bu nedenle karın ağrılarının nedenleri pek çoktur. Karın ağrıları, hastalığın yerine ve özelliğine göre ya aniden ya da yavaş yavaş başlar. Ağrı ile birlikte bulantı, kusma, ishal, ve ateş de görülebilir. Kısa sürede geçmeyen karın ağrılarında, mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Doktora danışmadan ilaç, müshil almak çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Hazımsızlık ve yemeklerin neden olduğu karın ağrılarını gidermek için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Tarçın, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 10 gram tarçın konur. Kaynatıldıktan sonra 1 çay bardağı içilir. Aynı işlem yemeklerden sonra tekrarlanır.
Kas Yırtılması

Kasılarak vücudun hareketlerini sağlamaya yarayan organlardan her birine ve bunların tersi olan dokularına, kas (adale) denir. Herhangi bir kaza sonucu, kas yırtılacak olursa; aşağıdaki reçeteler uygulanır ve doktora başvurulur.
Tedavi için gerekli malzeme : Kepek, sirke, sargı bezi, su.
Hazırlanışı : 1 su bardağı kepek üzerine azar azar su ve sirke dökülüp, hamur yapılır. Sonra, orta ateşte ısıtılır. Soğumadan sargı bezine konup, kasın üzerine sarılır.
Kaşıntı

Vücudun herhangi bir yerinde hissedilen ve böcek dolaşıyormuş hissi, hafif yanma ve batma gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkan kaşıntıya, tıp dilinde pruritus veya kaşeski denir. Kaşıntıyı doğuran nedenler çok çeşitlidir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- Sabun, çamaşır tozları ve bazı boyaların neden olduğu kaşıntılar.
- Yün veya naylon iyeceklerin neden olduğu kaşıntılar.
- Bazı kimyasal maddelerin neden olduğu kaşıntılar.
- Istiridye, yumurta, süt, çilek, soğan gibi bazı besinlerin neden olduğu kaşıntılar.
- Bazı ilaçların neden olduğu kaşıntılar.
- Şeker, karaciğer, böbrek hastalıkları veya löseminin neden olduğu kaşıntılar.
- Kurdeşen, egzama, su çiçeği, kızamık, kızıl, kızamıkçık veya deri iltihabının neden olduğu kaşıntılar.
- Mantarın neden olduğu kaşıntılar.
- Kıl kurdunun neden olduğu kaşıntılar.
- Ishal veya kabızlığın neden olduğu kaşıntılar.
- Sinirlilik ve ruhi sıkıntıların neden olduğu kaşıntılar.
Tedavinin ilk şartı, kaşıntıyı doğuran sebebi bulmaktır. Bu arada mümkün olduğu kadar kaşımamaya gayret edilir. Iç hastalıklar dışındaki etkenlerin neden olduğu kaşıntıların tedavisinde aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Erik, sirke.
Hazırlanışı : Sirkeye batırılan erikler kaşınan yerlere sürülür. Günde 3 kere tekrarlanır.
Katarakt

Göz merceğinin bulutlanıp, görmenin bozulmasına halk arasında aksu, akbasma veya göze perde inmesi adı verilir. Çoğunlukla 50 yaşından sonra görülür. Nedeni göz yaralanması, şeker hastalığı, gözün uzun süre ışığa maruz kalması, damar sertliği veya beze hastalığıdır. Bazen doğuştan da olabilir. En çok rastlananı yaşlılığın neden olduğu katarakttır. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçetelerden faydalanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Şap, bal.
Hazırlanışı : 1 çorba kaşığı süzme bala, 1 kahve kaşığı dövülmüş şap konur. Iyice karıştırıldıktan sonra göze sürülür. Bu işlem hergün tekrarlanır.
Kekemelik

Daha ziyade erkeklerde görülen bir çeşit konuşma bozukluğudur. Nedeni, ya sinir gerginliği ya da gırtlak çevresindeki kasların ahenkli bir şekilde çalışmamasıdır. Üzülecek bir durum yoktur. Konuşma bozukluklarını tedavi eden bir uzmanla görüştükten sonra tavsiyelere sabırla uymak ve sonucu beklemek gerekir. Ayrıca aşağıdaki reçete de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Kekik, hardal, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 1 tatlı kaşığı kekik ve 1 tatlı kaşığı hardal tohumu konur. Kaynatıldıktan sonra süzülüp, gargara yapılır. Bu işlem hergün tekrarlanır.
Kellik

Saçlı deride, deriden 2-3 santimetre kadar yüksekte kabuklar şeklinde ortaya çıkan ve bir çeşit mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıktığı yerdeki saçlar ya tamamen dökülmüş ya da bir iki kıl kalmıştır. Tedavinin ilk şartı, temizliğe çok dikkat etmektir. Ayrıca aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Sarımsak, bal.
Hazırlanışı : 10 diş sarımsak kabukları soyulmadan dövülür. Üzerine 1 tatlı kaşığı süzme bal ilave edilir. Iyice karıştırıldıktan sonra, hasta olan yerlere sürülür.
Kemik Iltihabı

Kemiğin ve iliğin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde osteomyelit denir. Nedeni, cerahat yapan mikropların kana karışması veya derideki herhangi bir yaradan dağılan mikroplardır. Hastalanan kemik, dokunulmayacak kadar hassastır. Hastada, terleme ve titreme görülür. Ağrılar aniden başlar. Vakit geçirmeden tedavi ettirmek gerekir. Tedavi maksadıyla aşağıdaki reçete uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Kuru üzüm, kitre, zeytinyağı.
Hazırlanışı : Geniş bir kaba 1 avuç kuru üzüm ve 2 çorba kaşığı kitre konur. Ezilerek karıştırılır. Üzerine 1 çay bardağı zeytinyağı ilave edilir. Tekrar karıştırılır. Sonra temiz bir gaz bezine doldurulup, yaranın üzerine kapanır. Bu işleme iltihap boşalıncaya kadar devam edilir.
Kemik Veremi

Uzun kemiklerin son kısmındaki, kemik yapıcı kıkırdakların verem olmasına, kemik veremi denir. Kalça, diz kapağı oynakları ve bazen de omurlarda görülür. Nedeni veremin ikinci devresinde, verem basillerinin kan damarları aracılığıyla bütün vücuda yayılmış olmasıdır. Hastada baş ve eklem ağrıları görülür. Kemiklerinde yaralar ve delikler açılır. Ateşi de, inip çıkar. Vakit geçirmeden tedavi edilmesi gerekir. Doktorun tavsiyelerine uyulur, verdiği ilaçlar kullanılır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de uygulanabilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Karabaşotu, pekmez, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 2 tutam karabaşotu konur. 15 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Suyuna 1 su bardağı pekmez konur. Iyice karıştırılır. Günde 3 kere birer çay bardağı içilir.
Kemik Yumuşaması

Kemiklerin zamanla yumuşayıp, kırılabilir hale gelmesiyle ortaya çıkan bu hastalığa tıp dilinde osteomalasi denir. Nedeni, kalsiyum veya D vitamini eksikliğidir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Turp yaprağı, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 1 avuç turp yaprağı konur. 5 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere birer kahve fincanı içilir.
Kırıklar

Çarpma, vurma, düşme veya bunlara benzer bir kaza sonucu meydana gelen kırıklar, kapalı ve açık kırıklar olmak üzere ikiye ayrılır. Kemikler ya bir yerinden basit bir şekilde ya da birkaç yerinden kırılıp, parçalanırlar. Kemik kırılan yerde, şiddetli ve şişkinlik meydana gelir. Kırılan yer, elle yoklandığı zaman birtakım tıkırtılar duyulur. Bazen de, kırılan kemikler, kasları, etleri ve deriyi delerek dışarı fırlayabilir. Kemik kırıklarında yapılacak ilk iş, kemik uçlarını karşı karşıya getirerek, kıpırdamayacak şekilde sıkıca sarmaktır. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Sarımsak.
Hazırlanışı : 1 baş kuru sarımsak iyice dövüldükten sonra temiz bir tülbentin içine doldurulup, kırığın üzerine sarılır. Bu işlem hergün tekrarlanır.
Kısırlık

Erkek veya kadının döl vermemesi haline, halk arasında kısırlık, tıp dilinde ise sterilite denir. Nedenlerini, erkek ve kadında ayrı ayrı incelemek gerekir.
- Erkeklerde Kısırlık : Normal cinsel ilişkide bulunmayan veya menisi olmayan erkeklere kısır denir. Psikolojik etkenler, iktidarsızlık, erkek uzvunda görülen şekil bozukluğu, gereği gibi tedavi edilmemiş belsoğukluğu, yumurtaların yerlerine inmemiş olması, kabakulak hastalığı sırasında husyelerin iltihaplanmış olması kısırlığı doğuran en başta gelen nedenlerdendir.
- Kadınlarda Kısırlık : Cinsi münasebetlerin, hamile kalma ihtimalinin çok az olduğu zamanlarda yapılması, fallop borularının tıkalı olması, döl yatağında görülen hastalıklar, hormon salgılarının yetersiz olması, rahim veya dış üretim organlarında görülen şekil bozuklukları, şeker hastalığı veya tiroid bozuklukları, beden yorgunluğu, sinir bozukluğu en başta gelen nedenlerdendir.
Çocuk sahibi olmayan eşlerin, tepeden tırnağa kadar muayene olup, gerçek nedenleri, tespit ettirmeleri gerekir. Bundan sonra, kısırlığı doğuran hastalıkların tedavisinde uygulanan reçetelerle birlikte aşağıdaki reçeteler de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Isırganotu, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 3 tutam ısırganotu konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere birer çay bardağı içilir.
Kızamık

Daha ziyade 3-10 yaşları arasında görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde morbilli denilen bu hastalığın nedeni, bir çeşit virüstür. Kızamıklı hastanın tükürük damlacıkları aracılığı ile sağlamlara da bulaşır. Bu nedenle, kızamık lekeleri kaybolduktan sonraki 10 gün içinde de hastayı, sağlıklı kimselerle görüştürmemek gerekir. Hastalık mikrop alındıktan sonra 10 gün içinde orataya çıkar. Hastanın gözleri kızarır, burnu akar, hapşırır, öksürür. Ateş yükselir. Baş ağrılarından şikayet eder. Kuvvetli ışıktan rahatsız olur. Bu belirtilerden aşağı yukarı 4 gün sonra küçük kırmızı ufak lekeler görülmeye başlar. Bunlar grup halindedir. Bu dönemde dudaklarda kuruluk ve dilde paslanma dikkati çeker. Bir süre sonra da kızamık lekeleri yüzün her tarafına, boyuna, göğse, kollara, karına, ve bacaklara yayılır. Bu dönem 3-4 gün devam eder. Sonra ateş yavaş yavaş ya da birdenbire düşerek belirtiler kaybolur. Hastanın odası güneş görmeli ve çok temiz olmalıdır. Oda ısısı 18-20 derece arasında tutulmalı, günde en az iki kere havalandırılmalı ve hastanın üşütmemesi için azami dikkat gösterilmelidir. Ayrıca, hastanın ağız, burun ve beden temizliğine özen gösterilmelidir. Bunlara dikkat edilmediği takdirde hastalık, zatürree, bronkopnömoni, zatülcenp, ortakulak iltihabı veya ensafalit gibi tehlikeli hastalıklara neden olabilir. Kızamık geçirenler, bağışıklık kazanıp bir daha kızamık olmazlar. Ayrıca çocuklara 2 yaşında yaptırılacak kızamık aşısı da bağışıklık sağlar. Hastalığın kolayca geçmesi ve bir başka hastalığa neden olmaması için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Dut.
Hazırlanışı : Döküntüler başlamadan önce 250 gram dut yedirmek, döküntülerin çabuk çıkmasına yardımcı olur. Aynı uygulama karadut şurubu ile de yapılabilir.
Kızamıkçık

Deri döküntüleri, hafif ateş ve hafif nezle ile ortaya çıkan Alman kızamığı da denilen bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde, rubella denir. Daha ziyade çocuklarda görülür. Ancak, hamile kadınların da, gebeliğin ilk üç ayı içinde kızamıkçık olma ihtimali vardır. Bu durumda, ana rahmindeki cenin de etkilenir. Hastalık, havadaki zerreciklerle bulaşır. Kuluçka devresi, çoğunlukla 17 gündür. Hastanın vücudunda pembe, düz lekeler görülür. Bazen boynun arka tarafındaki bezler de şişer. Tedavi için kullanılacak özel bir ilaç yoktur. Hastalık genellikle 4 gün içinde geçer. Bu süre içinde hastanın odasını ayırmak ve sağlam kimselerle görüştürmek gerekir. Kesin istirahat da şarttır. Hastada görülen nezle ve ağrıları tedavi etmek amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Şeker.
Hazırlanışı : Ateşin üzerine 1 çorba kaşığı toz şeker konur. Yanarken çıkan duman teneffüs edilir.
Kızıl

Kendine has bir deri döküntüsü ve boğaz ağrısı ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde scarlatina denir. Nedeni, bademciklere yerleşen bir çeşit mikroptur. Hastalık aniden ortaya çıkan baş ağrısı, titreme, boğaz yanması, bulantı, ve havale ile başlar. Ateş yükselir. Nabız hızlanır ve bademcikler de şişer. Bu belirtilerin ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra, ağız çevresi hariç vücudun diğer yerlerinde kırmızı lekeler belirir. Dilin üstü de beyaz bir tabakayla kaplanır. Bu tabaka 3 gün sonra kalkar ve dil ağaç çileği görünümünü alır. Hastalık en fazla 6 hafta içinde geçer. Bulaşmayı önlemek amacıyla, hastanın odası ayrılır. Başkaları ile görüşmesi engellenir. Odası sık sık havalandırılır. Sulu ve sindirilmesi kolay yiyecekler verilir. Iyi tedavi edilmezse böbrek iltihabına neden olabilir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler ugulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Adaçayı, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 2 tutam adaçayı konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Ilıdıktan sonra gargara yapılır.
Kloroz

Bir çeşit kansızlıktır. Kanda hemoglobin miktarının azalması, bu duruma neden olur. Çarpıntı, halsizlik, nefes darlığı, yüzde solgunluk ve ayak bileklerinde şişme görülür. Belirtiler kayboluncaya kadar aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Ispanak, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya yarım kilogram yıkanmış ve temizlenmiş ıspanak konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere birer kahve fincanı içilir.
Kolera

Kolera vibriyonu denilen mikropların meydana getirdiği en tehlikeli bulaşıcı hastalıklardan biridir. Daha ziyade, su, kanalizasyon ve tuvalet durumu elverişli olmayan çevrelerde görülür.
Kolera mikrobu içme sularına karışan sularla yayılıp, salgın haline gelir. Ayrıca hastaların dışkısı, kusmuğu ile bulaşır. Kolera mikrobu bulaşmış yiyecek maddeleri de hastalığın yayılmasına neden olur.
Korunmak için, meyve ve sebze bahçeleri hiç bir zaman lağım suları ile sulanmamalıdır. Lağım sularının, içme sularına karışması engellenmelidir. Yiyecek ve içecekler sinek, böcek ve fare giremeyecek yerlerde saklanmalıdır. Yemeklerden önce ve tuvaletten çıktıktan sonra eller mutlaka sabunlu suyla yıkanmalıdır.
Kör Çıban

Özellikle sırt, ense veya yüzde meydana gelip, kıl diplerinin iltihaplanmasıyla beliren bir çeşit çıbandır. Küçük, kırmızı ve sert bir şişliktir. Büyüdükçe, ağrı artar, fakat çoğu zaman baş verme görülmez. Kör çıbanları kesinlikle sıkmamak ve kurcalamamak gerekir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçetelerden biri uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Keten tohumu, vazelin.
Hazırlanışı : 1 kahve fincanı vazeline, 3 çorba kaşığı dövülmüş keten tohumu konur. Iyice karıştırıldıktan sonra çıbanın üzerine konur.
Kramp

Kaslarda, şiddetli bir ağrı ile beraber istek dışı meydana gelen kasılmalara kramp denir. Çoğunlukla yorgunluk, fazla terleme ve ishalden sonra görülür. Atardamar hastalıkarından kaynaklanan kramplarda mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Diğerlerinde aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Sirke, bal, su.
Hazırlanışı : Bir kaba 1 fincan sirke, 1 fincan sıcak su ve 1 fincan süzme bal konur. Iyice karıştırılır. Gün aşırı sıcak sıcak içilir.
Kuduz

Kuduz hayvanın ısırması ve salyasının insan vücudundaki herhangi bir sıyrıktan girip, kana karışması sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. Tıp dilinde Rabies veya Hydrophobia denir. Kuduz virüsü, vücuda girdikten sonra sinir sistemine yerleşerek, beyne kadar gelir ve orada iltihap yapar. Bu iltihaplanma, ısırıldıktan sonra geçen 7 ila 60 gün arasında meydana gelir. Bu nedenle kuduz aşısının bu süre içinde yapılması gerekir. Kuduz belirtileri ortaya çıktıktan sonra yapılacak kuduz aşısı ile kuduz serumunun kıymeti yoktur. Kuduz hastalığının başlangıcında, yorgunluk, durgunluk, sinir bozukluğu, baş ağrısı ve kalpte sıkışma görülür. Hasta yerinde duramayacak kadar sıkıntılıdır. Bir süre sonra boğaz ve solunum yollarındaki kramplar başlar. Bu dönemde sudan da korkmaya başlar. Kuduz şüphesi olan bir hayvan ısırdıktan sonra ısırılan yerden bol kan akıtılır. Sonra oksijenli suyla yıkanıp, tentürdiyot sürülür. Bu işlem sık sık tekrarlanır.
Kulak Ağrısı

Kulak ağrısı başka bir hastalığın belirtisidir. Kulak borusu zarı iltihabı, kulak nezlesi, ortakulak iltihabı, kulak yolundaki çıban, boyun bezeleri, yüz nevraljisi, bademcik iltihabı veya çene mafsalındaki hastalık, kulak ağrısına neden olabilir. Bu nedenle doktora başvurmak gerekir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Sarımsak, zeytinyağı.
Hazırlanışı : 1 diş sarımsak külde pişirildikten sonra ufalanır. Üzerine 1 kahve kaşığı zeytinyağı ilave edilip, karıştırıldıktan sonra kulak deliğine sokulur.
Kulak Akıntısı

Dış veya ortakulak iltihabından kaynaklanır. Akıntı azsa, dışkulak iltihabı, koyu sarıysa ortakulak iltihabı düşünülür. Mastoid iltihabının neden olduğu akıntı ise, krem kıvamında olup, çoktur. Kulaktan kanlı akıntı gelmesi, kulak zarının delinmiş olması veya kafatası kırığından kaynaklanabilir. Doktora başvurmak gerekir. Iltihabın neden olduğu kulak akıntılarının tedavisinde aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Sirke.
Hazırlanışı : Kulağa günde 2 kere birer damla saf sirke damlatılır.
Kulak Çınlaması

Kulak çınlaması, kulak uğultusu veya kulak vızıltısına, tıp dilinde tinnitus denir. Çok çeşitli nedenleri vardır. Bunlar arasında, kulak kiri, içkulak iltihabı, ortakulak iltihabı, menier hastalığı, ateşli hastalıklar, yorgunluk, zafiyet, bazı ilaçlar, yüksek veya düşük tansiyon sayılabilir. Bu nedenle doktora başvurmak gerekir. Basit kulak çınlamalarında aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Sirke.
Hazırlanışı : 2 su bardağı sirke kaynatılır. Çıkan buhar kağıttan bir huni yardımıyla kulağa verilir.
Kulak Iltihabı

Ortakulakta veya kulak arkası kemikte görülür. Vakit geçirilmeden doktora başvurmak gerekir.
- Ortakulak Iltihabı : Bademcik veya gırtlakta meydana gelen iltihaplar grip, kızamık, kuşpalazı, kızıl gibi hastalıklar ortakulağın iltihaplanmasına neden olabilir. Hastada, yüksek ateş ve kulak ağrısı görülür. Kulağa sıcak pansumanlar yapmak, ağrıları dindirir.
- Kulak Arkasındaki Kemiğin Iltihabı : Nedeni, genellikle ortakulaktaki iltihabın, kulak arkasındaki kemiğe doğru yayılmış olmasıdır. Hastada ateş, kulak ağrısı, koyu kulak akıntısı, halsizlik görülür. Işitme azalır. Çaresi ameliyattır.
Kulak Kiri

Dışkulak borusundaki ufacık bezler; kulak kiri adı verilen hafif sarımtırak yağlı bir madde salgılarlar. Bu salgı fazla olduğu zaman, dışarıya atılamayıp kulak içinde kuruyacak olursa, bir tıkaç meydana getirir ve kulak zarını etkileyerek rahatsızlık verir. Dışkulak borusu, kulak kiri ile tamamen kapanacak olursa, uğultu, çınlama gibi arızalara neden olur. Tamamen tıkanmış boru, ancak doktor tarafından açılabilir. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Zeytinyağı, havlu.
Hazırlanışı : 2 çorba kaşığı zeytinyağı ısıtılır. Ilıdıktan sonra kulak borusuna 3 damla konup ılık bir havluyla kapatılır.
Kulağa Su Kaçması

Kulağa kaçan suyu çıkarmak için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Tatlı bademyağı.
Hazırlanışı : Kulağa 3 damla tatlı bademyağı konur.
Kulunç Ağrısı

Şiddetli ağrılara ve özellikle kalınbağırsak kaslarının kasılması sonucu meydana gelen ve omuz başlarında hissedilen ağrılara, halk arasında kulunç denir. Bu çeşit ağrıların bazıları sabit, bazıları da gezici ağrı şeklindedir. Kalınbağırsağın kasılmasından kaynaklanan bu çeşit ağrılara, tıp dilinde kolik denir. Kulunç ağrılarını dindirmek için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Gelincik yaprağı, su.
Hazırlanışı : 1 su bardağı kaynak suya 4 tane gelincik yaprağı konur. 5 dakika bekletildikten sonra süzülüp içilir.
Kum Sancıları

Böbrek kumlarını dökmek ve onların neden olduğu sancıları gidermek için, perhiz yapmak ve bol bol su içmek çok faydalıdır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Pırasa, su.
Hazırlanışı : 6 bardak suya 1 tane pırasa doğranır. Haşlandıktan sonra süzülür. Günde 1 su bardağı içilir.
Kurdeşen

Tıp dilinde Ürtiker denilen kurdeşen, bir çeşit alerjidir. Ciltte aniden başlayan ve birkaç saat süren dayanılmaz kaşıntılarla kendini gösterir. Ciltte görülen küçük, kırmızı kabarcıklar, bir süre sonra şişebilir. Bu belirtiler, bazen çok kısa zamanda geçer, bazen de uzun süre devam eder. Nedeni, böcek veya arı sokması, bozuk yiyecekler, bazı yiyecekler, bazı ilaçlar veya aşırı derecede heyecanlamadır. Tedaviye geçmeden önce hastalığı doğuran nedeni bulmak gerekir, ayrıca aşağıdaki reçeteler de uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Ayıkulağı, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 1 avuç ayıkulağı konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülüp, kaşınan yere sürülür.
Kusmak

Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir. Kusmanın bir çok nedeni vardır. Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir. Tedavi nedene göre yapılır. Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır. Birşey yedirilmez. Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir. Ayrıca tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Ihlamur, su.
Hazırlanışı : 4 bardak kaynak suya 1 çorba kaşığı ıhlamur konur. 10 dakika bekletildikten sonra 1 su bardağı içilir.
Kuşpalazı

Difteri de denilen bu hastalığa tutulanlarda yutkunma zorluğu, ses kısıklığı, nefes darlığı, kuru öksürük, yüzde morarma, bademcikler üzerinde kurşuni beyaz renkte bir zar, boğaz ağrısı, boyun bezlerinde şişlik, iştahsızlık, kol ve bacaklarda ağrılar görülür. Ateş 38-40 derece arasındadır. Nabız süratlidir. Hastalık başlangıcında teşhis edilip, hastanın nefesi tamamen kesilmeden müdahale edilmezse, ölümle sonuçlanır. Bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın bulunduğu yerdeki havaya yayılan mikroplarla bulaşır. Korunmak için en iyi çare difteri aşısı yaptırmaktır. Vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.
Küçük Dil Şişkinliği

Damak eteğinin ortasından sarkan uzantıya küçük dil denir. Burada meydana gelen şişkinliğin tedavisi maksadıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Kına, zeytinyağı.
Hazırlanışı : 1 kahve fincanı saf zeytinyağına 3 kahve fincanı kına konur. Iyice karıştırıldıktan sonra 1 tatlı kaşığı kadar alınıp, küçük dilin etrafına sürülür.
Cevapla

“Hastalıklar ve Tedavi Yöntemleri” sayfasına dön