Söyle Sevda Içinde Türkümüzü
Gönderilme zamanı: 28 Eki 2006, 13:29
Söyle sevda içinde türkümüzü
Aç bembeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz
Yaşamak bu kadar güzelken?
Insan, dallarla, budaklarla bir
Aynı maviliklerden geçmiştir.
Insan nasıl ölebilir,
Yaşamak bu kadar güzelken?
Hayatı
Istanbul'da doğdu. Harp Okulu'nu bitirdi. On bes yıl görev yaptıktan sonra ordudan ayrıldı. Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde çalıştı, sonra
Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişliği yaparak emekli oldu. Istanbul'da Aksaray'da "Kitap'' adlı bir yayinevi açtı (1959-1969).
Dağlarca'nın yetmişten fazla şiir kitabına imzasını attığı bilinmektedir.
Bunlardan başlıcaları:
Havaya Çizilen Dünya (1935),
Çocuk ve Allah (1940),
Daha (1943),
Çakır'ın Destanı (1945),
Toprak Ana (1950),
Aç Yazı (1951),
Türk Olmak (1963),
Haydi (1968),
Horoz (1977),
Nötron Bombası (1981),
Uzaklara Giyinmek (1990),
Dildeki Bilgisayar (1992).
"Dağlarca, kendisinin konularına göre, 'ayrı yaklaşımlar','bağımsızlık savaşı','toplum','Karşı duvar dergileri','yeryüzü','uzay','çocuklarda' diye yedi bölüme ayırdığı yapıtlarında, şunları dile getirir: Çocuk duygularından, çevresinden başlayarak evrene ve Tanrı'ya kadar uzanan duyarlık, toplumsal boyutlu duygu ve düşünceler, sömürgenliğe karşı yeryüzü yurttaşlığı, destansı söyleyişli ulusal duyarlık ve övunç, çocuklarla ilgili temalar. Bütün bu yeni bakış, arayış ve deyişlerle; değişik duyarlığı ve içtenliğiyle adını 'Yirminci Yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihi'nin doruğuna yazdıracak olan Dağlarca, özgün ve ölümsüz bir şair olarak yaşayacaktır.'' (Mahir Ünlü / Ömer Özcan, 1990)
Ahmet Necdet,
Modern Türk Şiiri
Yönelimler, Tanıklıklar, Örnekler
Broy Yayınevi, Ekim 1993.
Aç bembeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz
Yaşamak bu kadar güzelken?
Insan, dallarla, budaklarla bir
Aynı maviliklerden geçmiştir.
Insan nasıl ölebilir,
Yaşamak bu kadar güzelken?
Hayatı
Istanbul'da doğdu. Harp Okulu'nu bitirdi. On bes yıl görev yaptıktan sonra ordudan ayrıldı. Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde çalıştı, sonra
Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişliği yaparak emekli oldu. Istanbul'da Aksaray'da "Kitap'' adlı bir yayinevi açtı (1959-1969).
Dağlarca'nın yetmişten fazla şiir kitabına imzasını attığı bilinmektedir.
Bunlardan başlıcaları:
Havaya Çizilen Dünya (1935),
Çocuk ve Allah (1940),
Daha (1943),
Çakır'ın Destanı (1945),
Toprak Ana (1950),
Aç Yazı (1951),
Türk Olmak (1963),
Haydi (1968),
Horoz (1977),
Nötron Bombası (1981),
Uzaklara Giyinmek (1990),
Dildeki Bilgisayar (1992).
"Dağlarca, kendisinin konularına göre, 'ayrı yaklaşımlar','bağımsızlık savaşı','toplum','Karşı duvar dergileri','yeryüzü','uzay','çocuklarda' diye yedi bölüme ayırdığı yapıtlarında, şunları dile getirir: Çocuk duygularından, çevresinden başlayarak evrene ve Tanrı'ya kadar uzanan duyarlık, toplumsal boyutlu duygu ve düşünceler, sömürgenliğe karşı yeryüzü yurttaşlığı, destansı söyleyişli ulusal duyarlık ve övunç, çocuklarla ilgili temalar. Bütün bu yeni bakış, arayış ve deyişlerle; değişik duyarlığı ve içtenliğiyle adını 'Yirminci Yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihi'nin doruğuna yazdıracak olan Dağlarca, özgün ve ölümsüz bir şair olarak yaşayacaktır.'' (Mahir Ünlü / Ömer Özcan, 1990)
Ahmet Necdet,
Modern Türk Şiiri
Yönelimler, Tanıklıklar, Örnekler
Broy Yayınevi, Ekim 1993.