
Son dönemde 'Avrupa Yakası'nın çapkın Bülent Bey'i olarak izleyenlerin gönlünü fetheden Rutkay Aziz, gerçekte sanıldığı kadar çapkın olmadığını söyledi. "Her erkek kadar çapkınım" diyen usta oyuncu, kadınlara dair de ilginç bir açıklama yaptı: "Bir kadının dünyasını yıkarsanız, kepenklerini hemen kapatır. Eğer kadınları kazanamazsanız, hayatta hiçbir şey kazanamazsınız!"
Sinema, tiyatro ve ekranların usta oyuncusu, etkileyici sesi Rutkay Aziz, son dönemde 'Avrupa Yakası'nın çapkın Bülent Bey'i olarak izleyicinin gönlünü fethediyor. Çapkın erkek rollerinde görmeye alışık olduğumuz Aziz, sanat kariyerine ve özel hayatına ilişkin tüm soruları, Seninle dergisinin ocak sayısında yanıtladı.
Şimdilerde 'Avrupa Yakası'ndaki, eşine sürekli "kalem müdürü" diye hitap eden çapkın Bülent Bey olarak tanınıyor olsa da; Rutkay Aziz kimimiz için hala 'Yer Demir Gök Bakır'ın Taşbaş'ı, 'Piano Piano Bacaksız'ın Kerim'i... Ya da hep hatıralarda kalacak televizyon dizisi 'Geçmiş Bahar Mimozaları'ndaki o eski zamanların, unutulmuş duyguların, incelikli aşkların kahramanı... Yahut Cumhuriyet filmindeki Mustafa Kemal... Bir de 'Memleketimden Insan Manzaraları'nda Nazım Hikmet'in o güzelim dizelerini okurken dinlediyseniz onu, artık Rutkay Aziz sizin için bambaşka biri olmuştur.
Felsefe hocası
Rutkay Aziz, Istanbullu. Ilk gençliği Şişli'de sonra Bakırköy'de geçmiş. Tiyatroya düşkün bir ailede yetişmiş. Ne yapar eder her pazar mutlaka tiyatroya giderlermiş ailece... Ama o zamanlar henüz tiyatrocu olmak gibi bir düşü yokmuş. Ilgisini çeken tek şey, siyasetmiş o yıllarda. Ta ki lisedeki felsefe öğretmeni kanına girene kadar:
"Bakırköy Lisesi'ndeki felsefe hocam benim kaderimi değiştirdi diyebilirim. Bana yeni bir sayfa açtı. O sayfa da tiyatro oldu. Tiyatroya büyük bir tutkusu vardı ve beni de bir oyunda oynatmak istedi. 'Seni felsefeden, psikolojiden ve sosyolojiden sınıfta bırakırım' dedi. Ben de 'Neyse verin de oynayayım hocam' dedim."
'Göç' adlı bir oyunda büyükbabayı oynamış Rutkay Aziz. "Sadece 'Tüh Allah kahretsin' dediğim bir roldü..." Ama o kadarla kalmamış. Başrol oyuncusu vazgeçince, o rol Rutkay Aziz'e kalmış. Derken oyun liseler arası tiyatro yarışmasında ödül almış. "O anlamda felsefe hocamı her zaman sevgiyle anarım" diyor.
Ankara Sanat Tiyatrosu
Muhsin Ertuğrul'la, Beklan ve Ayla Algan'la tanışmak hayatını değiştirmiş, Arthur Miller'ın 'Satıcının Ölümü' adlı oyunundaki rolüyle aldığı ödül artık Rutkay Aziz'i tamamen tiyatroya bağlamış: "Tiyatro tutkusu giderek hayata daha bir demokrat, daha bir özgürlükçü, daha bir barışçıl bakmamı sağladı" diyerek vurguluyor tiyatronun yaşamındaki önemini...
Bu arada 1971 Eylül ayında AST'a (Ankara Sanat Tiyatrosu) geçmiş. AST'ın onun hayatındaki yeri tartışmasız çok büyük: "AST devrimci ve ilerici bir tiyatroydu ve ben orada siyasetimi de yaptım. O günden beri de yapıyorum. AST yalnız bizim için değil, seyirci için de okullaşan bir tiyatro olma özelliğini gösterdi."
AST'la bağını hiç kopartmamış. "Kopartamam da" diyor ve ekliyor: "Çünkü böyle bir hakkı görmüyorum kendimde..." Halen daha tiyatronun genel sanat yönetmenliği görevini yürütüyor. Son olarak Fransız yazar Colline Serraeau'nun 'Belalı Aile' adlı oyununu sahneliyorlar.


