Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

PIŞMANLIK VE ÇILELER

Sezai Karakoç un en güzel şiirleri. Hayatı ve Eserleri.<br>
Şehrazat , Samanyolunda Veba , Mona Roza
Cevapla
Kullanıcı avatarı
tatlı cadı
Kahraman Üye
Kahraman Üye
Mesajlar: 4550
Kayıt: 18 Oca 2007, 16:37
Konum: Önemli Olan Nerden Oldugun Degil,Nereye Gidecegin...
İletişim:

PIŞMANLIK VE ÇILELER

Mesaj gönderen tatlı cadı »

PIŞMANLIK VE ÇILELER



Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür

Bir odun parcası aydınlatır ocağı

Annesi ateşin önünde perişan

Annesi ateşin içinde hür

Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür



Yağmurlar sırtıyla sırtım arasındadır

Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın

Kalbimi bin parçaya böldü divane sır

Sesi geliyor sesi, günahkar çocuklarım

Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın arasındadır



Benım boyum ufak onun da ufaktı

Kıvırcık saçlarından öpmediğim için onu

Onun bu ocakta yanan toprağı

Her gece rüyamda avuçlarımı yaktı

Benim boyum ufak onun da ufaktı

Benim gözlerim yeşildir onun kara

Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara



Annesinin başi elleri arasında

Parmağında aydınlık günlerden kalma yüzük

Bir fotoğraf asılıdır duvarda

Aynaya, geceye, maziye dönük

Annesinin başı elleri arasında



Bir tüfeğin burnu havadadır

Ateş almak üzeredir mermisiz

Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım

Siz beni ne anlarsınız... siz...

Bir tüfek ateş almak üzeredir mermisiz



Bir saman çöpüne tutunmuş kızların

Eteğini ben çektim

Neyleyim göğsümü Karacadağ'ın sert rüzgarı doldurmuş

Annemden ben ilk sütü Geyve'de içtim

Ankara'ya Çataldağ'a bir zindandan gül vurmuş

Az kalsın ben ölecektim

Bir saman çöpüne tutunmus kızların



Kediler halıları parçalıyor

Kırmızı bir ışık düşüyor yere

Annemin dizinde derman yok

Hükmedemiyor insan ruhuna ateş

Rüzgar hükmedemiyor incecik perdelere

Kediler halıları parçalıyor

Ateşte sarı gül açan saksılar

Kızarmış bir ekmek gibi duruyor



Kulağıma garip sesler geliyor

Kuş yumurtasından çıkan insanlar

Ahırda bir ata eyer oluyor

Kulağıma garip sesler geliyor



Ben bir şarkı bir türküyüm

Ben Meryem'in yanağındaki tüyüm

Beni bir azizin nefesi uçurur

Kalbimde Allah'ın elleri durur

Cici ayaklarım ilikli bağlı

Ben onun sılası kendimin gurbetindeyim



Ben azizin hasreti

Ben Meryem'in yanağındakı tüyüm

Benim gözlerim yeşildir, onun gözleri kara

Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara



Ocak sönüyor ateş kül oluyor

Annesınin saçları beyaz

Annesi saçlarını yoluyor

Ateşin içinde gül açılmış

Servi büyür, ardıç büyür, çocuk büyür

Annesi ruhunda ruhuma eğilir



Sineklerin kanadını ısıtan

Bir güneş toprağı yarıp çıkacak

Kadınlar sansa da yaşadığını

Sarkısız kaldıkça yaşayamayacak

Kadınları sarkılır, akrepler aydınlatır

Kadınları sarkılır, zahirlar aydınlatır



Artık ben gideceğim ata eyer vuruyorlar

Hatıralarımı birer birer yakacağım

Entarimi parça parça edip

Zehirli kirpilere bırakacağım

Beyaz bir kayanın üstüne çıkıp

Göğsüme siyah bir gül takacağım

Batan güneşe doğru kurşunlar sıkıp

Kendimi boşluğa bırakacağım



Ayaklarımın altından geçıyor bir deniz

Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım

Siz beni ne anlarsınız... siz...

Artık ben gideceğim atım kişniyor

Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor



Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz bir deniz

Beni onun gözleri çağırıyor duramam, duramam

Benim gözlerim yeşildir ah... onun gözleri kara

Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara
Resim Kaderimi Kendim Yazarım Sandım...
&
O BIZIM KAVUŞMAMIZ MAHSERE KALDI
Cevapla

“Sezai KARAKOÇ” sayfasına dön