Birçok insanın hayatında “bıçağın kemiğe dayandığı” zor anlar olmuştur. Geçmişi hatırlamaktansa aklını yitirenler olduğu gibi, hayatına son vermeyi çözüm zannedenler de olabilmektedir. Tam bu noktada, sorunlarıyla baş edememiş, uçurumun eşiğine kadar gelmiş bir Allah’ın kuluna yardım edebilmek, düşenin elinden tutup kaldırmak ne büyük iştir!..
Geleceğe ait hiçbir umut taşıyamamak, yarına dair siyahtan başka bir renk hayal edememek o denli acı verici gelir ki, böyle bir halet-i ruhiye içerisinde kişi canına kıymayı düşünebilir. Tıpkı zaman zaman rastlandığı gibi...
Bunalımın kaynağı ve türü ne olursa olsun, intihar etmek katiyen bir çözüm sayılamaz. Bu mantıkî bilgiyi, intihara teşebbüs eden birçok kişi de iyi günlerinde tamamen kabul eder.
Lâkin tüm kapıların yüzüne kapandığını, tutunacak bir dalı kalmadığını, yaşama sevincini yitirdiğini düşündüğü anlarda bu mantık çok uzak kalır. O zor zamanlar, o kötü atmosfer doğal olarak kişinin düşünce ve daha da önemlisi inanç sistemini de felç eder, sağlıklı karar veremez.
Düşenin dostu olmak
Toplumda bir tek kişinin bile bu hale gelmesinin sorumluluğu bütün topluma aittir. Hiç kimsenin bu denli ezilmesine izin vermemek gerekir ama bir kere iş bu noktaya gelmişse mutlaka el vermek, düşeni tutup kaldırmak mecburiyetindeyiz.
“Neden canına kıymak istiyorsun?”, “Bu günahı neden işledin?” gibi ham tavırlarla, empatiden yoksun bir anlayışla kişinin yaşadığı koşulları dikkate almaksızın bir insanı yargılamak da sorgulamak da hiçbir surette üstümüze vazife değildir şüphesiz. Amacımız yardımcı olmak olsa bile bu yaklaşımı asla kullanmamalıyız. Kınamak, ayıplamak, aşağılamak ve hatta duyarsız kalmak hakiki bir müslümanın kaçınması gereken tutumlardır.
Allah dostlarını örnek alıyor isek şayet, Hz. Mevlâna’nın o yüreklere ferahlık veren çağrısını hiç hatırdan çıkarmamalıyız: “Gel, ne olursan ol, yine gel..” Ki bu temel düsturu içtenlikle benimsemeyen birinin tasavvuf hâlesi içerisinde yer alabileceği de düşünülemez.
Açmaza düşüren sebepler
Diğer taraftan, kişinin intihar düşüncesinin veya teşebbüsünün sebebine dayanarak, ona hak vermek diye bir durum da söz konusu olamaz. Insan kendini ne Allah’ın ne de kullarının huzuruna çıkamayacak kadar kötü, günahkâr, kirlenmiş hissetse bile, yegane yardım yine o kapıdan gelecektir. Belki bizler böyle bir hayra vesile olabiliriz, peki ama nasıl? Bu konuda bilgi ve bilinç sahibi olursak, bir insanı belki hayata bağlayabiliriz.
Eşi veya deli gibi sevdiği biri tarafından terk edilme, bir anlık hata ile tüm servetini kaybetme, en sevilen insanların bir anda yitip gitmesi, şeytana uyup çok büyük günahlar işleme, amansız bir hastalığın pençesinde acı çekmeye dayanamama, yoğun değersizlik duyguları ve ümitlerin tükendiği dayanılması zor anlar... Çilelerin hiç bitmeyecekmiş gibi göründüğü, güneşin doğuşuna bile tahammül edilemeyen karanlık sabahlar; böyle zamanlarda ne yapar çaresiz insanlar, ne yapar?
Gelin onlara el verelim.
Beşeriz; mizacımız gereği bir baksanız dünyalara hükmedecek kadar güçlü, bir de baksanız karınca kadar aciziz. Hayatın akışı içerisinde insanı aşındıran azgın sellere, beklenmedik menfi hadiselere uyum sağlayabilecek, incinmeleri karşılayabilecek gücü her zaman bulabilmek mümkün olmayabilir. Eski büyüklerimiz “Düşmez şaşmaz bir Allah’tır!” demişler. Gerçekten de kusursuzluk sadece O’na mahsustur. Allah korusun, ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmazmış.
Bir manevi destek ihtiyacı
Hal böyle olunca akıllara şu soru geliyor: Insan nasıl bir manevi donanıma sahip olmalı ki, rüzgâr ne taraftan eserse essin, yine de devrilmesin, ayakta kalabilsin?
Imanın esaslarından birini kadere inanmak, yani hayır ve şerrin Allah’tan geldiğini tevekkülle kabullenmek olarak ifade ediyoruz. Peki öyleyse kişiyi bunalıma sevkeden koşullardan kaçış için yanlış bir yol tercih edildiğinde, nihayetinde yine isyankâr olunan Yüce Yaradan’ın huzuruna çıkılmayacak mı? Başka bir seçenek var mı? Dünyadan kaçışı kurtuluş zannetmek ebedi ızdırabın kapısını açmaz mı?
Bir baba, bir anne, bir eş, bir evlat, bir akraba, bir dost ve hatta ahaliden bir vatandaş olarak herkesin yaşayabileceği zor anlar hususunda çevremize karşı ciddi bir hassasiyet içerisinde olunması gerekir. Tabii ki kendimiz için de öyle.
Insanı strese sokan, depresyona sürükleyen hayat olayları ve zor dönemler aniden ortaya çıkabileceği gibi, uzun, sancılı bir süreçte de cereyan edebilir. Normal, ruhen sağlıklı bir insan böyle durumlarla karşılaştığında ender de olsa anormal davranışlar sergileyebilir. Halk arasında “cinnet getirme” tabiri bu ani mizaç değişikliğini ve akıl almaz tepkiyi tanımlıyor olsa gerektir.
Bu tür ani bunalım patlamalarında kişi sadece kendine zarar vermekle kalmaz, şuursuzca en sevdiği insanlara bile kıyabilir. Üst üste gelen beklenmedik trajik olaylar bireyde adeta düdüklü tencerede buhar sıkışması gibi yoğun bir baskı oluşturur ve çıkış yolu bulamazsa patlayabilir.
Bu demektir ki sıkıntıları biriktirmeden, bir yandan da hafif hafif harcayalım. Düşünce yapısı olarak hazırlıklı olmak gerekir, ama bu sürekli bir felaket beklentisi şeklinde olmamalıdır.
Ilâhide söylendiği gibi; “Kahrın da hoş, lütfun da hoş...” diyebilmeyi bir ömür boyu başarmaya çalışmalıyız. Bunun da yolu hakiki bir tasavvuf mektebinden geçer. Hayat gözümüzün önünden acısıyla tatlısıyla su gibi akar, kullar aciz, kenardan bakar..
Kaş yapayım derken göz çıkarmadan
Bunalım geçirmekte olan bir insanın üstüne üstüne gitmek, tahrik etmek, dalga geçmek, bir bombanın pimini çekmek gibidir. Aslında ne problemi yaşayan kişi ne yapacağını bilmektedir, ne de etrafındakiler öyle bir şey yapacağına inanmaktadırlar. Blöf yaptığını zannederek daha da üzerine gidildiği olur.
Sakın ha sakın, karşıdaki kişinin akl-ı selimi kaybetmemesi gerekir ki, korkulan olmasın... Ölmeyi veya öldürmeyi aklına koymuş, düşünce yapısı bozulmuş bir kişiye güya mani olmak maksadıyla “Hadi yap da görelim, nerede sende o yürek! Ben bu sözleri çok duydum ezberledim artık!” gibi sözlerle hitab etmek, cinneti elim bir faciaya dönüştürür, hem de sayılamayacak kadar az saniyeler içinde akıl almaz hadiseler cereyan eder. Yapan da şaşırır, yaptıran da, bakan da...
Depresyon eğilimli kişilik yapısından söz edilir. Depresif, bunalım geçirmekte olan her kişiye canına zarar verecekmiş gibi olağanüstü bir ilgiyle yaklaşmak hatalı bir tutum olacağı gibi, nasıl olsa tedavi oluyor diye emin olmamak da gerekir. Hatta bazen kullandığı bazı ilaçların yan etkisiyle bile bu ihtimal varlığını korur. Uzun süreli depresyonlarda kişi, özellikle ergenler ve yalnız yaşlılar, hayattan zevk alamadıklarını, ölmek istediklerini sıklıkla dile getirirler.
Sorumlu birer yakın olarak bu sözlerini ciddiye almak gerekir. Aslında bu tür ifadeler, tanımlamalar birer acil imdat çağrısıdır. Etrafındaki insanların kendilerine değer vermeleri ve bir şeyler yapmaları için adeta son yakarışlarıdır. Mutlaka uzman veya psikolog olmanız gerekmez, yardım için gönül gücü göstermeniz yetebilir.
Özel şartları dikkate almak
Canına kıymayı göze alan kişinin psikolojik alt yapısına dair bilgi sahibi olmak ona yapılabilecek yardım ve verilecek destek konusunda bize güçlü ipuçları verir. Onu ikna edecek fikirleri oluşturmamızı ve vazgeçirmemizi kolay kılar.
Çoğu intihar eğilimlinin geri planında yoğun değersizlik ve suçluluk duyguları ile çevresindekilere yük olduğu, acı verdiği hissiyatı mevcuttur. Kendi yaşamına son verme tasarımlarının ana gerekçesi çevresindeki insanların yükünü hafifletmek olabileceği kadar, “Sonunda canıma da kıydırdınız!” gibi ağır bir vicdan azabı ve vebal altında bırakarak onları gizlice cezalandırmak da olabilir.
Kendi kendini ölümle cezalandırmak suretiyle işlediği insanlık dışı suçlarını ve günahlarını temizleme, ailesinin toplum içindeki onurunu kurtarma düşüncelerine de ender de olsa rastlanır.
Birkaç yıl önce bir televizyon kanalında toplumda saygınlığı olan, önemli bir mevkide dinî bir görev yapan orta yaş üzeri bir zatın gizli kamera ile “zinaya teşebbüs” görüntülerine tesadüf etmiştim. O an, sanki memleket kurtarıyormuşçasına görev yaptığını zanneden program yapımcısına bunu nasıl yayınlayabiliyor diye hayret etmiştim. Hadise tabii ki tasvip edilemezdi, ancak bunun milyonlara deşifre edilmesi de en az olayın kendisi kadar yanlıştı ve hatta bir insanlık suçuydu. Hatta adamcağıza bir kadın ile tuzak kurulmuş, o da nefsine ve şeytana uyarak bu tuzağa düşmüştü.
Seçkin bir meslekî camiayı böyle bir zaafla zan altında bırakmayı bu “zavallı” insan nasıl kaldıracak diye düşünmüştüm. “Ya bu diyarı terk eder ya da intihar eder.” demiştim kendi kendime. Evladı-ıyali olayın duyulmasının hemen ardından onu terk etmişlerdi. Nitekim bir iki gün sonra evinde kendini asmış olarak bulundu. Çok yazık!
Herkes suçluydu ama kendisi en az suçluydu. Intiharında en yüksek hisse en yakınlarına aitti. Buna mukabil, onursuzca iki genç kızı katledip, bir müddet sonra cezaevinde intihar eden bir adamın cenazesinin köye götürülüşünü de izlemiştim. Ahali uzaklardan gelen cenazenin köye girmesine dahi tahammül edememiş, ancak karısı tabuta sarılarak gözyaşları döküyordu. Çocuklarının babasıydı, ekmek parası için gurbete gitmiş, ancak şeytana yenik düşmüştü. O kadının karmaşık hislerine rağmen gösterdiği yaklaşım çok manidardı..
Iç dünyamızın kurduğu tuzaklar
Aşırı tutkular, yüksek izzet-i nefs duygusu, delikanlılık saplantıları da maalesef umulmadık şoklarla sonuçlanabiliyor. Çılgıncasına sevgiler, marazî aşklar, gayrimeşru ilişkilerin kaçınılmaz sonuçları gençlik intiharlarının önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Sevgisiz büyütülen evlatların karşı cinse yönelik tutkuları daha yoğun olabiliyor. Yıllarca hiç tatmadığı şahane bir duyguyu yani sevgiyi bulduğunu zannettiğinde, onu her ne pahasına olursa olsun, sevdiğini ve kendini öldürme pahasına da olsa yitirmek istemiyor.
Delikanlılık takıntısında da benlik algısı o kadar balon ki, genç, terk edilme gibi durumu asla racona sığdıramıyor, kabullenemiyor!
Diğer taraftan, sevilen bir kişinin ardından ne yapacağını bilememe de önemli bir bunalım nedenidir. Eşlerden birinin ölümü, doğrudan cana kıyma şeklinde olmasa bile, yememek içmemek suretiyle kendini bilinçsizce gün be gün yok etmeye neden olabiliyor.
Ancak bu, geride kalanların hiç üzülmemesi, yaslı olmaması anlamına gelmez. Aksine, insanlar makul şekilde ve nispette acılarını yaşamaya fırsat bulabilmelidir. Sessizce ağlayabilmeli, başkalarıyla paylaşabilmeli, böyle davrandıkları için asla hakir görülmemelidir. Duygular dışa vurulabilmeli, bu yapılmak istenmiyorsa kendi kendisiyle paylaşma, yazma yöntemleri denenmelidir.
Acılı durumlarda benzer olayları yaşayanları tanımak, mücadelelerini örnek almak da işe yarayabilir. Işlerin nihaî failini hatırdan çıkarmamak, yani her şeyin yaratıcısı Cenab-ı Hakk’ı unutmamak, bu hatalara düşmemeyi sağlar.
Ne zenginlik, ne düşkünlük...
Bir de zengin mutsuzlukları var. Hayatı para kazanmak üzerine odaklayan bazı insanlar umdukları refah düzeyine ulaştıklarında, tüm hedefleri maddiyattan ibaret olduğu için, manevi bir boşluk içerisine düşebilirler. Çevresi ile irtibatları yüzeysel, tatmin edici olmaktan uzak, “al gülüm ver gülüm” esası üzerinedir.
Uyuşturucu madde bağımlılığı varlıklı insanları bekleyen ciddi bir tehlikedir. Ne var ki, bu insanlar keyif alacaklarını zannederek, aslında mutsuzluklarından kaçabilmek için denize düşüp yılana sarılırlar. Gerçekten de sıkıntılar insanı Rabbine sığınmaya sevk ediyor, varlık ise benlik hissini pohpohluyor.
Dünya nimetleri bizim içindir. Niçin bize ihsan edildiklerini, emanet olduklarını, nasıl sarf edileceklerini Islâm dairesinde şekillendirmedikçe, zenginler için taşınması ağır bir yük, bir tasa kaynağı olması da normal kabul edilmelidir.
Intihar vakalarının belki de en acınılacak olanı, amansız bir hastalığın pençesine düşmüş insanların yaptıklarıdır. Uzun hayaller, canciğer yavrular ve diğer yanda çaresizlik, kolay mı? Buna mukabil, sabır ve tevekkülün ahir alemdeki mükâfatı hiç bu dünya nimetleriyle mukayese edilebilir mi? Çok yaşayan yüz’e kadar yaşıyor, yine yolun sonu görünmüyor mu? Yarın için kimin garantisi var ki?
Şimdi binlerce şükrediyorum, iyi ki bir rehberim, yol göstericim var! En zor anımda, beni tüm sevdiklerimin istemeyerek de olsa kara toprağa teslim ettikleri zamanda o beni yalnız bırakmayacak ya! Bir insan için dünyada Rabbini tanımak, müslüman olarak yaratılmak ve Ümmet-i Muhammed olmaktan gayrı, bir rehberi olmaktan öte nimet olur mu? Iyi ki onlar var! Onların gölgesinde olmak, şu bunalım çağlarının en büyük ikramı sayılır.
Gökyüzünde parlak yıldızların kaydığı gibi sevdiğimiz, değer verdiğimiz insanlar da dünyadan geçip gidiyor. Hüve’l-baki... Başka söze hacet var mı?
Ayşe Izci
Bidibidi Yenileniyor !
23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com
[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü
[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler
KAYDOL
23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com
[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü
[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler
KAYDOL
intihar psikolojisi ve çıkış yolları
Beden Dili , Karşınızdakini etkileme sanatı , hitabet sanatı ve dahası bu forumlarda. Bidi Bidi Bilgi Bankasında
“Kişisel Gelişim - Psikoloji - Beceri Bilgi Bankası” sayfasına dön
Geçiş yap
- Hoş Geldiniz
- ↳ Lütfen Okuyun
- ↳ Güncel Duyurular
- ↳ Üye Defteri
- ↳ Forum - Site Kullanımı ve Özellikleri
- ↳ Forum Kullanımı
- ↳ Forum Eklentileri
- ↳ Site Kullanımı
- ↳ Flash Oyun Bölümü
- ↳ Deneme Alanı
- ↳ BiDiBiDi Siteler Birliği
- ↳ BidiBidi Resim Galerisi
- ↳ BidiBidi Tarihte Bugün
- ↳ BidiBidi IL IL Türkiye Tanıtımları
- Bidibidi Sohbet Muhabbet Haber
- ↳ Güncel Haberler
- ↳ Manşet Haber
- ↳ Son Dakika Haberleri
- ↳ Bıdıbıdı Hatırlatıyor
- ↳ Ekonomi ve Borsa
- ↳ Teknoloji ve Bilim Haberleri
- ↳ Magazin Dünyası
- ↳ Spor Güncel
- ↳ Gazete Manşetleri
- ↳ Haber Arşiv
- ↳ Bidibidi Muhabbet
- ↳ Bizim Zamanımızda
- ↳ Canımı Sıktılar
- ↳ Eleştiriyoruz
- ↳ Itiraf Ediyorum
- ↳ Yalandan Kim Ölmüş
- ↳ Anketler - Yarışmalar
- ↳ Genel Anketler
- ↳ Üye Anketleri
- ↳ Yarışmalar
- ↳ Şiir Yarışması
- ↳ Fıkra Yarışması
- ↳ Blog Yarışması
- ↳ Tebrikler ve Kutlamalar
- ↳ Dini Günler
- ↳ Doğum Günü Tebrikleri
- ↳ Milli Bayram - Yeni Yıl Tebrikleri
- ↳ Özel Gün Tebrikleri
- ↳ Bidibidi Site Kutlamaları
- ↳ BidiBidi 1. Yıl Kutlamaları
- ↳ BidiBidi 2. Yıl Kutlamaları
- ↳ Flash Oyun Galerisi Tebrikleri
- ↳ Cevap Arıyorum
- ↳ Oyun Oynayalım Mı?
- ↳ Flash Oyun Galerisi
- Bidibidi Flash Oyun Galerisi
- ↳ Oyunculara Tebrikler
- ↳ Hata Bildirimi - Ihbar - Şikayet
- ↳ Flash Oyun Sitesi Sorular Sorunlar
- Bidibidi Forum Genel
- ↳ Atatürk ve Türkiye
- ↳ Mustafa Kemal ATATÜRK Fotoğrafları
- ↳ Anıtkabir Fotoğrafları
- ↳ Türkü Hikayeleri
- ↳ Aşka Dair...
- ↳ Seni Seviyorum
- ↳ Nefret Ediyorum
- ↳ Resimli Aşk Şiirleri
- ↳ Okunası Hikayeler
- ↳ Şifalı Bitkiler
- ↳ Resimlerle Dünya
- ↳ Resimli Aşk Şiirleri
- ↳ Bitkiler
- ↳ Dini Resimler
- ↳ Duygusal Resimler
- ↳ Düşündüren Kareler
- ↳ E Kartlarımız
- ↳ Hayvan Resimleri
- ↳ Komik Resimler
- ↳ Manzara Resimleri
- ↳ Diğer Resimler
- Sizden Gelenler - Sizin Sesiniz - Sizin Yeriniz
- ↳ Sizden Gelenler Genel
- ↳ Mektuplarınız-Denemeleriniz-Makaleleriniz
- ↳ Hikayemi Tamamla
- ↳ Şiirleriniz
- Bidi Bidi Bilgi Bankası
- ↳ Okuyalım Öğrenelim Genel
- ↳ Eğitim - Öğretim Hakkında Bilgiler
- ↳ Üniversiteler
- ↳ Hukuk Alanına ilişkin Bilgiler
- ↳ Meslek Kariyer ve Iş Hayatı
- ↳ Meslekler Rehberi
- ↳ Kişisel Gelişim - Psikoloji - Beceri Bilgi Bankası
- ↳ Her Şeyin Bir ilki Vardı
- ↳ Belirli Günler ve Haftalar
- ↳ Kim Kimdir
- ↳ Para Para Para
- ↳ Bidibidi Kütüphanesi
- iL iL - Bölge Bölge TÜRKiYE
- ↳ Akdeniz Bölgesi
- ↳ Adana
- ↳ Antalya
- ↳ Burdur
- ↳ Hatay
- ↳ Isparta
- ↳ İçel
- ↳ Kahramanmaraş
- ↳ Osmaniye
- ↳ Doğu Anadolu Bölgesi
- ↳ Malatya
- ↳ TARiHi
- ↳ EĞiTiMi
- ↳ KÜLTÜR
- ↳ iLÇELERiMiZ
- ↳ YEMEKLERi
- ↳ ÇORBALAR
- ↳ ETLi YEMEKLER
- ↳ Pilavlar - Köfteler
- ↳ HAMUR iŞLERi TATLILAR
- ↳ GÖRÜLESi YERLER
- ↳ TÜRKÜLERi
- ↳ DiĞER LiNKLER
- ↳ MALATYA VALiLiĞi
- ↳ MALATYA BELEDIYESI
- ↳ MALATYA EMNiYET MÜDÜRLÜĞÜ
- ↳ MALATYA MEB
- ↳ MALATYA KÜLTÜRÜNÜ YAŞATMA DERNEĞi
- ↳ iNÖNÜ ÜNiVERSiTESi
- ↳ MALATYASPOR
- ↳ Ağrı
- ↳ Ardahan
- ↳ Bingöl
- ↳ Bitlis
- ↳ Elazığ
- ↳ Erzincan
- ↳ Erzurum
- ↳ Hakkari
- ↳ Iğdır
- ↳ Kars
- ↳ Muş
- ↳ Tunceli
- ↳ Van
- ↳ Ege Bölgesi
- ↳ Afyon
- ↳ Aydın
- ↳ Denizli
- ↳ İzmir
- ↳ Kütahya
- ↳ Manisa
- ↳ Muğla
- ↳ Uşak
- ↳ Güneydoğu Anadolu Bölgesi
- ↳ Adıyaman
- ↳ Batman
- ↳ Diyarbakır
- ↳ Gaziantep
- ↳ Kilis
- ↳ Mardin
- ↳ Siirt
- ↳ Şanlıurfa
- ↳ Şırnak
- ↳ İç Anadolu Bölgesi
- ↳ Aksaray
- ↳ Ankara
- ↳ Çankırı
- ↳ Eskişehir
- ↳ Karaman
- ↳ Kayseri
- ↳ Kırıkkale
- ↳ Kırşehir
- ↳ Konya
- ↳ KONYA TARiHi
- ↳ KONYA EĞiTiMi-KÜLTÜRÜ
- ↳ KONYA YEMEKLERi
- ↳ KONYA GÖRÜLESi YERLER
- ↳ TÜRKÜLERi
- ↳ Nevşehir
- ↳ Niğde
- ↳ Sivas
- ↳ Yozgat
- ↳ Karadeniz Bölgesi
- ↳ Artvin
- ↳ Amasya
- ↳ Bartın
- ↳ Bayburt
- ↳ Bolu
- ↳ Çorum
- ↳ Düzce
- ↳ Giresun
- ↳ GiRESUN TARiHi
- ↳ GiRESUN EĞiTiMi-KÜLTÜRÜ
- ↳ GiRESUN YEMEKLERi
- ↳ GiRESUN GÖRÜLESI YERLER
- ↳ GiRESUN TÜRKÜLERi ve KEMENÇE
- ↳ Gümüşhane
- ↳ Karabük
- ↳ Kastamonu
- ↳ Ordu
- ↳ Rize
- ↳ Samsun
- ↳ Sinop
- ↳ Tokat
- ↳ Trabzon
- ↳ Zonguldak
- ↳ Marmara Bölgesi
- ↳ Balıkesir
- ↳ Bilecik
- ↳ Bursa
- ↳ Çanakkale
- ↳ Edirne
- ↳ İstanbul
- ↳ Kırklareli
- ↳ Kocaeli
- ↳ Sakarya
- ↳ Tekirdağ
- ↳ Yalova
- Bidibidi Mizah - Eğlence - Gülmece
- ↳ Genel Mizah ve Eğlence
- ↳ Diyaloglar - Tartışmalar
- ↳ Ayy İnanmıyorum Yaa !
- ↳ Fıkralar
- ↳ Fıkra Izle-Dinle
- ↳ Temel-Laz Fıkraları
- ↳ Asker - Polis Fıkraları
- ↳ Nasreddin Hoca Fıkraları
- ↳ Deli - Doktor Fıkraları
- ↳ Öğrenci - Okul Fıkraları
- ↳ Yöresel Fıkralar
- ↳ Diğer Fıkralar
- Ağzınızın Tadı - Damak Zevkiniz
- ↳ Yiyecekler - Içecekler Genel
- ↳ Yemek Tarifleri
- ↳ Balık Yemekleri
- ↳ Çorbalar
- ↳ Et Yemekleri
- ↳ Hamur Işleri
- ↳ Kebaplar
- ↳ Köfteler
- ↳ Makarnalar
- ↳ Mezeler - Soslar
- ↳ Pilavlar
- ↳ Salatalar
- ↳ Sebze Yemekleri
- ↳ Tatlılar
- ↳ Tavuk Yemekleri
- ↳ Yumurta Yemekleri
- ↳ Zeytinyağlılar
- ↳ Diyet Listeniz
- Astroloji - Fal Dünyası - Rüya Alemi
- ↳ Rüya Tabirleri
- ↳ Astroloji ve Burçlar Genel
- ↳ Koç Burcu
- ↳ Boğa Burcu
- ↳ ikizler Burcu
- ↳ Yengeç Burcu
- ↳ Aslan Burcu
- ↳ Başak Burcu
- ↳ Terazi Burcu
- ↳ Akrep Burcu
- ↳ Yay Burcu
- ↳ Oğlak Burcu
- ↳ Kova Burcu
- ↳ Balık Burcu
- ↳ Yıllık ve Aylık Burç Yorumları
- Bakım Güzellik ve Moda
- ↳ Moda Moda Moda
- ↳ Cilt Bakımı
- ↳ El ve Ayak Bakımı
- ↳ Saç Bakımı
- ↳ Vücut Bakımı
- İnsan - Sağlık - Yaşam
- ↳ Sağlıklı Yaşam
- ↳ Çocuk sağlığı ve hastalıkları
- ↳ Hastalıklar ve Tedavi Yöntemleri
- ↳ İlk Yardım ve Acil
- ↳ Tıp Sözlüğü
- ↳ Yağlarla Gelen Sağlık
- Felsefe Yapıyoruz
- ↳ Felsefe Genel Forumu
- ↳ Felsefe Akımları
- ↳ Filozoflar Tarihi - Ünlü Filozoflar
- ↳ Ünlü Filozoflardan
- ↳ Felsefe Sözlüğü
- Din ve İslam
- ↳ 11 Ayın Sultanı Ramazan
- ↳ RAMAZAN SOHBETLERi
- ↳ Oruç
- ↳ GÜNÜN MÖNÜSÜ
- ↳ BIDIBIDI Mönü
- ↳ Sizden Gelenler
- ↳ Ramazan Imsakiyeleri
- ↳ 2015 Ramazan Imsakiyesi
- ↳ 2014 Ramazan Imsakiyesi
- ↳ 2013 Ramazan Imsakiyesi
- ↳ 2011 Ramazan Imsakiyesi
- ↳ Ramazan 2010 BidiBidi Imsakiyesi
- ↳ Ramazan 2009 BidiBidi Imsakiyesi
- ↳ Ramazan 2008 BidiBidi Imsakiyesi
- ↳ Temel Din Bilgileri
- ↳ Esmaül-Hüsna
- ↳ Ayetler - Sureler
- ↳ Dualar
- ↳ Hadisler
- ↳ Hz. MUHAMMED (S.A.V.)
- ↳ Peygamberler
- ↳ Sahabeler
- ↳ Dini Günler
- ↳ Dinimiz Emirleri - Adapları - Örf ve Adetleri
- Edebiyat Dünyası
- ↳ Şairler ve Şiirleri
- ↳ Abdurrahim KARAKOÇ
- ↳ Abdülhak Hamit TARHAN
- ↳ Adnan YÜCEL
- ↳ Afşar Timuçin
- ↳ Ahmed ARiF
- ↳ Ahmet ERHAN
- ↳ Ahmet Hamdi TANPINAR
- ↳ Ahmet HAŞIM
- ↳ Ahmet Kutsi TECER
- ↳ Ahmet Muhip DIRANAS
- ↳ Ahmet Selçuk Ilkan
- ↳ Ahmet TELLi
- ↳ Ali Tekintüre
- ↳ Ataol Behramoğlu
- ↳ Attilla iLHAN
- ↳ Arif Nihat Asya
- ↳ Asaf Halet Çelebi
- ↳ Aşık Veysel ŞATIROĞLU
- ↳ Aydın HATiPOĞLU
- ↳ Ayten Mutlu
- ↳ Aziz NESiN
- ↳ Bedirhan GÖKÇE
- ↳ Behçet Necatigil
- ↳ Bülent TEKIN
- ↳ Cahit Sıtkı Tarancı
- ↳ Can YÜCEL
- ↳ Cemal SAFi
- ↳ Cemal SüREYYA
- ↳ Ceyhun Atuf Kansu
- ↳ Ceyhun YILMAZ
- ↳ Dadaloğlu
- ↳ Edip Cansever
- ↳ Eray CANBERK
- ↳ Faruk Nafiz Çamlıbel
- ↳ Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
- ↳ Fethi GiRAY
- ↳ Hasan Hüseyin Korkmazgil
- ↳ Hulki AKTUNÇ
- ↳ Kaan INCE
- ↳ Kerem ALIŞIK
- ↳ Levent ÖZGEÇ
- ↳ Mehmet Akif ERSOY
- ↳ Mehmet Bozkurt Esenyel
- ↳ Mehmet NACAR
- ↳ Melih Cevdet Anday
- ↳ Metin Altıok
- ↳ Murathan MUNGAN
- ↳ Nazım Hikmet RAN
- ↳ Necip Fazıl KISAKÜREK
- ↳ Nihat BEHRAM
- ↳ Nilgün MARMARA
- ↳ Nurullah Genç
- ↳ Oktay Rıfat Horozcu
- ↳ Orhan Seyfi ORHON
- ↳ Orhan Veli KANIK
- ↳ Özdemir ASAF
- ↳ Rıfat Araz
- ↳ Rıfat ILGAZ
- ↳ Sabahattin Kudret Aksal
- ↳ Sabri ALTINEL
- ↳ Salah BIRSEL
- ↳ Sennur SEZER
- ↳ Sezai KARAKOÇ
- ↳ Tahsin SARAÇ
- ↳ Tayfun TALiPOĞLU
- ↳ Türkan iLDENiZ
- ↳ Uğur Arslan
- ↳ Ümit Yaşar Oğuzcan
- ↳ Vedat TÜRKALi
- ↳ Yahya Kemal BEYATLI
- ↳ Yavuz Bülent BAKiLER
- ↳ Yılmaz ERDOĞAN
- ↳ Yılmaz GÜNEY
- ↳ Yılmaz Odabaşı
- ↳ Yunus Emre
- ↳ Yusuf HAYALOĞLU
- ↳ Ziya Osman Saba
- ↳ Zübeyir KINDIRA
- ↳ Haftanın Şiiri
- ↳ Yazarlar ve Yazıları
- TARiHTEN SAYFALAR
- ↳ OSMANLI TARiHi
- ↳ Kuruluş Dönemi
- ↳ Fetret Devri
- ↳ Yükselme Dönemi
- ↳ Duraklama Devri
- ↳ Gerileme devri ve yıkılışı
- ↳ PADiŞAHLAR
- ↳ Osman Gazi
- ↳ Orhan Gazi
- ↳ I. Murad
- ↳ I. Bayezid Dönemi
- ↳ Çelebi Mehmed
- ↳ II. Murad
- ↳ Fatih Sultan Mehmed
- ↳ II. Bayezid Dönemi
- ↳ Yavuz Sultan Selim
- ↳ Kanuni Sultan Süleyman
- ↳ II. Selim
- ↳ III. Murad
- ↳ III. Mehmed
- ↳ I. Ahmed
- ↳ I. Mustafa
- ↳ II. Osman
- ↳ IV. Murad
- ↳ I. Ibrahim
- ↳ IV. Mehmed
- ↳ II. Süleyman
- ↳ II. Ahmed
- ↳ II. Mustafa
- ↳ III. Ahmed
- ↳ I. Mahmud
- ↳ III. Osman
- ↳ III. Mustafa
- ↳ I. Abdülhamid
- ↳ III. Selim
- ↳ IV. Mustafa
- ↳ II. Mahmud
- ↳ Sultan Abdülmecid
- ↳ Sultan Abdülaziz
- ↳ V. Murad
- ↳ II. Abdülhamid
- ↳ Mehmed Reşad
- ↳ Mehmed Vahdeddin
- ↳ TARiHTE BUGÜN
- ↳ Tarihte Ocak Ayı
- ↳ Tarihte Şubat Ayı
- ↳ Tarihte Mart Ayı
- ↳ Tarihte Nisan Ayı
- ↳ Tarihte Mayıs Ayı
- ↳ Tarihte Haziran Ayı
- ↳ Tarihte Temmuz Ayı
- ↳ Tarihte Ağustos Ayı
- ↳ Tarihte Eylül Ayı
- ↳ Tarihte Ekim Ayı
- ↳ Tarihte Kasım Ayı
- ↳ Tarihte Aralık Ayı
- ↳ Son Eklenen Olaylar
- ↳ Tarihte Istediğin Sene
- ↳ Tarihte Bu Sene 2016
- ↳ DiĞER
- Spor Dünyası
- ↳ Spor Dünyası Genel
- ↳ FUTBOL
- ↳ Beşiktaş
- ↳ Fenerbahçe
- ↳ Galatasaray
- ↳ Diğer
- Korku ve Dehşet Bölümü
- ↳ Korku Bölümü Genel
- ↳ Korkunç Hikayeler Rivayetler
- ↳ Korkunç Resim Video Multimedya
- Multimedya
- ↳ Videolar - Flashlar - Sunular
- ↳ Belgesel Videoları
- ↳ Komik Videolar - Komik Flaslar
- ↳ Sesli - Videolu Fıkralar
- ↳ Spor Videoları - Spor Flashları
- ↳ Halk Dansları Videoları
- ↳ Ilginç - inanılmaz Videolar
- ↳ Sinema - Tiyatro - Dizi Videoları
- ↳ Genel Videolar - Sunular - Flashlar
- ↳ Duygusal - Romantik ve Şiir Flashları
- ↳ Diziler - Filmler
- ↳ Avlu
- ↳ Yaprak Dökümü
- ↳ Ufak Tefek Cinayetler
- ↳ Mucize Doktor
- Müzik Müzik Müzik DÜNYASI
- ↳ Müzik Dünyası Genel
- ↳ Albümler ve Şarkılar
- ↳ Müzik Klipleri
- ↳ Yepyeni Klipler
- ↳ Unutulmayan Sanatçılar
- ↳ Bayan Sanatçılardan Klipler
- ↳ Ajda Pekkan Klipleri
- ↳ Bendeniz Klipleri
- ↳ Candan Erçetin Klipleri
- ↳ Gülşen Klipleri
- ↳ Izel Klipleri
- ↳ Nilüfer Klipleri
- ↳ Özlem Tekin Klipleri
- ↳ Petek Dinçöz Klipleri
- ↳ Sertap Erener Klipleri
- ↳ Sezen Aksu Klipleri
- ↳ Sibel Can Klipleri
- ↳ Şükriye Tutkun
- ↳ Yıldız Tilbe Klipleri
- ↳ Erkek Sanatçılardan Klipler
- ↳ Çelik Klipleri
- ↳ Doğuş Klipleri
- ↳ Kıraç Klipleri
- ↳ Mustafa Sandal Klipleri
- ↳ Rafet El Roman Klipleri
- ↳ Tarkan Klipleri
- ↳ Teoman Klipleri
- ↳ Yalın Klipleri
- ↳ Müzik Gruplarından Klipler
- ↳ Athena Klipleri
- ↳ MFÖ Klipleri
- ↳ Kargo Klipleri
- ↳ Mor ve Ötesi Klipleri
- ↳ Yabancı Klipler
- ↳ Şarkı Sözleri
- ↳ Abidin
- ↳ Barış Manço
- ↳ Bendeniz
- ↳ Candan Erçetin
- ↳ Ceza
- ↳ Demet Akalın
- ↳ Doğuş
- ↳ Düş Sokağı Sakinleri
- ↳ Ebru Gündeş
- ↳ Emre Aydın
- ↳ Ferhat Göçer
- ↳ Feridun Düzağaç
- ↳ Gökhan Özen
- ↳ Gökhan Türkmen
- ↳ Göksel
- ↳ Gülşen
- ↳ Hakan Altun
- ↳ Hakan Demirci
- ↳ Hande Yener
- ↳ Hatice
- ↳ Hepsi
- ↳ Ibrahim Tatlıses
- ↳ Ilhan Şeşen
- ↳ Ismail Yk
- ↳ Kıraç
- ↳ Manga
- ↳ Murat Boz
- ↳ Mustafa Ceceli
- ↳ Nazan ÖNCEL
- ↳ Nilüfer
- ↳ Orhan Ölmez
- ↳ Onur AKIN
- ↳ Özcan Deniz
- ↳ Özgüç Güler
- ↳ Rafet El Roman
- ↳ Serdar Ortaç
- ↳ Sertab Erener
- ↳ Sezen Aksu
- ↳ Sıla
- ↳ Soner Sarıkabadayı
- ↳ Tan Taşçı
- ↳ Toygar Işıklı
- ↳ Tripkolic
- ↳ Uğur
- ↳ Vega
- ↳ Yalın
- ↳ Yusuf Güney
- ↳ Zafer Peker
- ↳ Zeki Müren
- ↳ Yıldız TiLBE
- Bilgisayar - İnternet ve WEB
- ↳ WEB MASTER ÖZEL
- ↳ Sitenize Tarihte Bugün
- ↳ Sitenize Tarihte O YIL
- ↳ Sitenize Il Il Türkiye
- ↳ Sitenize Flash Şiirler
- ↳ Ücretsiz Hizmetlerimizi Kullanma Koşulları
- ↳ Link Kaldırma & Ücretli Hizmet & Bloke Kaldırma
- Bidibidi Destek
- ↳ İstekleriniz - Bekledikleriniz - Sorularınız - Sorunlarınız
- ↳ Arşiv
- ↳ Geçmiş Etkinlikler
- ↳ Haber Arşivleri
- ↳ 2006 Yılı Haber Arşivi
- ↳ 2007 Yılı Haber Arşivi
- ↳ 2008 Yılı Haber Arşivi
- ↳ 2009 Yılı Haber Arşivi
- ↳ Duyuru Arşivi
- ↳ TarihYazar & BidiBidi Blogları Destek Forumları
- ↳ Blog Sistemi Genel Konuları
- ↳ TarihYazar Blog Tanıtımları
- ↳ Blog Eklentileri & Temalar
- ↳ Blogunuz Için Html Kodlar
- ↳ Müzik Video Radyo Multimedya
- ↳ Öneri Istek ve Tavsiyeleriniz
- ↳ Diğer Soru ve Sorunlarınız
- ↳ Bidibidi.TV.TR Video Sitesi Destek Forumu
- ↳ Ne Çağrıştırıyor ?
- ↳ BidiBidi Yemek Tarifleri Sitesi
- ↳ BidiBidi Web Tasarım Hizmetleri
- ↳ BidiBidi WebMaster Özel
- ↳ Bidibidi Video Paylaşım
- ↳ MSN, ICQ, YAHOO MESSENGER
- ↳ Msn Hata Kodları ve Çözümleri
- ↳ Nick Yapıcı
- ↳ Uygun Forum Yok
- ↳ Çöp Kutusu