Meşhûr Arap dâhilerinden Mugîre der ki:
Biz Araplar içinde, dînine son derecede bağlı ve Lât putunun hizmetçisi bir kavimdik. Kavmimizin Müslüman olduğunu görecek olsam bile, onlara tâbi olmayacağımı sanırdım. Mâlikoğullarından bir heyet, Mısır meliki Mukavkıs’a gitmek ve hediye sunmak üzere hazırlanmışlardı.
Onlarla birlikte ben de, gitmek üzere hazırlanmıştım. Amcam Urve bin Mes’ûd’a danıştım. Gitmekten men etti ve dedi ki:
- Kardeşlerinden hiç kimse senin yanında değil!
Ben, onun sözünü dinlemedim. “Mutlaka gideceğim!” dedim. Onlarla birlikte yola çıktım. Nihâyet, Iskenderiye şehrine vardık.
Mukavkis, bana baktı ve birisine, kim olduğumu ve ne istediğimi öğrenmesini emretti. O kimse, benden sordu. Kim olduğumu ve kendisini görmeye geldiğimi haber verdim. Bunun üzerine Mukavkis, kiliseye indirilmemizi ve orada ağırlanmamızı emretti. Ağırlandık.
Sonra, Mukavkis bizi çağırdı. Mukavkis, Mâlikoğullarının liderine baktı. Onu, yakınına getirtti. Birlikte oturdular. Sonra, ona sordu:
- Bütün bunlar, Mâlikoğullarından mıdırlar?
- Evet! Ancak, bir tek kişi müttefiklerdendir.
Sonra beni gösterdi. Oradaki cemaatten, Mukavkis’a en önemsiz olanı ben idim. Sonra aralarında su konuşmalar geçti:
- Sizinle benim aramda bulunan Muhammed ve Eshâbının, sizi takiplerinden nasıl kurtulabildiniz?
- Onlardan korkumuzdan ötürü, deniz yolunu tercih ettik!
- Onun, sizi kabûle dâvet ettiği şey hakkında ne yaptınız?
- Bizden hiçbir kimse Ona tâbi olmadı!
- Niçin tâbi olmadı?
- O, şimdiye kadar ne atalarımızın, ne de hükümdarların tutmamış olduğu, sonradan çıkma bir din getirdi bize! Biz, atalarımızın tuttukları dîne bağlıyız!
- Onun dâvetini, kavmi nasıl karşıladı?
- Ona, kavim'in gençleri tâbi oldular ve Onu, kavminden ve başka Araplardan olan muhâliflerine karşı korudular. Aralarındaki çarpışmada bir kere kavmi, bir kere de O yenildi!
- Siz, Onun kabûle dâvet ettiği şeyleri, bana dosdoğru haber verir misiniz?
- O, atalarımızın yapa geldikleri ibâdeti bırakmaya ve kendisine hiçbir şeyi şerik koşmadan bir Allaha ibâdet etmeye, bizi dâvet ediyor. Namaz kılmaya ve zekât vermeye dâvet ediyor!
- Namaza ve zekâta mı dediniz? Bunlar için vakit ve adet belli edilmiş midir?
- Geceli gündüzlü her gün, sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı vakitlerinde olmak üzere, beş kere namaz kılarlar.
Her yirmi miskal doldukça, altından kırktabirini, beş deveyi buldukça bir koyun zekât verirler! Bütün malların zekât nisâblarını bildirdiler.
Mukavkis, Mâlikoğullarının namaz vakitleri ve zekât nisâbı hakkında verdikleri bilgiler üzerine, sorularına şöyle devam etti:
- Onun, almış olduğu zekâtı, nereye koyduğunu, nerelere harcadığını biliyor musunuz?
- Yoksullara veriyor. Hısım ve akrabâyı görüp gözetmeyi, verilen sözde durmayı emrediyor. Fâizi, zinâyı, içkiyi ve Allahtan başkası adına kesilen kurbanın etinden yemeyi yasaklıyor!
Onların bu cevapları üzerine Mukavkis dedi ki:
- O hâlde, O, bütün insanlara gönderilmiş bir Peygamberdir! Eğer O, Kiptîlere ve Rumlara gelmiş, erişmiş olsaydı, onlar, Ona tâbi olurlardı. Çünkü, Îsâ bin Meryem, onlara bu hususta emir vermişti. Kendisinden önce gönderilmiş olan Peygamberler de, Onu târif etmişler ve sıfatlarını bildirmişlerdir.
Neticede zafer Onun olacak, kendisine kimse karşı koyamayacak, dînini, ayakların bastığı her yere eriştirecek, kavmi Onu, mızrakları ile koruyacaktır!
Mâlikoğulları dediler ki:
- Bütün halk, Onun dînine girmiş, Onun yanına toplanmış olsalar da, biz, Onun dînine girmeyiz, yanına varmayız!
Mukavkis hayretinden başını salladı ve aralarında şu konuşma geçti:
- Siz boştasınız ve oyalanıyorsunuz. Peki, Onun, kavmi arasındaki soyu sopu nasıldır?
- O, kavminin soy sop yönünden en üstünü ve seçkinidir.
- Mesîh yânî Hz. Îsâ ve bütün Peygamberler de, böyle, mensup bulundukları kavimlerin soy sop yönünden üstün ve seçkinleri arasından seçilip gönderilmişlerdir. Onun, sözlerindeki doğruluğu nasıldır?
- Doğru sözlülüğünden dolayı Ona Emîn adı takılmıştır.
- Bakınız şu işinize! Aranızdaki işlerde doğru ve doğru sözlü olan bir kimsenin, Allaha karşı yalan söyleyebileceğini mi sanıyorsunuz? Ona tâbi olan kimlerdir?
- Gençlerdir!
- Mesîh ve daha önceki Peygamberlere ilk tâbi olan, bağlananlar da, gençlerdi! Tevrat sâhibi olan Medîne Yahûdîleri, Ona karşı ne yaptılar, nasıl davrandılar?
- Ona aykırı davrandılar. O da, üzerlerine yürüyüp onları öldürdü ve esir etti. Her tarafa dağıldılar.
- Onlar kıskançlık yapıyorlar, Onu kıskanıyorlardır.
Mâlikoğulları, hediyelerini Mukavkis’in önüne koydular. Mukavkis, sevindi ve adamlarına, onların alınmasını, kendilerine bahşişler verilmesini emretti. Bahşiş verilirken onların bâzısını bâzısına üstün tuttu.
Bana gelince, kıstılar. Söylemeye değmez az ve ehemmiyetsiz bir şey verdiler. Sonra Mukavkis’in huzurundan çıktık.
Hz. Mugîre diyor ki: Mukavkis’tan işittiğimiz sözlerden, Muhammed aleyhisselâma karşı rezil rüsva ve süklüm püklüm olduk. Kendi kendimize, “Yabancı hükümdarlar bile Onu tasdik ediyorlar da, bizler, Onun akrabâsı ve komşuları olduğumuz ve dâvetçisi evlerimize kadar geldiği hâlde, Onun yanına uğramıyoruz!” dedik. Yerlerimize döndük.
Iskenderiye’de oturduğum müddetçe, girmedik kilise bırakmadım. Karşılastığım bütün Kibtî, yâni Mısır halkından ve Rum din adamlarından Muhammed aleyhisselâmın sıfatını sordum.
Bunlardan biri de, Ebû Guseym kilisesi reisi Kibtî papazı idi. Kibtîler onun rızâsını ve duâsını almak için yanına gelirlerdi. Ben, ibâdete ondan daha düşkün bir kimse görmemiştim. Kendisine dedim ki:
- Peygamberlerden, gelmeyen kim kalmıştır? Bana haber ver!
- Olur! O, Peygamberlerin sonuncusudur. Onunla, Îsâ bin Meryem arasında, Peygamberlerden hiç kimse yoktur. Îsâ Peygamberin, kendisine uymayı bize emretmiş olduğu Peygamber, Odur!
O Peygamber, ümmîdir ve Araptır. Onun ismi, Ahmed’dir. Kendisi, ne uzun, ne de kısa boyludur. Onun gözlerinde biraz kırmızılık vardır.
Kendisi, ne çok beyaz, ne de esmerdir. Saçını uzatır, elbisenin kalınca olanından giyer, yemeklerden bulduğu ile iktifa eder, kılıcını boynunda taşır, kendisiyle çarpışmaya kalkmadıkça, kendiliğinden, kimse ile çarpışmaz.
Onun yanında, kendilerini Ona fedâ eden, Onu, kendi evlâtlarından ve babalarından daha çok seven Eshâbı bulunacaktır.
O, Selem ağaçlarının yetiştiği yerden, Harem’den çıkacak, bir Harem’e gelecek, çorak ve hurmalık bir yere hicret edecektir. Ibrahim aleyhisselâmın dîninde bulunacaktır!
- Bana, Onun sıfatını biraz daha açıklasan olur mu?
- O, kendisinden önceki Peygamberlerde bulunmayan birtakım haslet ve imtiyazlarla, kendisi mümtaz kılınmıştır. Her Peygamber, yalnız kendi kavmine gönderildiği hâlde, O, bütün insanlara gönderilecektir!
Bütün yeryüzü Ona mescid ve temiz kılınacaktır. O, namaz vaktini nerede idrâk ederse, orada namazını kılacaktır.
Hâlbuki kendisinden önceki Peygamberler, namazlarını, kiliseler ve havralardan başka yerlerde kılamazlardı!
Hz. Mugîre diyor ki:
Onun ve başkalarının bütün bu söylediklerini aklımda tuttum.
Mâlikoğulları, ailelerine hediyeler satın aldılar. Sevinçli idiler. Onlardan hiç kimse de, bana hiçbir fedâkârlıkta bulunmadılar.
Yola çıktılar ve yanlarına da, içki aldılar. Içki içiyorlardı. Her türlü rezâleti yapıyorlardı.
Tâif’e dönünce, kavmime, Mukavkis’in beni hor, hakîr gördüğünü haber verecekler diye, Mâlikoğullarını öldürmeyi tasarladım. Irak’ta Bassak nehri yanında bulunduğumuz sırada, yalandan hastalandım ve başımı bağladım. Bana, “Neyin var?” diye sordular.
Ben de, “Başım ağrıyor!” dedim. Şaraplarını ortaya koydular ve beni çağırdılar. Onlara dedim ki:
- Başım ağrıyor, ben, içemeyeceğim. Fakat, sizinle oturur, size içirebilirim.
Hiç itiraz etmediler. Oturdum, onlara içirdim. Içtikçe iştahlandılar ve daha çok içtiler. En sonunda sarhoş bir hâlde sızıp kaldılar.
Ben de, onların üzerlerine çöküp, hepsini öldürdüm. Yanlarında bulunan bütün malları alıp, Medîne’ye geldim. Peygamberimizi, mescidde Eshâb-ı kirâmla birlikte otururken buldum. Üzerimde yolcu elbisesi vardı. Kendisine, Islâm selâmı ile selâm verdim. Hz. Ebû Bekir bakınca, beni tanıdı. Bana dedi ki:
- Urve’nin kardeşinin oğlusun galiba?
Ben de, “Evet! Allahtan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Resûlullah olduğuna şehâdet ediyorum!” dedim. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
- Allaha hamdolsun ki, seni hidâyete kavuşturdu, Islâmiyete ulaştırdı.
Hz. Ebû Bekir sordu:
- Iskenderiye şehrine emniyet ve selâmetle vardınız mı?
- Evet!
- Seninle birlikte bulunan Mâlikoğulları ne yapıyorlar, nasıllar?
- Onlarla bizim aramızda olan, bâzı Araplar arasında olan şeydir. Biz, şirk dînindeydik. Onları, öldürdüm. Elbiselerini soyup Resûlullah efendimize getirdim. Beşte birini çıkarsın, yahut onlar hakkında ne yapmayı uygun görürse, öyle yapsın. O, müşriklerden bir ganîmettir. Ben, artık Muhammed aleyhisselâmı tasdik eden bir Müslümanım!
Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
- Senin Müslümanlığını kabûl ettim. Fakat, onların mallarından ne bir şey, ne de beşte bir alırım. Çünkü, o, bir gadrdır, yâni zulümle, hîleyle alınmıştır. Gadrde ise, hayır yoktur!
Peygamber efendimiz böyle buyurunca, dedim ki:
- Yâ Resûlallah! Ben, ancak kavmimin dîninde bulunduğum sırada onları öldürmüş, sonra da, Müslüman olup, şimdi huzurunuza gelmiş bulunuyorum!
Resûlullah efendimiz tekrar buyurdu ki:
- Islâmiyet, kendisinden önce olup bitenleri düşürür, siler!
Mukavkis’in söylediklerini, Kibtî, yâni Mısırlı ve Rum din adamlarına sorduğum soruları ve onlardan işittiklerimi Peygamber efendimize haber verdim. Resûlullah efendimiz çok memnun oldu ve bunları, Eshâbının da işitmelerini istedi. Iki, üç gün de, onlara anlattım.
Hz. Mugîre, Müslüman olduktan sonra, Peygamberimizin yanında bulunup, Ona hizmet etti. Seriyyelerde kumandanlık ve mücâhitlik yaptı. Bî’at-i Ridvânda bulundu. Hudeybiye antlaşmasında Peygamberimizin yanında olup, hizmetindeydi.
Mekke’nin fethine, Huneyn gazâsına ve Tebük seferine katıldı. Tâif’te, kabîlesi Islâmiyet ile şereflenince, amcası Urve şehîd edilip, Sakîfliler de zulüm, işkence ve tecâvüze uğradı.
Sakîfliler durumu Resûlullaha arz ettiler. Sakîf temsilcileri, Medîne’den ayrıldıktan iki veya üç gün sonra Peygamberimiz, Ebû Süfyân bin Harb ile Hz. Mugîre’yi, Rabbe (Lât) putunu yıkmak için gönderdi.
Tâif’e yaklaştıkları zaman Ebû Süfyân, Mugîre’ye dedi ki:
- Kavminin yanına, önce sen var!
Ebû Süfyân’in kendisi ise, Zilherem’de kaldı. Bunun üzerine Hz. Mugîre, yanında ondokuz kadar kişi olduğu hâlde, yatsı vaktı, Rabbe’yi yıkmak üzere Tâif’e girdi. Geceyi orada geçirdiler. Sabahleyin, Rabbe’nin üzerine çıkacaklar, onu yıkacaklardı.
Hz. Mugîre, eline, bir balta aldı. Rabbe’nin üzerine çıktı. Kendi kavim ve kabîlesi olan Muattiboğulları, Urve bin Mes’ûd gibi vurulur, öldürülür korkusuyla silahlanarak Hz. Mugîre’nin yakınında, dikilmiş duruyorlardı.
O sırada, Ebû Süfyân da oraya geldi. Müşrik kadınları gelip başlarını açmışlar, erkeklerinin, kılıçla çarpışmaksızın, Rabbe’yi, Müslümanlara teslim ettiklerine yanıyorlar, ağlıyorlardı. Köleler, çocuklar, erkekler, genç kızlar gelmişlerdi. Herkes, Lât’in yıkımından dolayı endişeli bulunuyordu.
Hz. Mugîre, elindeki balta ile, Lât’a bir darbe indirdi. Ebû Süfyân dedi ki:
- Vah vah sana! Eyvahlar olsun sana!
Hz. Mugîre titrer gibi yaparak arkasının üzerıne yıkıldı. Tâif halkı, birden çığlık kopardılar. Dediler ki:
- Allah, Mugîre’yi rahmetinden uzak etsin! Rabbe, onu öldürdü!
Hz. Mugîre’nin yıkılıp düştüğünü görmelerine çok sevindiler. Dediler ki:
- Sizlerden, ona yaklaşmayı, onu yıkmaya kalkışmayı göze alabilecek kim var? Vallahi, ona güç yetirilemez! Hayır! Siz, Rabbe’nin, kendisini koruyamayacağını, savunamayacağını sanıyordunuz! Işte o, kendisini korumuş ve savunmuştur!
Mugîre, bir müddet o hâl üzere kaldıktan sonra, silkinip oturdu. Sonra Tâif halkına seslendi:
- Ey Tâifliler! Araplar, "Arap kabîleleri içinde sizlerden daha akıllı bir kabîle yoktur” derlerdi. Meğer, Arap kabîleleri içinde sizden daha ahmak bir kabîle yokmuş!
Yazıklar olsun size! Lât ve Uzzâ dediğiniz nedir ki? Şu taşlar gibi birer taştırlar! Taştan, kerpiçten ibârettirler! Onlar, kendilerine kim tapıyor, kim tapmıyor bilemezler!
Yazıklar olsun size! Lât, hiç işitir mi? Hiç görür mü? Hiçbir yarar veya zarar verir mi? Geliniz, Allahın affına ve lütfuna sığınınız! Ona ibâdet ediniz!
Hz. Mugîre, Tâiflilere, putların hiçbir şey yapamadıklarını belirttikten sonra, yanındakilerle birlikte Rabbe’yi yıkmaya, taşları, birer birer yere indirmeye devam etti. En sonunda, onu yerle bir edince, Tâifliler şaşırıp kaldılar.
Lât’in kapıcısı ve bakıcısı olan Aclân bin Attâb, Mâlikoğullarındandı. Ondan sonra bu hizmeti, oğulları görmekte idi. Lât’in bakıcısı diyordu ki:
- Göreceksiniz ki, temeline inilince, temel öyle bir kızacaktır ki, o kızgınlıkla, onları yerin dibine batıracaktır!
Hz. Mugîre bunu işitince, temelini de kazmaya başlayıp, adam boyunun yarısına kadar kazdı. Temeline kadar indi. Orada bulunan, altın ve gümüşleri çıkardı.
Putun bulunduğu yerdeki mallar, bir araya toplanınca, Hz. Mugîre, Ebû Süfyân’a dedi ki:
- Resûlullah efendimiz, bu maldan, Urve ile Esved’in borçlarını ödemeyi sana emretmişti. Bunun üzerine, onların borçlarını ödediler.
Hz. Mugîre, Tâif’i küfür karanlığından nûra kavuşturup, Mekke’ye, Resûlullahın yanına döndü. Vedâ haccına katıldı. Resûlullahın âhirete teşriflerinde techiz ve tekfinde vazife aldı. Peygamberimiz kabre indirildikten sonra, üzerine toprak atılırken yüzüğünü düşürdü. Hz. Ali’ye durumu arz edip, kabirden yüzüğünü almak istedi. Müsaade verilince, kabre inip, yüzüğünü alırken, Peygamberimizin ayaklarını sıvazladı. Böylece Resûlullahın mübârek bedenine son defa elini süren kişi oldu.
Bundan dolayı, “Resûlullahtan son ayrılan insan benim” derdi.
Kureyşli müşrikler, Benî Sakîf kabîlesi reisi olan amcası Urve bin Mes’ûd’u elçi olarak gönderdi. Urve, konuşma esnasında cahiliyye âdetinde olduğu gibi, Peygamberimizin sakalını tutup, okşamak istedi.
Hz. Mugîre, amcası Urve’ye kılıcının ucuyla müdâhale ederek, Resûlullahın mübârek sakalına dokunmaktan menetti.
Amcası, onun Resûlullaha olan sevgisi, muhabbeti ve bağlılığı karşışında hayrete düştü.
Hz. Mugîre, Hz. Ebû Bekir’in hilâfetinde, yalancı peygamberlik iddiasında bulunan Müseylemet-ül-Kezzâb ve dinden dönen mürtedler üzerine gönderilen orduda vazife aldı. Yemâme harbinde mürtedlere, Şam ve Yermük’de de Rumlara karşı savaştı. Yermük’de bir gözü yaralandı.
Hz. Ömer’in hilâfetinde Irak’ta yapılan fetihlere de katıldı. Iran’daki Sâsânî Imparatorluğunun sonunu getiren Kadisiye Meydan Muharebesi öncesinde, Müslümanların sefirliğini yaptı.
Zulüm üzerine kurulan Iran Sâsânî kumandanlık sarayının şaşaası ve kumanda heyetinin süslü elbiselerine karşı, Mugîre’nin sâde kıyâfeti ve vakarlı hâlini gören Iran kumandanları şaşırdılar.
Hz. Mugîre, Sa’d bin Ebî Vakkâs tarafindan sefir olarak gönderilmişti. Iranlılar, sert konuşup, Müslümanları korkutacaklarını zannettiler. Söz sırası Mugîre’ye gelince, o, büyük bir cesaretle konuşmaya başladı ve şöyle dedi:
- Islâmiyetin esaslarına göre, herkes Allahü teâlâ indinde bir kul olarak eşittir. Hiç kimsenin diğerine karşı bu hususta bir imtiyazi yoktur.
Mugîre hazretlerinin bu sözlerini dinleyen Iran heyeti, şaşkın bir vaziyette birbirlerine bakıp, ne söyleyeceklerini ve ne yapacaklarını şaşırdılar ve telâşa düştüler. Telâşı ve şaşkınlığı daha çok artan Iran Başkumandanı Rüstem, yakut, inci ve elmaslarla süslü olan kılıcını Hz. Mugîre’ye göstererek dedi ki:
- Sefir hazretleri, bu kılıç çok insanlar tarafindan birçok kere öpülmüştür.
Bu söz karşısında büyük bir dâhî olan Hz Mugîre şöyle cevap verdi:
- Senin kılıcını öpenler, yaltakçılık yaparak kılıcını değil, onun kınını öpmüşlerdir.
Sonra kendi kılıcını göstererek dedi ki:
- Bu kılıç ondan daha keskin ve daha çok bilenmiştir.
Bu görüşmelerden sonra anlaşmaya varılamadı ve yapılan Kadısiye Meydan Muharebesinde, Müslümanlar galip geldi. Bu savaşta, Hz. Mugîre büyük bir kahramanlık göstermiştir.
Mugîre hazretleri bir kadınla evlenmek istemişti. Peygamber efendimiz Mugîre’ye buyurdu ki:
- Onu gördün mü?
- Hayır yâ Resûlallah.
- Onu gör! Zîrâ birbirinizi görmeniz, aranızdaki muhabbeti artırır.
Hz. Mugîre buyurdu ki:
- Bir kimse evine girdiği zaman selâm verirse, şeytan, “Artık, benim burada duracak bir yerim kalmadı” der.
Sofraya oturup yemek yemeye başladığı zaman, Allahü teâlânın adını anarsa, yâni Besmele-i serîfeyi söylerse, şeytan bu sefer de, “Benim burada ne duracak yerim, ne de yiyecek bir şeyim kaldı” der.
Su içeceği zaman, Allahü teâlânın adını anarsa, şeytan bu sefer de şöyle der: “Artık burada benim için ne durak, ne yemek, ne de içmek kaldı.” Şeytan, bundan sonra eli boş olarak çıkar gider.
Hz. Mugîre, dâhi olup, teşkilâtçı bir Sahâbiydi. Zekâ ve aklını, meşhur dâhilerden Halîfe Hz. Muâviye de takdir ederdi. Büyük meseleleri üstün görüşüyle hemen hâlledip, en şıkışık durumlarda bile bir çıkar yol bulurdu.
Dînî ilimlere vâkif, tedbir sahibiydi. Pek çok talebe yetiştirip, bunlara dînî ilimleri öğretip, hadis-i şerif rivâyet etti. Yüzotuzüç hadis-i şerif rivâyet etti.
Vefâtına kadar Kûfe vâlisi kaldı. Kûfe’de 670 senesinin Saban ayında, yetmiş yaşında taundan vefât etti.
Bidibidi Yenileniyor !
23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com
[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü
[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler
KAYDOL
23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com
[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü
[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler
KAYDOL
HZ. MUGIRE-TEBNI SU'BE (r.anh)
Peygamber Efendimizi (s.a.v.) hayatında, müslüman olarak görüp ve müslüman olarak vefat eden mübarek insanlar.
Geçiş yap
- Hoş Geldiniz
- ↳ Lütfen Okuyun
- ↳ Güncel Duyurular
- ↳ Üye Defteri
- ↳ Forum - Site Kullanımı ve Özellikleri
- ↳ Forum Kullanımı
- ↳ Forum Eklentileri
- ↳ Site Kullanımı
- ↳ Flash Oyun Bölümü
- ↳ Deneme Alanı
- ↳ BiDiBiDi Siteler Birliği
- ↳ BidiBidi Resim Galerisi
- ↳ BidiBidi Tarihte Bugün
- ↳ BidiBidi IL IL Türkiye Tanıtımları
- Bidibidi Sohbet Muhabbet Haber
- ↳ Güncel Haberler
- ↳ Manşet Haber
- ↳ Son Dakika Haberleri
- ↳ Bıdıbıdı Hatırlatıyor
- ↳ Ekonomi ve Borsa
- ↳ Teknoloji ve Bilim Haberleri
- ↳ Magazin Dünyası
- ↳ Spor Güncel
- ↳ Gazete Manşetleri
- ↳ Haber Arşiv
- ↳ Bidibidi Muhabbet
- ↳ Bizim Zamanımızda
- ↳ Canımı Sıktılar
- ↳ Eleştiriyoruz
- ↳ Itiraf Ediyorum
- ↳ Yalandan Kim Ölmüş
- ↳ Anketler - Yarışmalar
- ↳ Genel Anketler
- ↳ Üye Anketleri
- ↳ Yarışmalar
- ↳ Şiir Yarışması
- ↳ Fıkra Yarışması
- ↳ Blog Yarışması
- ↳ Tebrikler ve Kutlamalar
- ↳ Dini Günler
- ↳ Doğum Günü Tebrikleri
- ↳ Milli Bayram - Yeni Yıl Tebrikleri
- ↳ Özel Gün Tebrikleri
- ↳ Bidibidi Site Kutlamaları
- ↳ BidiBidi 1. Yıl Kutlamaları
- ↳ BidiBidi 2. Yıl Kutlamaları
- ↳ Flash Oyun Galerisi Tebrikleri
- ↳ Cevap Arıyorum
- ↳ Oyun Oynayalım Mı?
- ↳ Flash Oyun Galerisi
- Bidibidi Flash Oyun Galerisi
- ↳ Oyunculara Tebrikler
- ↳ Hata Bildirimi - Ihbar - Şikayet
- ↳ Flash Oyun Sitesi Sorular Sorunlar
- Bidibidi Forum Genel
- ↳ Atatürk ve Türkiye
- ↳ Mustafa Kemal ATATÜRK Fotoğrafları
- ↳ Anıtkabir Fotoğrafları
- ↳ Türkü Hikayeleri
- ↳ Aşka Dair...
- ↳ Seni Seviyorum
- ↳ Nefret Ediyorum
- ↳ Resimli Aşk Şiirleri
- ↳ Okunası Hikayeler
- ↳ Şifalı Bitkiler
- ↳ Resimlerle Dünya
- ↳ Resimli Aşk Şiirleri
- ↳ Bitkiler
- ↳ Dini Resimler
- ↳ Duygusal Resimler
- ↳ Düşündüren Kareler
- ↳ E Kartlarımız
- ↳ Hayvan Resimleri
- ↳ Komik Resimler
- ↳ Manzara Resimleri
- ↳ Diğer Resimler
- Sizden Gelenler - Sizin Sesiniz - Sizin Yeriniz
- ↳ Sizden Gelenler Genel
- ↳ Mektuplarınız-Denemeleriniz-Makaleleriniz
- ↳ Hikayemi Tamamla
- ↳ Şiirleriniz
- Bidi Bidi Bilgi Bankası
- ↳ Okuyalım Öğrenelim Genel
- ↳ Eğitim - Öğretim Hakkında Bilgiler
- ↳ Üniversiteler
- ↳ Hukuk Alanına ilişkin Bilgiler
- ↳ Meslek Kariyer ve Iş Hayatı
- ↳ Meslekler Rehberi
- ↳ Kişisel Gelişim - Psikoloji - Beceri Bilgi Bankası
- ↳ Her Şeyin Bir ilki Vardı
- ↳ Belirli Günler ve Haftalar
- ↳ Kim Kimdir
- ↳ Para Para Para
- ↳ Bidibidi Kütüphanesi
- iL iL - Bölge Bölge TÜRKiYE
- ↳ Akdeniz Bölgesi
- ↳ Adana
- ↳ Antalya
- ↳ Burdur
- ↳ Hatay
- ↳ Isparta
- ↳ İçel
- ↳ Kahramanmaraş
- ↳ Osmaniye
- ↳ Doğu Anadolu Bölgesi
- ↳ Malatya
- ↳ TARiHi
- ↳ EĞiTiMi
- ↳ KÜLTÜR
- ↳ iLÇELERiMiZ
- ↳ YEMEKLERi
- ↳ ÇORBALAR
- ↳ ETLi YEMEKLER
- ↳ Pilavlar - Köfteler
- ↳ HAMUR iŞLERi TATLILAR
- ↳ GÖRÜLESi YERLER
- ↳ TÜRKÜLERi
- ↳ DiĞER LiNKLER
- ↳ MALATYA VALiLiĞi
- ↳ MALATYA BELEDIYESI
- ↳ MALATYA EMNiYET MÜDÜRLÜĞÜ
- ↳ MALATYA MEB
- ↳ MALATYA KÜLTÜRÜNÜ YAŞATMA DERNEĞi
- ↳ iNÖNÜ ÜNiVERSiTESi
- ↳ MALATYASPOR
- ↳ Ağrı
- ↳ Ardahan
- ↳ Bingöl
- ↳ Bitlis
- ↳ Elazığ
- ↳ Erzincan
- ↳ Erzurum
- ↳ Hakkari
- ↳ Iğdır
- ↳ Kars
- ↳ Muş
- ↳ Tunceli
- ↳ Van
- ↳ Ege Bölgesi
- ↳ Afyon
- ↳ Aydın
- ↳ Denizli
- ↳ İzmir
- ↳ Kütahya
- ↳ Manisa
- ↳ Muğla
- ↳ Uşak
- ↳ Güneydoğu Anadolu Bölgesi
- ↳ Adıyaman
- ↳ Batman
- ↳ Diyarbakır
- ↳ Gaziantep
- ↳ Kilis
- ↳ Mardin
- ↳ Siirt
- ↳ Şanlıurfa
- ↳ Şırnak
- ↳ İç Anadolu Bölgesi
- ↳ Aksaray
- ↳ Ankara
- ↳ Çankırı
- ↳ Eskişehir
- ↳ Karaman
- ↳ Kayseri
- ↳ Kırıkkale
- ↳ Kırşehir
- ↳ Konya
- ↳ KONYA TARiHi
- ↳ KONYA EĞiTiMi-KÜLTÜRÜ
- ↳ KONYA YEMEKLERi
- ↳ KONYA GÖRÜLESi YERLER
- ↳ TÜRKÜLERi
- ↳ Nevşehir
- ↳ Niğde
- ↳ Sivas
- ↳ Yozgat
- ↳ Karadeniz Bölgesi
- ↳ Artvin
- ↳ Amasya
- ↳ Bartın
- ↳ Bayburt
- ↳ Bolu
- ↳ Çorum
- ↳ Düzce
- ↳ Giresun
- ↳ GiRESUN TARiHi
- ↳ GiRESUN EĞiTiMi-KÜLTÜRÜ
- ↳ GiRESUN YEMEKLERi
- ↳ GiRESUN GÖRÜLESI YERLER
- ↳ GiRESUN TÜRKÜLERi ve KEMENÇE
- ↳ Gümüşhane
- ↳ Karabük
- ↳ Kastamonu
- ↳ Ordu
- ↳ Rize
- ↳ Samsun
- ↳ Sinop
- ↳ Tokat
- ↳ Trabzon
- ↳ Zonguldak
- ↳ Marmara Bölgesi
- ↳ Balıkesir
- ↳ Bilecik
- ↳ Bursa
- ↳ Çanakkale
- ↳ Edirne
- ↳ İstanbul
- ↳ Kırklareli
- ↳ Kocaeli
- ↳ Sakarya
- ↳ Tekirdağ
- ↳ Yalova
- Bidibidi Mizah - Eğlence - Gülmece
- ↳ Genel Mizah ve Eğlence
- ↳ Diyaloglar - Tartışmalar
- ↳ Ayy İnanmıyorum Yaa !
- ↳ Fıkralar
- ↳ Fıkra Izle-Dinle
- ↳ Temel-Laz Fıkraları
- ↳ Asker - Polis Fıkraları
- ↳ Nasreddin Hoca Fıkraları
- ↳ Deli - Doktor Fıkraları
- ↳ Öğrenci - Okul Fıkraları
- ↳ Yöresel Fıkralar
- ↳ Diğer Fıkralar
- Ağzınızın Tadı - Damak Zevkiniz
- ↳ Yiyecekler - Içecekler Genel
- ↳ Yemek Tarifleri
- ↳ Balık Yemekleri
- ↳ Çorbalar
- ↳ Et Yemekleri
- ↳ Hamur Işleri
- ↳ Kebaplar
- ↳ Köfteler
- ↳ Makarnalar
- ↳ Mezeler - Soslar
- ↳ Pilavlar
- ↳ Salatalar
- ↳ Sebze Yemekleri
- ↳ Tatlılar
- ↳ Tavuk Yemekleri
- ↳ Yumurta Yemekleri
- ↳ Zeytinyağlılar
- ↳ Diyet Listeniz
- Astroloji - Fal Dünyası - Rüya Alemi
- ↳ Rüya Tabirleri
- ↳ Astroloji ve Burçlar Genel
- ↳ Koç Burcu
- ↳ Boğa Burcu
- ↳ ikizler Burcu
- ↳ Yengeç Burcu
- ↳ Aslan Burcu
- ↳ Başak Burcu
- ↳ Terazi Burcu
- ↳ Akrep Burcu
- ↳ Yay Burcu
- ↳ Oğlak Burcu
- ↳ Kova Burcu
- ↳ Balık Burcu
- ↳ Yıllık ve Aylık Burç Yorumları
- Bakım Güzellik ve Moda
- ↳ Moda Moda Moda
- ↳ Cilt Bakımı
- ↳ El ve Ayak Bakımı
- ↳ Saç Bakımı
- ↳ Vücut Bakımı
- İnsan - Sağlık - Yaşam
- ↳ Sağlıklı Yaşam
- ↳ Çocuk sağlığı ve hastalıkları
- ↳ Hastalıklar ve Tedavi Yöntemleri
- ↳ İlk Yardım ve Acil
- ↳ Tıp Sözlüğü
- ↳ Yağlarla Gelen Sağlık
- Felsefe Yapıyoruz
- ↳ Felsefe Genel Forumu
- ↳ Felsefe Akımları
- ↳ Filozoflar Tarihi - Ünlü Filozoflar
- ↳ Ünlü Filozoflardan
- ↳ Felsefe Sözlüğü
- Din ve İslam
- ↳ 11 Ayın Sultanı Ramazan
- ↳ RAMAZAN SOHBETLERi
- ↳ Oruç
- ↳ GÜNÜN MÖNÜSÜ
- ↳ BIDIBIDI Mönü
- ↳ Sizden Gelenler
- ↳ Ramazan Imsakiyeleri
- ↳ 2015 Ramazan Imsakiyesi
- ↳ 2014 Ramazan Imsakiyesi
- ↳ 2013 Ramazan Imsakiyesi
- ↳ 2011 Ramazan Imsakiyesi
- ↳ Ramazan 2010 BidiBidi Imsakiyesi
- ↳ Ramazan 2009 BidiBidi Imsakiyesi
- ↳ Ramazan 2008 BidiBidi Imsakiyesi
- ↳ Temel Din Bilgileri
- ↳ Esmaül-Hüsna
- ↳ Ayetler - Sureler
- ↳ Dualar
- ↳ Hadisler
- ↳ Hz. MUHAMMED (S.A.V.)
- ↳ Peygamberler
- ↳ Sahabeler
- ↳ Dini Günler
- ↳ Dinimiz Emirleri - Adapları - Örf ve Adetleri
- Edebiyat Dünyası
- ↳ Şairler ve Şiirleri
- ↳ Abdurrahim KARAKOÇ
- ↳ Abdülhak Hamit TARHAN
- ↳ Adnan YÜCEL
- ↳ Afşar Timuçin
- ↳ Ahmed ARiF
- ↳ Ahmet ERHAN
- ↳ Ahmet Hamdi TANPINAR
- ↳ Ahmet HAŞIM
- ↳ Ahmet Kutsi TECER
- ↳ Ahmet Muhip DIRANAS
- ↳ Ahmet Selçuk Ilkan
- ↳ Ahmet TELLi
- ↳ Ali Tekintüre
- ↳ Ataol Behramoğlu
- ↳ Attilla iLHAN
- ↳ Arif Nihat Asya
- ↳ Asaf Halet Çelebi
- ↳ Aşık Veysel ŞATIROĞLU
- ↳ Aydın HATiPOĞLU
- ↳ Ayten Mutlu
- ↳ Aziz NESiN
- ↳ Bedirhan GÖKÇE
- ↳ Behçet Necatigil
- ↳ Bülent TEKIN
- ↳ Cahit Sıtkı Tarancı
- ↳ Can YÜCEL
- ↳ Cemal SAFi
- ↳ Cemal SüREYYA
- ↳ Ceyhun Atuf Kansu
- ↳ Ceyhun YILMAZ
- ↳ Dadaloğlu
- ↳ Edip Cansever
- ↳ Eray CANBERK
- ↳ Faruk Nafiz Çamlıbel
- ↳ Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
- ↳ Fethi GiRAY
- ↳ Hasan Hüseyin Korkmazgil
- ↳ Hulki AKTUNÇ
- ↳ Kaan INCE
- ↳ Kerem ALIŞIK
- ↳ Levent ÖZGEÇ
- ↳ Mehmet Akif ERSOY
- ↳ Mehmet Bozkurt Esenyel
- ↳ Mehmet NACAR
- ↳ Melih Cevdet Anday
- ↳ Metin Altıok
- ↳ Murathan MUNGAN
- ↳ Nazım Hikmet RAN
- ↳ Necip Fazıl KISAKÜREK
- ↳ Nihat BEHRAM
- ↳ Nilgün MARMARA
- ↳ Nurullah Genç
- ↳ Oktay Rıfat Horozcu
- ↳ Orhan Seyfi ORHON
- ↳ Orhan Veli KANIK
- ↳ Özdemir ASAF
- ↳ Rıfat Araz
- ↳ Rıfat ILGAZ
- ↳ Sabahattin Kudret Aksal
- ↳ Sabri ALTINEL
- ↳ Salah BIRSEL
- ↳ Sennur SEZER
- ↳ Sezai KARAKOÇ
- ↳ Tahsin SARAÇ
- ↳ Tayfun TALiPOĞLU
- ↳ Türkan iLDENiZ
- ↳ Uğur Arslan
- ↳ Ümit Yaşar Oğuzcan
- ↳ Vedat TÜRKALi
- ↳ Yahya Kemal BEYATLI
- ↳ Yavuz Bülent BAKiLER
- ↳ Yılmaz ERDOĞAN
- ↳ Yılmaz GÜNEY
- ↳ Yılmaz Odabaşı
- ↳ Yunus Emre
- ↳ Yusuf HAYALOĞLU
- ↳ Ziya Osman Saba
- ↳ Zübeyir KINDIRA
- ↳ Haftanın Şiiri
- ↳ Yazarlar ve Yazıları
- TARiHTEN SAYFALAR
- ↳ OSMANLI TARiHi
- ↳ Kuruluş Dönemi
- ↳ Fetret Devri
- ↳ Yükselme Dönemi
- ↳ Duraklama Devri
- ↳ Gerileme devri ve yıkılışı
- ↳ PADiŞAHLAR
- ↳ Osman Gazi
- ↳ Orhan Gazi
- ↳ I. Murad
- ↳ I. Bayezid Dönemi
- ↳ Çelebi Mehmed
- ↳ II. Murad
- ↳ Fatih Sultan Mehmed
- ↳ II. Bayezid Dönemi
- ↳ Yavuz Sultan Selim
- ↳ Kanuni Sultan Süleyman
- ↳ II. Selim
- ↳ III. Murad
- ↳ III. Mehmed
- ↳ I. Ahmed
- ↳ I. Mustafa
- ↳ II. Osman
- ↳ IV. Murad
- ↳ I. Ibrahim
- ↳ IV. Mehmed
- ↳ II. Süleyman
- ↳ II. Ahmed
- ↳ II. Mustafa
- ↳ III. Ahmed
- ↳ I. Mahmud
- ↳ III. Osman
- ↳ III. Mustafa
- ↳ I. Abdülhamid
- ↳ III. Selim
- ↳ IV. Mustafa
- ↳ II. Mahmud
- ↳ Sultan Abdülmecid
- ↳ Sultan Abdülaziz
- ↳ V. Murad
- ↳ II. Abdülhamid
- ↳ Mehmed Reşad
- ↳ Mehmed Vahdeddin
- ↳ TARiHTE BUGÜN
- ↳ Tarihte Ocak Ayı
- ↳ Tarihte Şubat Ayı
- ↳ Tarihte Mart Ayı
- ↳ Tarihte Nisan Ayı
- ↳ Tarihte Mayıs Ayı
- ↳ Tarihte Haziran Ayı
- ↳ Tarihte Temmuz Ayı
- ↳ Tarihte Ağustos Ayı
- ↳ Tarihte Eylül Ayı
- ↳ Tarihte Ekim Ayı
- ↳ Tarihte Kasım Ayı
- ↳ Tarihte Aralık Ayı
- ↳ Son Eklenen Olaylar
- ↳ Tarihte Istediğin Sene
- ↳ Tarihte Bu Sene 2016
- ↳ DiĞER
- Spor Dünyası
- ↳ Spor Dünyası Genel
- ↳ FUTBOL
- ↳ Beşiktaş
- ↳ Fenerbahçe
- ↳ Galatasaray
- ↳ Diğer
- Korku ve Dehşet Bölümü
- ↳ Korku Bölümü Genel
- ↳ Korkunç Hikayeler Rivayetler
- ↳ Korkunç Resim Video Multimedya
- Multimedya
- ↳ Videolar - Flashlar - Sunular
- ↳ Belgesel Videoları
- ↳ Komik Videolar - Komik Flaslar
- ↳ Sesli - Videolu Fıkralar
- ↳ Spor Videoları - Spor Flashları
- ↳ Halk Dansları Videoları
- ↳ Ilginç - inanılmaz Videolar
- ↳ Sinema - Tiyatro - Dizi Videoları
- ↳ Genel Videolar - Sunular - Flashlar
- ↳ Duygusal - Romantik ve Şiir Flashları
- ↳ Diziler - Filmler
- ↳ Avlu
- ↳ Yaprak Dökümü
- ↳ Ufak Tefek Cinayetler
- ↳ Mucize Doktor
- Müzik Müzik Müzik DÜNYASI
- ↳ Müzik Dünyası Genel
- ↳ Albümler ve Şarkılar
- ↳ Müzik Klipleri
- ↳ Yepyeni Klipler
- ↳ Unutulmayan Sanatçılar
- ↳ Bayan Sanatçılardan Klipler
- ↳ Ajda Pekkan Klipleri
- ↳ Bendeniz Klipleri
- ↳ Candan Erçetin Klipleri
- ↳ Gülşen Klipleri
- ↳ Izel Klipleri
- ↳ Nilüfer Klipleri
- ↳ Özlem Tekin Klipleri
- ↳ Petek Dinçöz Klipleri
- ↳ Sertap Erener Klipleri
- ↳ Sezen Aksu Klipleri
- ↳ Sibel Can Klipleri
- ↳ Şükriye Tutkun
- ↳ Yıldız Tilbe Klipleri
- ↳ Erkek Sanatçılardan Klipler
- ↳ Çelik Klipleri
- ↳ Doğuş Klipleri
- ↳ Kıraç Klipleri
- ↳ Mustafa Sandal Klipleri
- ↳ Rafet El Roman Klipleri
- ↳ Tarkan Klipleri
- ↳ Teoman Klipleri
- ↳ Yalın Klipleri
- ↳ Müzik Gruplarından Klipler
- ↳ Athena Klipleri
- ↳ MFÖ Klipleri
- ↳ Kargo Klipleri
- ↳ Mor ve Ötesi Klipleri
- ↳ Yabancı Klipler
- ↳ Şarkı Sözleri
- ↳ Abidin
- ↳ Barış Manço
- ↳ Bendeniz
- ↳ Candan Erçetin
- ↳ Ceza
- ↳ Demet Akalın
- ↳ Doğuş
- ↳ Düş Sokağı Sakinleri
- ↳ Ebru Gündeş
- ↳ Emre Aydın
- ↳ Ferhat Göçer
- ↳ Feridun Düzağaç
- ↳ Gökhan Özen
- ↳ Gökhan Türkmen
- ↳ Göksel
- ↳ Gülşen
- ↳ Hakan Altun
- ↳ Hakan Demirci
- ↳ Hande Yener
- ↳ Hatice
- ↳ Hepsi
- ↳ Ibrahim Tatlıses
- ↳ Ilhan Şeşen
- ↳ Ismail Yk
- ↳ Kıraç
- ↳ Manga
- ↳ Murat Boz
- ↳ Mustafa Ceceli
- ↳ Nazan ÖNCEL
- ↳ Nilüfer
- ↳ Orhan Ölmez
- ↳ Onur AKIN
- ↳ Özcan Deniz
- ↳ Özgüç Güler
- ↳ Rafet El Roman
- ↳ Serdar Ortaç
- ↳ Sertab Erener
- ↳ Sezen Aksu
- ↳ Sıla
- ↳ Soner Sarıkabadayı
- ↳ Tan Taşçı
- ↳ Toygar Işıklı
- ↳ Tripkolic
- ↳ Uğur
- ↳ Vega
- ↳ Yalın
- ↳ Yusuf Güney
- ↳ Zafer Peker
- ↳ Zeki Müren
- ↳ Yıldız TiLBE
- Bilgisayar - İnternet ve WEB
- ↳ WEB MASTER ÖZEL
- ↳ Sitenize Tarihte Bugün
- ↳ Sitenize Tarihte O YIL
- ↳ Sitenize Il Il Türkiye
- ↳ Sitenize Flash Şiirler
- ↳ Ücretsiz Hizmetlerimizi Kullanma Koşulları
- ↳ Link Kaldırma & Ücretli Hizmet & Bloke Kaldırma
- Bidibidi Destek
- ↳ İstekleriniz - Bekledikleriniz - Sorularınız - Sorunlarınız
- ↳ Arşiv
- ↳ Geçmiş Etkinlikler
- ↳ Haber Arşivleri
- ↳ 2006 Yılı Haber Arşivi
- ↳ 2007 Yılı Haber Arşivi
- ↳ 2008 Yılı Haber Arşivi
- ↳ 2009 Yılı Haber Arşivi
- ↳ Duyuru Arşivi
- ↳ TarihYazar & BidiBidi Blogları Destek Forumları
- ↳ Blog Sistemi Genel Konuları
- ↳ TarihYazar Blog Tanıtımları
- ↳ Blog Eklentileri & Temalar
- ↳ Blogunuz Için Html Kodlar
- ↳ Müzik Video Radyo Multimedya
- ↳ Öneri Istek ve Tavsiyeleriniz
- ↳ Diğer Soru ve Sorunlarınız
- ↳ Bidibidi.TV.TR Video Sitesi Destek Forumu
- ↳ Ne Çağrıştırıyor ?
- ↳ BidiBidi Yemek Tarifleri Sitesi
- ↳ BidiBidi Web Tasarım Hizmetleri
- ↳ BidiBidi WebMaster Özel
- ↳ Bidibidi Video Paylaşım
- ↳ MSN, ICQ, YAHOO MESSENGER
- ↳ Msn Hata Kodları ve Çözümleri
- ↳ Nick Yapıcı
- ↳ Uygun Forum Yok
- ↳ Çöp Kutusu