Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

Mitingler Demokratik Tepki mi, Demokrasiye Çekilmek Istenen

Size ait , size özel , mektuplar , denemeler , oyunlar , kompozisyonlar, hikayeler , makaleler... Kısacası düz yazılarınızı buradan paylaşıyoruz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
uzman2769
Durgun Üye
Durgun Üye
Mesajlar: 70
Kayıt: 24 Eyl 2006, 12:28

Mitingler Demokratik Tepki mi, Demokrasiye Çekilmek Istenen

Mesaj gönderen uzman2769 »

Mitingler Demokratik Tepki mi, Demokrasiye Çekilmek Istenen Tetik mi?
14 Nisanda startı verilen Cumhuriyet Mitinglerinin ardı arkası kesilmek bilmiyor! Önce Ankara, ardından Istanbul, Manisa ve Çanakkale devamında Izmir ve şimdi de sırada Samsun olduğu ifade ediliyor. Sonunun nerede ve nasıl biteceği meçhullüğünü koruyadursun, sebep ve sonuç ilişkilerine bakıldığında bu mitinglerin demokratik tepki olmaktan çıkıp demokrasiye çekilmek istenen tetik olarak karşımızda durduğunu bütün çıplaklığıyla görmek mümkün. Ankara ve Istanbul mitingleri için katılımcıların demokratik tepkilerine kendimce bir anlam vermiş, görüşlerine katılmasam da saygı duyduğumu dile getirmiştim önceki yorumlarımda. Ancak, seçim kararının alındığı, seçim kampanyalarının startının verildiği, millet iradesiyle meclisin yenileneceği günün çok çok yakın olduğu günümüzde, bu Cumhuriyet mitinglerinin başını çeken siyasi parti liderlerinin kendi kampanyalarıyla uğraşma yerine, sokağa döktükleri vatandaşların ellerindeki Türk bayrağı üzerinden siyaset yapma yolunu tercih etmelerinin sebebini onlar itiraf edemiyorlar belki, edemezlerde!.. Ama ben size açıklamasını yapayım: kendi bayraklarının altında kimseyi toplayamayacaklarını hepimizden daha iyi bildikleri için. Bayrak, her milletin saygı duyduğu milli ve manevi bir değer olduğu ve halkın karşısında, ellerinde siyaset yapacak başkaca değerleri kalmadığı içindir.

Cumhurbaşkanını seçmek için ne meclise güveniyorlar ne de meydanlarda iktidarı şikayet ettikleri halka!... Halkımız da bunun çok iyi farkında olmalı ki, bütün imkânların seferber edilmesine rağmen topladıkları insan sayısı 1 milyonu bulmadı. Yandaş bazı medya çevreleri bu sayıyı kimi 2 kimi 2,5 milyon olarak yansıttılar. Bu sayıya 500 binde bizden deyip 3 milyona tamamlayalım isterseniz. Türkiye nüfusunun 73 milyonu aştığı günümüzde geriye kalan 70 milyonu Cumhuriyet karşıtı göremeyeceğimize göre bunlar, hepimizin ortak ve hassas değeri olan Cumhuriyeti kimlere karşı korumak ve Türk Bayrağını kimlere karşı sallamak istiyorlar dersiniz? Ben açıklayayım isterseniz: Siyasi oluşumlarının adını Halktan, Cumhuriyetten ve Demokrasiden aldıkları halde, bu değerlerin parti amblemlerinde ve kağıt üzerinde değil halkın kendisinde yaşamasını savunanlara, bu değerleri sözde değil özde savunanlara karşıdır.

Bunların aydın diye arkalarına taktıkları kesime de bakalım isterseniz: YÖK Başkanı Teziç ve onun destekçileri Rektörler! YÖK’ün 1980 Ihtilalinin bir ürünü olduğu herkesçe bilinen bir gerçek olduğuna göre bu kurumun başındaki zatı destekleyen rektörlere bakıldığında hemen hemen tamamı Sezer’in antidemokratik atamalarıyla atanmış kişiler olduğu görülür. Anti demokratik diyorum çünkü bu iktidar döneminde Üniversiteler de yapılan Rektörlük seçimlerinde en çok oyu alan değil, hep en az oyu alan kişilerin Rektör olarak atandığına şahit olduk! Bunların savundukları aydınlık anlayışı da bu olsa gerek!...
Bu anlayışı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bariz bir şekilde görüyoruz. Millet iradesinin temsil edildiği meclis tarafından seçilmesine şiddetle karşı çıktılar, bunun için meclise gitmediler, olmadı Anayasa mahkemesine taşıdılar, hukuktan, Anayasadan alamadıklarını bu mahkeme üyelerinin kişisel görüşleriyle aldılar… bunun üzerine iktidar halka gidelim diyor, buna da olmaz diyorlar! Aslında kendilerince doğru olanı yapıyorlar. Çünkü, halkın onların işaret edeceği kişi yada kişilere itibar etmeyeceğini çok iyi biliyorlar! Şimdi kendilerince milletin milli ve manevi duyguları üzerinden siyaset yapıp, bunun yanında kendilerine yakın gördükleri siyasi oluşumlarla da birleşmeyi sağlayıp tek başına iktidar mümkün olmasa da kendi borularının öteceği bir koalisyonla Sezer’e benzer birini meclis tarafından seçmektir!...

Baksanıza, Cumhurbaşkanlığı seçimini halkın yapması yönünde Mecliste yapılan Anayasa değişiklik paketinin 376 oyla kabul edilmesine rağmen, Cumhurbaşkanlığı onayından geçmemesi için talimat gibi açıklamalar yapılıyor.
Ama gel gör ki bu güne kadar birbirine en yakın görülen iki sol parti arasında bile gözle görülür bir birliktelik sağlanmış değil… Kendi aralarında bile birlikteliği sağlayamayan bir siyasi anlayışın Türk Milleti’ni teşkil eden toplumun arasında nasıl bir birliktelik sağlamak istedikleri de kafalarda soru işareti olarak kalmaya devam ediyor.

Bu ülkede hainliği tasdikli ve tescilli kişiler itibar görürken, bu hain ve hainliklerin ekmeğine yağ süren görüş ve fikirlerin yanlışlığından söz eden kişilerin taçlandırılması beklenirken hain muamelesi görmesi istenmesi hangi demokrasi ve insan haklarıyla bağdaşır bunu da takdirlerinize bırakıyorum!... Buradan yola çıkıp konumuzu toparlayacak olursak, Türkiye’de laik anti laik diye bir şey söz konusu değildir. Türkiye’de Demokrasiyi hazmedenlere hazmetmeyenler var! Hazmedenler ezici çoğunlukta olduğu için hazmetmeyenlerin komplo teorileri var. Tedirgin olunacak hiçbir durum görmüyorum. 22 Temmuz günü halkımız bütün bu yaşananları vicdan süzgecinden geçirip gücünü sandığa yansıtacaktır. Ve kazanan demokrasi olacaktır. Bu gün felaket senaryoların, komplo teorilerin tellallığını yapanlarda, yanlış yaptıklarını sandıkta çıkan sonuçta göreceklerdir. O zaman her şey için çok geç olduğunu anlayacakları için şimdiden hatırlatayım istedim…
Kullanıcı avatarı
BIDIBIDI
Web Master
Web Master
Mesajlar: 8611
Kayıt: 01 Haz 2006, 03:01
İletişim:

Mesaj gönderen BIDIBIDI »

uzman2769 yazdı:14 Nisanda startı verilen Cumhuriyet Mitinglerinin ardı arkası kesilmek bilmiyor!
evet hedefini şaşırmış bir kurşun gibi.. ya da şöyle dememiz daha yerinde olur, topluma bir hedef gösterildi , bunun arkasında daha büyük bir hedef var, bu büyük hedefi saptayamadığımız için, hedefi şaşırmış :!: bir kurşuna benzettimki, seçim kararı alınmışken hala bu tür gösterilerin devam etmesini, biri ya da birilerinin hedeflerinin çok farklı olmasından kaynaklandığı kanısındayım..

ellerinize sağlık.
Kullanıcı avatarı
uzman2769
Durgun Üye
Durgun Üye
Mesajlar: 70
Kayıt: 24 Eyl 2006, 12:28

Mesaj gönderen uzman2769 »

BIDIBIDI yazdı:
uzman2769 yazdı:14 Nisanda startı verilen Cumhuriyet Mitinglerinin ardı arkası kesilmek bilmiyor!
evet hedefini şaşırmış bir kurşun gibi.. ya da şöyle dememiz daha yerinde olur, topluma bir hedef gösterildi , bunun arkasında daha büyük bir hedef var, bu büyük hedefi saptayamadığımız için, hedefi şaşırmış :!: bir kurşuna benzettimki, seçim kararı alınmışken hala bu tür gösterilerin devam etmesini, biri ya da birilerinin hedeflerinin çok farklı olmasından kaynaklandığı kanısındayım..

ellerinize sağlık.

Sizin ve sizin gibi düşünenlerinde yüreklerinize sağlık BIDIBIDI Kardeş!...
Cevapla

“Mektuplarınız-Denemeleriniz-Makaleleriniz” sayfasına dön