Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

Senin Esirin Iyi Benim Esirim Kötü Mü?

Size ait , size özel , mektuplar , denemeler , oyunlar , kompozisyonlar, hikayeler , makaleler... Kısacası düz yazılarınızı buradan paylaşıyoruz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
uzman2769
Durgun Üye
Durgun Üye
Mesajlar: 70
Kayıt: 24 Eyl 2006, 12:28

Senin Esirin Iyi Benim Esirim Kötü Mü?

Mesaj gönderen uzman2769 »

Karşılaşıldığında yada yaşandığında yüzünde tebessüm beliren ortak hobileri olduğu gibi, insanın tabiatına aykırı olan, sözü edildiğinde bile ürküten ortak fobileri de vardır insanoğlunun hayatında… bu ortak fobilerin başında “Savaş” ve “Esir” gelir desek herhalde abartılı olmaz… Adı ölümle özdeşleşen savaş sözcüğü insana soğuk gelse de bir defa ölüp kurtulmaktır belki ama esir olmak, esir düşmek hele hele esir düştüğünüz kişiler, insani duygulardan yoksun kişiler ise her gün dirilip yeniden ölmek anlamındadır. Ölümü dileyip bulamama anlamındadır. Yüce Allah hiç kimseyi ve hiçbir milleti savaş ve esaret altında yaşama zorunda bırakmasın.

Bu hafta bu konuya değinmek istememin sebebini tahmin ettiğiniz gibi Iran'ın Körfez'de karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle 15 Ingiliz askerini esir almasıyla ilgili gelişmelere ayırmak istedim…
Malumunuz Iran'ın bu Ingiliz askerlerini yakalayıp sorgulamak istemesiyle birlikte ilk tepki olarak, Ingiliz Hükümeti çok sert mesajlar vererek Iran'ı tehdit etti. Iran'ın bu konudaki kararlı ve haklı tutumunu görünce de diplomasi dili kullanmaya başladı. Bu iki devlet arasındaki diyaloglar elbette ki çok doğaldır. Ancak burada doğal olmayan bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum ki bu, batılı devletlerin birbirlerine olan bağlılıkları özellikle Islam ülkelerinin üzerinde durup düşünmesini gerektirecek kadar hassas bir nokta… Nedir bu hassas nokta?
Bunun için hemen düne dönelim isterseniz. Afganistan işgali sırasında vatanlarını savunan direnişçileri El Kaide Terör Örgütü suçlamasıyla Guantanamo esir kampında yıllarca insanlık dışı işkencelere maruz bırakılarak kiminin ölümüne, kiminin akli dengesinin bozulmasına sebep olmuş, kimi de hala özgürlük umuduyla işkence ile yaşam mücadelesi veriyor. Yanı başımızdaki Irak topraklarını işgali altında tutan ABD ve Ingiliz güçleri 2003'ten beri Ebu Gureyb adında esir kampında yüz binlerce Iraklı kadın ve erkeğe yapılan işkence görüntülerini izlerken insanlığımızdan utandırmıştı bizleri. Bunun yanı sıra O kampta tutulan ve conilerin taciz ve tecavüzü sonucunda hamile kalıp, “Insanlık adına size yalvarıyoruz! Gelin ve burayı bizim başımıza yıkın! Conilerin piçlerini karnımızda taşımaya daha fazla dayanamıyoruz. Bizleri kurtarmanızı değil, karnımızda taşıdığımız conilerin piçleriyle birlikte bizleri öldürmenizi istiyoruz. Bu acıyla yaşamanın bir anlamı kalmadı bizim için. Sesimizi duyan herkesten bunu istirham ediyoruz. N'olursunuz Allah rızası için!” şeklinde Iraklı kadınların feryat- figan mektupları karşısında bir şey yapamadığımız için yüreğimize kan damlamıştı…
Evet dün bunlar yaşanmıştı. Bu gün o kadar olmasa da benzeri durumlar hala söz konusu… daha bir iki ay önce ABD Irak'ta 5 Iranlıyı sorgusuz sualsiz alıp götürdü. Gerekçe “Casusluk yapıyorlar” diye. Iran'ın diplomasi girişimlerine cevap verme tenezzülünde bile bulunmadan… Bütün bu gayri insani girişimler karşısında Islam ülkelerine baktığımızda adeta üzerlerine ölü toprağı serpilmiş. Yanlış anlaşılmasın. Kimseden savaş kararı almasını beklemiyoruz elbette. Benim tavrım. Bananeycilik ve vurdumduymazlığımıza! En azından yapılan yanlış, diplomasi bir dille ortaya konulup, vazgeçilmediği taktirde anladıkları dille konuşmayı beklemek her insanın beklentisi değil mi? Ama ne yazık ki bu girişimler çok cılız kalıyor… hal böyle olunca da, işgalci güçlerin Ortadoğu üzerindeki hesapları kabardıkça kabarıyor… Önce haritalar üzerinde paylaşıyorlar ülkeleri. Akabinde hain ve sinsi planlarını hayata geçirme girişimlerinde bulunuyorlar.

Iran'ın esir aldığı Ingiliz Askerleri için ABD ve Türkiye'nin dışında BM hemen yek vücut olup Ingiltere'den daha çok ve sert tepki gösterdi. “Bunu savaş sebebi sayarız” diyenleri mi, BM toplantısından Iran'a ağır ambargoyla yeni yaptırım kararların alınmasını mı dersiniz. Cezaların bini bir paraya!...
Oysa Iran esir aldığı Ingiliz askerlerine, onların Afgan ve Irak halkına yaptıkları gibi ne işkence ediyor nede tecavüz ediyor! Hatta eminim ki, esir değil konuk olarak ağırlıyorlar onları. Ama bunu yapan Iran olunca kuyruğu kapana kısılmış fareler gibi ciyak ciyak bağırıyorlar… Yanlışlarında tek yürek tek bilek olmuşlar... Düşünün bir, hem bu ülkeye askeri saldırı hazırlığında olduğunu her defasında dile getireceksin hem de bu ülkenin uluslar arası anlaşmalar çerçevesinde sınırlarını muhafaza hakkını tanımayacaksın! Var mı böyle bir şey? Evet! Konumuzun başında savaşın ve esaretin soğuk yüzünden bahsettik. Ama ülke ayırımı yapmadan… görüyoruz ki, “Senin esirin iyi, benim esirim kötü” muamelesi yapılıyor Iran’a.

Zalimlikte sınır tanımayan işgalci zihniyetin bu girişimlerine ses çıkarılmadığı gibi dolaylı destek olan BM, söz konusu ortak menfaatler olunca Iran'ın başına şahin kesilmeye çalışıyorlar. Işte bu anlayışa karşı herkesin karşı duruş göstermesi lazım. Iran'ı sevmese de davasında haklı olduğunu haykırması lazım. Keşke işgalcilerin, 15 değil de 150 hatta 1500 askerini esir alsalardı içimden geçirmeden duramıyorum. Hiç olmazsa, demokratik yollardan hesap soramadıkları işgalcilerden bu vesileyle ülkesine haksız saldırı tehlikesini bertaraf edebilirler diye düşünüyorum.

Umarım esir alınan belki de o günahsız Ingiliz Askerleri bölgedeki tansiyonun düşmesine vesile olarak sağ, salim ailelerine kavuşurlar. Bununla birlikte esir almanın zevkini şampanya patlatarak kutlamaya alışan işgal güçleri, esir verirken yaşadıkları sıkıntının ne menem şey olduğunu yaşayarak farkına varırlar! Aksi taktirde Iran’a esir verince “Senin Esirin Iyi” diyeceksin, Iran’dan esir alınca da “Benim Esirim Kötü” diyerek ancak kendini kandırırsın… kendi koyduğunuz uluslar arası esir hakları yasasını ihlal edip, başkasından bu haklara riayet etmesini bekleme gibi bir hakkınız da olmaz. Olsa bile sonuç değişmez… inşallah, bu esir krizi Körfez sularını ısıtmaya çalışan işgalci zihniyetin emeline değil, bölgesel barışa hizmetle son bulur…
Kullanıcı avatarı
BIDIBIDI
Web Master
Web Master
Mesajlar: 8611
Kayıt: 01 Haz 2006, 03:01
İletişim:

Mesaj gönderen BIDIBIDI »

uzman2769 yazdı:Bütün bu gayri insani girişimler karşısında Islam ülkelerine baktığımızda adeta üzerlerine ölü toprağı serpilmiş. Yanlış anlaşılmasın. Kimseden savaş kararı almasını beklemiyoruz elbette. Benim tavrım. Bananeycilik ve vurdumduymazlığımıza!
Doğru Söze Ne denir..

Ama Gerçekten Iran Yönetimini tebrik etmek gerek. Bazı Politikalar , Çıkarlar Uğruna, Düşüncelerinden, Benliklerinden Bir Şey Kaybetmiyorlar ya da öyle görünüyorlar.
uzman2769 yazdı:Bununla birlikte esir almanın zevkini şampanya patlatarak kutlamaya alışan işgal güçleri, esir verirken yaşadıkları sıkıntının ne menem şey olduğunu yaşayarak farkına varırlar!
:clap:
Cevapla

“Mektuplarınız-Denemeleriniz-Makaleleriniz” sayfasına dön