Mart Ayı Size Neyi Hatırlatıyor?

[uzman2769]

Büyüklerimiz, Mart ayı için Dert ayı deseler de ben hep farklı görmüşümdür Mart aylarını. Öyle ki, cemrelerin düşmesi, canlıların kış uykusundan uyanması, bitkilerin yeşermesi ve toprağın buram buram kokması bu ayla başlar. Yeni bir yılın startıdır benim için bu ay.Çin'den Avrupa içlerine kadar kuzey yarımküre insanlarının ortak bayramı olan, bugünTürkiye'de bir gelenek Türk Cumhuriyetleri'nde ise resmi bayram olarak kutlanan Nevruz Bayramı da bu aya rastlar. Baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eden Nevruz,Türk Kavimleri tarafından M.Ö.VIII yy'dan günümüze kadar her yıl 21 Mart'ta kutlanır.


Doğanın uyanışıyla birlikte insanoğlunun da biyolojik unsurlarının hareketlendiği bir aydır Mart ayı. Nitekim, insanoğlunda ki biyolojik hareketin fizyolojik eyleme dönüştüğünü tarih bize şöyle tasdik ediyor:

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı 'önemli günler' takviminde, polisi ilgilendiren olayların yıldönümlerinin yer aldığı hassas günler içerisinde, 19. yy’ın başlarından itibaren MART ayları önemli bir yer alıyor.

04 Mart 1990 - Gazeteci Çetin Emeç ve şoförü Sinan Ercan'ın öldürülmesi,

06 Mart 1993 - Istanbul'da Dev-Sol terör örgütü mensubu Bedri Yağan, Gürcan Eranıl, Menekşe Meral, Asiye Kasap, ve Rıza Kasap'ın ölü ele geçirilmeleri (DHKP/C),

08 Mart 1910 - Dünya Kadınlar Günü,

08 Mart 1924 - Dünya Emekçi Kadınlar Günü (TKP/K-TDP MLKP TKP/ML),

12-15 Mart 1995 - Istanbul Gazi Mahallesinde meydana gelen toplumsal olaylar ve 21 kişinin ölmesi (sol örgütler),

12 Mart 2003 - AIHM'nin Abdullah Öcalan'ın tekrar yargılanma kararını açıklaması,

13 Mart 1999 - PKK terör örgütü mensuplarının Istanbul/Kadıköy'de bulunan Mavi Çarşı'ya molotof atması sonucu 13 vatandaşın ölümü,

13 Mart 2003 - HADEP'in Anayasa Mahkemesi'nce kapatılması,

16 Mart 1978 - Istanbul Üniversitesi Eczacılık ve Hukuk fakültelerinde çıkan çatışmada 7 öğrencinin ölümü (THKP/C),

16 Mart 1987 - Halepçe katliamı,

16 Mart 1996 - DHKP/C ve MLKP'nin ölen örgüt mensuplarını anma günü,

20 Mart 2003 - ABD tarafından Irak'a yönelik askeri harekatın başlaması,

21 Mart - Nevruz,

21 Mart 1937 - Dersim ayaklanması,

21 Mart 1982 - Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde Nevruz dolayısıyla direniş başlatan PKK terör örgütü MK üyesi Mazlum Doğan, Yaşar Öner, Cemal Kılınç, Tahir Şahin, Ferat Kurtay, Eşref Aynak, Necmi Öner, Ali Kılıç, Bedri Can, Mahmut Zengin, Eşref Milli ve Ali Eraslan'ın (8 Mayıs 1982 günü) ölmeleri,

21 Mart 1985 - Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (ERNK) kuruluşu,

21 Mart 1995 - Hasan Ocak'ın tutuklandığı ve gözaltında kaybedildiği iddiası (MLKP),

23 Mart 1960 - Said-i Nursi'nin ölümü,

28 Mart 1986 - PKK terör örgütü MK üyesi Mahsun Korkmaz'ın Şırnak'ta ölü ele geçirilmesi,

29 Mart 2001 - PKK ve DHKP/C terör örgütlerinin Ingiltere tarafından terörist örgütler listesine alınması,

30 Mart-17 - Nisan DHKP/C terör örgütü tarafından sözde devrim şehitlerini anma günleri olarak kabul edilmesi,

30 Mart 1972 - Kızıldere olayları... Mahir Çayan ve 9 örgüt mensubunun Tokat Kızıldere'de ölü ele geçirilmesi (THKP/C),

30 Mart 1994 - Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP/C) terör örgütünün kuruluş yıldönümü.

Mart ayının kronolojisine baktığımız zaman ülkemizde, gözümüze çarpan ulusal olumsuz olaylar bunlar. Bunun bir de dünya kronolojisi vardır ki, onları ele almaya kalkarsak saymakla bitmez! Kaldı ki, birinci derecede bizi ilgilendiren olaylar değildir bunlar. Buradan çıkarmamız gereken bir ders var ki o da; “Doğa Mart ayında toprağın bağrında bulunan canlılara hayat verirken, insanoğlu hayatları söndürmekle uğraşıyor.” Ne kadar acı değil mi?...

Tıpkı, yaklaşan Cumhurbaşkanı seçimlerini bahane gösterip, Mart ayında “Büyük kan akacak” şeklinde provokatif söylemlerle işgal ettikleri iri gazetelerin köşelerinden insanları endişeye sevk eden talihsiz yazılar yazma konusunda bedenleri büyük beyinleri küçük yazarlar gibi!...

Tıpkı, sadece adı Cumhuriyet olan bir gazetenin cunta zihniyetli yöneticilerinin, Halk iradesiyle seçilmiş bir Meclisin oluşturduğu Hükümeti tehlike gibi gösteren, kısa ama imalarla dolu “Tehlikenin Farkında mısınız?” adıyla hazırlanan kampanya filmi gibi!...

Tıpkı, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır Il Başkanı Hilmi Aydoğdu’nun bir süre önce "Kerkük'e yapılacak bir saldırının Türkiye'deki Kürtleri de rahatsız edeceği" yönünde açıklamasıyla "Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" iddiasıyla tutuklandığı gibi!...

Ve tıpkı, temelde demokratik toplumların, tartışılmasında beis görmediği “Bölgesel Yönetim” fikrinin bu hassas dönemde Darbeci bir emekli General Kenan Evren’in ağzından çıkması gibi!...

Bu örnekleri çoğaltmak oldukça mümkün ancak soruna çözüm değil!

Sonuç itibariyle; bu ülkenin üzerinde yanlış hesapları olanların bir çok çirkin planları var. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de devam ediyor bu varlık yada varlıklar! Ama hesaba katılmayan yada katılmak istenmeyen önemli bir gerçek var ki, o da bu ülkede yaşayan etnik kimliği ne olursa olsun, sorun ülkenin milli birlik ve beraberliği olunca, tahmin ötesi bir sağduyunun hakim olmasıdır. Bu sağduyu duvarını yıkmaya, şimdiye kadar kimsenin gücü yetmedi. Bundan sonra da yeteceğine ihtimal vermiyorum. Çünkü geçmişe göre birbirimizi daha iyi dinliyor ve daha çok anlıyoruz. Sözü edilen tehlikeler, sözün bittiği noktada beklenebilir. Oysa bizim daha konuşacak, paylaşacaklarımızın yanında, konuşup paylaştıklarımızın hesabı yapılmayacak kadar çok ortak değer ve menfaatlerimiz var ki, bu gerçekleri görmezden gelip felaket tellallığı yapmak, bu eylem ve söylemlere itibar etmek, akli selim insanın tercih edeceği bir yol değildir.

Hücrelerin yenilendiği ve kan dolaşımının hızlandığı Mart ayında hayata pozitif duygularla sarılmanız umuduyla…

[BIDIBIDI]

evet yine güzel bir yazı fakat düzeltmiş gibi algılmazsanız,

Çetin Emeç 7 Mart 1990 da hain bir suikast sonucu öldürülmüştü.

Yazınızın genel içeriği, (anlamı ile birebir örtüşmese de teşbihte kusur aranmaz) bana atalarımızın güzel sözlerinden

"Mart Kapıdan Baktırır, Kazma Kürek Yaktırır" atasözünü hatırlattı..

ellerinize , yüreğinize sağlık..

[uzman2769]

evet yine güzel bir yazı fakat düzeltmiş gibi algılmazsanız,

Çetin Emeç 7 Mart 1990 da hain bir suikast sonucu öldürülmüştü.

Yazınızın genel içeriği, (anlamı ile birebir örtüşmese de teşbihte kusur aranmaz) bana atalarımızın güzel sözlerinden

"Mart Kapıdan Baktırır, Kazma Kürek Yaktırır" atasözünü hatırlattı..

ellerinize , yüreğinize sağlık..

Düzeltmeniz için Teşekkürler sevgili BIDIBIDI!...

yazının ana konusu, Mart ayında doğanın uyanışıyla birlikte, insanoğlununda tarihteki yaşam seyrine bakıldığında tarihe adını yazdıran olayların çoğunlukla bu aya tekabül etmesi...
günümüzde de bu olay ve gelişmelerin yıldönümü olarak kutlanan yada anılan bu günlerde provokatif olaylara dikkat çekmektir...
yanlı ve yanlış söylemlere itibar gösterilmemesini beklemektir... Yazıda Kullanılan "Mart Ayı size neyi hatırlatıyor? Başlığı soru olarak algılansa da, herkesin kendine göre geçmişe bakmasını, yapılan yanlışlara düşmemeyi hatırlatma düşüncesiyle verilmiştir... saygılarımla...