Vicdani Red'çilerin Ihanetine Bakın!...

[uzman2769]

Vicdani red konusu tartışılmaya başladığı günlerde bu konudaki hassasiyetimi, “VICDANI RED” MI? “VICDANI IHANET” MI? Başlığıyla dile getirmiştim… okumayanlar için bir kere daha hatırlayıp bugüne dönelim isterseniz;


[AB kapısından içeriye girebilmenin meçhuliyetini vatandaş düşüne dursun, toplum mühendisleri AB’ye üye bazı ülkelerde uygulanan “VICDANI RED” konusunu tartışmaya açtılar bile!.. görmeyen de, temel eğitim, sağlık, insan hakları ve kötülüklerin anası olan yolsuzluğun, yoksulluğun önüne geçilmiş, şimdi de sıra ülke güvenliğinin iç ve dış sigortası konumunda olan TSK’da zorunlu askerlik yapıp yapmama noktasının tartışılmasına geldi diye düşünür.

Oysa, bu sorunlar ülkenin sırtında kambur olarak durmaya devam ediyor.

Bu “VICDANI RED” konusunu kim, neden tartışmaya açtı bilmiyorum ama, bu ithal tartışmanın iyi niyetle yapılmadığını düşünüyor ve soruyorum:

-Okula giden çocuğuna harçlık veremeyen, hastalanan eşini tedavi edecek parayı bulamayan, bunların yanında akşam evine ekmek götürmede zorlanan bir kişi de, “VICDANI RAHATLIK” söz konusu mu ki? Kutsal görev olan askerlik görevini yapma noktasında “VICDANI RED” hakkı söz konusu olsun.

-Vatandaşın ülke siyasetinin ABD’ye, Ekonomisinin IMF’ye bağımlı olmasında vicdanı rahat mı?

-Kutsal görev olan askerlik hizmetine “Vicdani red” hakkını getirmeye çalışmanız, bu saygın kurumun güvenilirliğine de gölge düşürme anlamına gelmez mi?

-ABD ve AB’ye üye bazı ülkelerin orduları çıkara dayalı gözüne kestirdikleri bazı ülkeleri işgal ediyor, topluca insanları katledip insanlık suçu işlediği için bu uygulamaya karşı çıkan, kabullenmeyen insanların varlığı söz konusu olabiliyor. Keyfilik arz eden böyle durumlarda da yargı mekanizmalarının insan hakları çerçevesinde “Vicdani red” gibi bir maddenin uygulanması kadar doğal bir şey yoktur. Ancak, M. Kemal Atatürk’ün Türk Askeri için, “Dünyada,
yüreği seninkinden daha temiz ve saf askere rastlanmamıştır!..” dediği,
bizlerin de “Peygamber Ocağı” olarak tabir ettiğimiz Mehmetçiklerimizin bu
işgal ordularıyla aynı kefeye konulmasına hangimizin gönlü razı olur?

-Evet!.. “Vicdani red” hayatımıza girsin!.. ama askerlik yapıp yapmama noktasında değil!.. çünkü, bu milletin askerlik hizmetiyle ilgili bir sorunu yoktur. “Her Türk Asker Doğar” sloganı hayatımızın her yaşında kişiliğimizle özdeşleşmiş bir slogan olmuş. Allah o günleri göstermesin, vatanın savunma ihtiyacı hissettiği anda, kadın erkek, genç yaşlı, çoluk çocuk hep birlikte geçmişte olduğu gibi bu günde kanımızın son damlasına kadar savunmaya hazır ve nazırız..
bizler şehit Şahinbeylerin olduğu gibi Nene hatunların, Kara Fatmaların da
torunlarıyız….

O halde gelin, “Vicdani red” hakkımızı kullanmamız gerekiyorsa ve bu hakkı savunanlar samimi iseler gelsinler, yarım asırdan fazla bir süredir, Ekonomi ve Siyasi damarlarımıza bir virüs gibi giren ve girdiği yerden bir türlü çıkmak bilmeyen IMF’nin ülkemizden def edilmesi için hep birlikte kullanalım.

Gelin bu milleti, yoksulluk ve açlık sınırında yaşamak zorunda bırakan, hortumcu, soyguncu ve vurguncular için kullanalım.

Gelin huzuru bozmaya yönelik, toplumu farklı kutuplara ayırmaya çalıştıkları halde saygınlık gören toplum mühendisleri için kullanalım!..

Gelin bizleri; 30 bin insanın katilini, hiç de layık olmadığı şartlarda besleme zorunda bırakanlara karşı ulusça kullanalım!..

Ille de bu işin içine askeri ve askerliği sokmak istiyorsanız, gelin, Kuzey Irak’ta Askerlerimizin kafasına çuval geçirenlere ve buna göz yumanlara karşı millet olarak kullanalım!..

“VICDANI RED”’den benim anladığım budur!.. Böyle bir talebe bu asil millet şapka çıkarır!.. Aksi bir talebi “VICDANI IHANET” olarak kabul eder bilesiniz!...

Siz bu vatanın her türlü nimetlerinden yararlanacaksınız. Kimse size sınırlama getirmeyecek, siz işyerinizi kapatıp evinize gideceksiniz, evinizin önüne aracınızı park edeceksiniz, evinizde rahat rahat uyuyacaksınız, birileri sizin işyerinize, aracınıza ve evinize zarar gelmemesi için sabahlara kadar sizin adınıza sizi bekleyecek. Buraya kadar güzel!
Ama hizmet sırası size gelince, benim vicdanım el vermiyor diyeceksiniz! Bunun Türkçe anlamı nedir biliyor musunuz? Ben, vatan hainlerine, bölücülere, teröristlere silah çekemem demektir.
Bunu ancak kim der acaba? Vatan hainleri!.. Yani vicdanı hain kişiler… ]


Evet! Bu ithal talep olan “Vicdani Red” hakkına karşı özetle tepkim buydu! Bunu sizinle bu gün
yeniden paylaşmak istememin sebebi ise;
Askerlik çağına gelmiş, Askerlik görevini yapması istenen / beklenen bazı vatandaşlarımızın bu
yönde olmayan haklarını kullanmak istemeleriyle meydana gelen gelişmeler oldu…


1989 yılında iki kişinin sokak dergisi aracılığıyla askerlik yapmayı red ettiklerini duyurmasıyla
Türkiye gündemine giren Vicdani Retçiler, önceleri ABD ve Ingiltere’nin Afganistan ve Irak’a
yönelik yürüttüğü kirli savaşlara karşı eylemlerle gündeme gelmiş kamu oyununda desteğini
almışlardı. Kökü dışarıda olan ve adına “Savaş Karşıtları” denilen bu örgütün ülkemizde
temsilciliğine, daha doğrusu tetikçiliğine soyunan ve sayıları 80-100 arasında olan bu kişilerin,
son günlerde, dinimizde ve yasalarımızda “Kutsal” olan Vatani Görev’ine karşı bu haklarını
kullanmak istemeleri maskelerini düşürmüş ve gerçek meramlarını ortaya koymuştur!...


ABD’nin Irak’ta son zamanlarda giriştiği kıyım, Iraklılara savaş günlerini arattırdığı,
Rumların habis tutumu Ak Denizi her geçen gün ısıttığı bir dönemde bunların Askerlik
yapmak istemiyoruz naraları, bu ülkenin vatandaşı olarak kalmayı ne kadar hakkettikleri
konusunu takdirlerinize bırakıyorum!


Bana kalsa, “vatandaşlıktan çıkarılma” kanununu hiç vakit kaybetmeden kolaylaşması
yönünde düzenler, gitmek istedikleri yerlere yol masrafları da devletten olması kaydıyla
24 saat içerisinde bu ülkeyi terk etmelerini sağlarım!... bunların öyle “savaşa, kana karşıyız”
demelerine de açıkçası inanacak kadar da saf değiliz. Madem bu kadar Samimi iseler;
Terörün, on binlerce insanımızın kanını akıttığında bunlar nerdeydi dersiniz? Neden böyle bir
tepkilerini görmedik? Ister istemez aklıma şu soru geliyor şimdi: demek ki siz Mehmetçiğin
kanının akmasına değil, teröristlerin kanının akmasına karşısınız! demek ki Allah korusun
yarın bunların gücüne ihtiyaç duyulup başvurulsa, bunların bu gücünü düşmanlardan yana
kullanacakları aşikardır… öyleyse şimdiden layık oldukları yere gitsinler.


Zira,bizler; "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi..'' beyitini 1500’lü yıllarda dile getiren Kanuni Sultan Süleyman’ın torunlarıyız.

Bizler, “Müslümanların canına malına ve inancına saldıran Müşriklere karşı savaşa bizzat katılan Hz. Muhammed (s.a.v)’in Ümmetiyiz.

Bizler, bu Ülkede Bağımsızlık savaşı vermiş Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin yılmaz bekçileriyiz!

Bizler, Varlığı insanlık tarihine dayanan, Devlet ve Milletlerin bel kemiğini oluşturan,
ülkelerin toprağını, namusunu, canını ve malını korumakla mükellef olan Ordu’da
görev yapmayı reddetmenin en basit anlamda namusunu reddetmek olduğuna inanan asil bir milletin devamıyız! Ve bizler;
M. Akif Ersoy’un dizelerinde,

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,

Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;

Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;

'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.

Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:

Işte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. Dediği Asım’ın nesli,


“Türk eriyiz, silsilemiz kahraman,
Müslümanız, Hakk'a tapan Müslüman...

Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz;
Bu yol ki hak yoludur dönme bilmeyiz yürürüz!” Sözünü özümsemiş Hakkın askerleriyiz!

Umarım, bu gerçekleri göz önünde bulundurarak, yaptığınız bu yanlıştan biran önce döner, Batının sizin şahsınızda ülkeye dayattığı bu numaranın, bu ülkede asla tutmayacağını, bu “Vicdani Red” talebinizin Vatana ihanetle eş değer olduğunu anlarsınız!....

Unutulmamalı ki; bu vatan' ın hem ekmeğini yiyip hem de ihanet edenler, bir
gün muhakkak ekmeği yedikleri yerden Adaletin tokadını da yerler…

BU ASIL MILLET; NE PARANIN DELISI, NE ŞEREFSIZLERIN GÖLGESI, NE KANSIZLARIN BEKÇISI, NEDE KIRLI ELLERIN TUTTU?U
SILAHLARIN TETIKCISI OLMADI OLMAYACAK!...

[BIDIBIDI]

olması beklenilen,

Unutulmamalı ki; bu vatan' ın hem ekmeğini yiyip hem de ihanet edenler, bir
gün muhakkak ekmeği yedikleri yerden Adaletin tokadını da yerler…

istenilen,

Bana kalsa, “vatandaşlıktan çıkarılma” kanununu hiç vakit kaybetmeden kolaylaşması
yönünde düzenler, gitmek istedikleri yerlere yol masrafları da devletten olması kaydıyla
24 saat içerisinde bu ülkeyi terk etmelerini sağlarım!...

ve sonuç,

BU ASIL MILLET; NE PARANIN DELISI, NE ŞEREFSIZLERIN GÖLGESI, NE KANSIZLARIN BEKÇISI, NEDE KIRLI ELLERIN TUTTU?U
SILAHLARIN TETIKCISI OLMADI OLMAYACAK!...

çok güzel ya, gerçekten... ; fakat kimin,baskısı olursa olsun, kimin komplosu , oyunu olursa olsun, iş insanın VICDANINA kalıyor.

olaya, beklediğimiz,istediğimiz,olması gereken bir bakış açısı ile yaklaşmışsınız,

ama..

Karış karış topraklarımız yabancılara satılırken,
limanlarımız özelleştirme kapsamındayken, bunlar sessiz sedasız işlerken,

biz Vicdani Red/Dert kavramı daha çok duyacağız gibime geliyor

ne diyim, her şeyin hayırlısı..

Ellerinize sağlık.

[uzman2769]

olması beklenilen,

Unutulmamalı ki; bu vatan' ın hem ekmeğini yiyip hem de ihanet edenler, bir
gün muhakkak ekmeği yedikleri yerden Adaletin tokadını da yerler…

istenilen,

Bana kalsa, “vatandaşlıktan çıkarılma” kanununu hiç vakit kaybetmeden kolaylaşması
yönünde düzenler, gitmek istedikleri yerlere yol masrafları da devletten olması kaydıyla
24 saat içerisinde bu ülkeyi terk etmelerini sağlarım!...

ve sonuç,

BU ASIL MILLET; NE PARANIN DELISI, NE ŞEREFSIZLERIN GÖLGESI, NE KANSIZLARIN BEKÇISI, NEDE KIRLI ELLERIN TUTTU?U
SILAHLARIN TETIKCISI OLMADI OLMAYACAK!...

çok güzel ya, gerçekten... ; fakat kimin,baskısı olursa olsun, kimin komplosu , oyunu olursa olsun, iş insanın VICDANINA kalıyor.

Mutlaka ama aramıza Kara Vicdan'lılar karışınca, toplumun içine salya sümüklerini akıtmaya izin vermemek de bizlere düşüyor!
bunlar için; "Onlarda bu vatanın evlatları" diyenler çıkıyor! doğrudur ama bu vatan, kendi bağrında çıkan o kadar hain gördü ki haddi hesabı yok. buna tarih şahittir.

olaya, beklediğimiz,istediğimiz,olması gereken bir bakış açısı ile yaklaşmışsınız,


ama..

Karış karış topraklarımız yabancılara satılırken,
limanlarımız özelleştirme kapsamındayken, bunlar sessiz sedasız işlerken,

biz Vicdani Red/Dert kavramı daha çok duyacağız gibime geliyor

ne diyim, her şeyin hayırlısı..

Ellerinize sağlık.

Teşekkür ediyorum sevgili BIDIBIDI!... bu başlı başına ele alınması gereken bir konu! Özelleştirmeler konusunda gelecekle ilgili şahsen çok ciddi endişelerim var!... bu KIT'leri yabancılara satmak zorunda mıyız acaba?
Toprak satışı konusunda yetkililer; Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yanılmıyorsam %5 olacak. bu rakamı aşmadıklarını ifade ediyorlar... bana kalsa bir karışını yine vermem ama konu, Türk halkı adına uluslararası anlaşmaların altına imza atılarak kanunlaştırılan yasalar olunca Devlet Seçkinlerine söyleyecek pek bir şey kalmıyor!...

sizin dediğiniz gibi biz yine de hayırlısını dileyelim!...
katkılarınız için teşekkürler efendim!...