5 Taş ve 5 Baş Oyunları!...

[uzman2769]

Siz hiç “5 Taş” oyunu diye bir şey duydunuz yada oynadınız mı bilmiyorum ama, Televizyon Kültürü hayatımıza girmeden önce bir araya gelip hoşça vakit kaybetmenin adıydı 5 Taş!...
Bu oyunu diğer oyunlardan farklı kılan özelliği ise, toplam 5 etaptan oluşan, 5. etapta avuç içindeki taşları havaya atıp, taşlar havadayken elini ters çevirmek suretiyle yere düşecek taşları el üstünde tutmaya çalışılır. Elinizin üstünde tutabildiğiniz taşları öyle bir ustalıkla atmalısınız ki, daha inişe geçmeyen taşların tamamını avucunuzun içine alıp hanenize puan yazmalısınız!... oyunun her safhası hem oyuncu hem de rakibe farklı bir heyecan yaşattığı için herkes pür dikkat taşların hareketlerine bakar. Her biten oyunun ardından yeni bir oyunun heyecanı sarar. Bu oyunun büyükler arasında oynandığı nadiren görülse de, ev kadınları arasında ve gelişme çağında olan çocuklar için vazgeçilmez bir tutkuydu!.. öyle ki, ders çalışma amacıyla bir araya gelenlerin kalem defteri bir kenara atıp saatlerce bu oyuna daldıkları, ertesi gün okulda ev ödevi yapmadıkları için ceza aldıkları, hayvan otlatmaya giden çocukların bu oyuna dalarak, başıboş kalan hayvanların başkalarının bağ- bahçesine zarar verdikleri sıklıkla yaşanan vakalardan sadece bir örnektir!... oyun tutkusu ev kadınları için de bir takım olumsuzluklar söz konusuydu. Yemeği ocakta unutanı mı, bebeğinin sağlığını ihmal edeni mi, hatta kural hataları yüzünden yaşanan tartışmaları mı dersiniz! Bu tartışma sonunda küsüp gidene rastlansa da, oyun bağımlılığı ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi yeniden bir araya gelmelerine engel olmuyordu!...

Bu oyunu, öğrenmeniz yada sizleri de teşvik etmek için paylaşmadım kuşkusuz!... bu çocuk oyununun günümüz olaylarıyla bağdaşan yönlerinden, zamanında büyüklerimizin avutmak için elimize verdikleri taşlardan ilham alarak, 5 Baş oyunlarıyla dünyanın babalığına soyunan devletlerin bugün, bizlerinde içinde olduğu Ortadoğu coğrafyasını nasıl kan gölüne çevirdiklerini endişeli ve şaşkın bakışlarla izliyoruz!...

Ortak çıkarlar konusunda insanlık dışı uygulamalarla işbirliği içerisinde olan ABD, Ingiltere, Fransa, Danimarka ve Israil!... bu ülkelerin halen işgali altında bulunan ülkeler ise: Afganistan, Irak, Lübnan, Somali ve Filistin!.. bir de bunların hedefindeki ülkelere bakalım: Iran, Suriye, Kuzey Kore, KKTC ve Türkiye!... Türkiye'ye gelmişken, gündemde olan son olaylara bir bakalım: Susurluk olayı, Uğur Mumcu suikasti, Şemdinli olayı, Sauna Çetesi, Danıştay Saldırısı en son Hrant Dink'e yapılan saldırı!... en son olaya adı karışanlara bir göz atalım: Ogün Samast, Yasin Hayal, Erhan Tuncel, Emniyet ve Jandarmanın içinden birkaç personelin tetikçiye uyguladıkları muamele ile olaya adı karışmaları ile karşımıza yine 5 rakamı çıkıyor!..

Şimdi bir kere daha baştan alacak olursak; Dünyanın kan emen 5 ülkesi, bu ülkelerin kanlarını emdikleri 5 ülke, sırada hedef olarak tespit edilen ve aralarında Türkiye'nin de olduğu 5 ülke!... Kendi ülkemize baktığımızda hala gizemini koruyan ve gündemi meşgul eden 5 olay. Bu olayların sonuncusu olan Hrant Dink saldırısına adı karışan 5 kişi!... yani Rus Matruşkası gibi açtıkça 5'e bölünen olaylar zinciri! Tesadüf müdür? Bilmiyorum ama 5 taş oyunun global bir versiyonu olarak görüyorum bu durumu!... gündemini kaybeden bir oyunun yerine koyacak alternatifleri sürekli mevcuttur bu oyuncuların!...

Bu tespitler bana HYMAN RICKOVER'in “Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur.” Sözünü hatırlattı!... adına BÜYÜK dedirten kanemici devletler, bizim de içerisinde olduğumuz 5 ülkeyi bölüp yutma hesapları yaparken, gündemimizde sürekli 5 olayı ve her olaya muhatap 5 kişiyle uğraşmamızı sağladıklarına göre, Hyman Rickover'in tespit ettiği beyin kategorisindeki yerimizi takdirinize bırakıyorum!...
Öyle ya! - Irak'ın kukla hükümeti, Petrol anlaşmaları için bundan böyle Kuzeydeki yerel hükümetin yetkili olduğu duyurusunu yapıyor!
- Kuzey Irak'ta işgal güçlerinin destek ve kontrolünde Terör örgütleri cirit atıyor!
- Güney Kıbrıs Rum Kesimi, gözümüzün içine baka baka, adım adım AB'ye KKTC'yi yok sayarak Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla girdiği yetmezmiş gibi bu gün de Mısır ve Lübnanlı firmalarla KKTC kara sularında petrol arama anlaşması yapıyor. Tepki gösteren KKTC Cumhurbaşkanı Talat'a Rum dışişleri; “Onun resmi bir sıfatı yok ki böyle bir açıklamayı dikkate alalım!..” ukalalığını gösteriyor!...
Biz ne yapıyoruz biliyor musunuz? Biz de bizim elimize verip dilimize doladıkları 5 kişiyi konuşuyoruz!
Nesini mi konuşuyoruz? Hrant'a yapılan saldırının azmettiricisi olarak tutuklanan Yasin Hayal'in yazar Orhan Pamuk'a yönelik tehditlerini, 17 yaşındaki tetikçi Ogün'ün Türk Bayrağı önünde kahraman edasıyla verdiği pozu konuşuyoruz!. Emniyet Müfettişlerince ortaya çıkarılan Ogün Samast'ın, üzerinde “Vatan Toprağı Kutsaldır. Kendi Kaderine Terk Edilemez” yazılı Türk bayrağı önünde çektirdiği fotoğraf esnasında Emniyet ve Jandarma personelinin diyaloglarını ortaya koyan video kasetini konuşuyoruz!. Hem öyle konuşuyoruz ki, 7'den 70'e gün boyunca konuşuyoruz!.. akşam eve giderken bile , Tv. deki ana haberlerin, gazete manşetlerinin ana konusu olan bu kişilerden gece geç saatlere kadar yapılabilecek yeni açıklamaları konuşuyoruz.
Nasıl mı konuşuyoruz? Açıkçası bu konu içler acısı! Ne yanlışlarda nede doğrularda toplum olarak fikir birliğinden söz etmek mümkün değil. Kişisel tartışmalarda yaşanan anlaşmazlıkların ulusal tartışmalara da yansıdığını, akıllı açıklamaların yerini daha çok duygusal davranışlara bıraktığını söylemek mümkün!. Biz bu tür kısır tartışmalarla zaman kaybederken, geleceğimiz üzerinde hesapları olanların işlerini kolaylaştırmaktan başka bir yararı olmadığının hala farkında değiliz! Varsa yoksa, dilimize doladıkları beş kişinin; kimimiz hainliğini kimimiz yurtseverliğini tartışarak konuşuyoruz. Bunların gerçek gündemi değiştirmek, toplumun ulusal tehlikelere yönelen dikkatlerini dağıtmak için ortaya attıkları kasıtlı ve maksatlı birer oyun olduğunu idrak etmeden konuşuyoruz!..
Samsun Emniyetinde çekilip gündeme bomba gibi düşen görüntülere bakıldığında, Ogün Samast'la fotoğraf çektirmek için sıraya giren Jandarma ve Emniyet personellerinden 3-5 kişinin kendi aralarındaki diyalogları, mensubu oldukları kurumlara yapabilecekleri en büyük hakareti yapmışlardır bana göre!.. henüz askerlik yapmamış bir çocuğun, savunmasız ve silahsız birini öldürmesiyle kendi aralarında kahraman muamelesi yapmaları, yanlış yap(tırıl)an bir çocuğun arkasına sığınmaları, Ay Yıldızlı bayrağımızı süsleyen Atatürk'ün veciz sözünü suçlu bir çocuğun şahsında dünyaya servis yapmalarını, inanıyorum ki, geçmişi şanla şerefle dolu Ordumuz ve Emniyet Teşkilatımızın şahsında akli selim her vatandaşı derinden üzmüş ve endişelendirmiştir. Nasıl üzülüp endişelenmeyelim ki? Aynı günlerde ülkenin üzerine kara bulut gibi çöken global oyunlar planlanıp uygulamaya geçilirken, Ogün Samast kendisi, ailesi ve ülkesi için hangi hayırlı ve yararlı bir işi yaptı da, gözünüzde bu kadar büyüdü? Bu ülkenin geleceği Ogün Samast'ın yaptığı saldırı ve Cumhuriyetin yılmaz bekçileri olacak birkaç Asker ve Polis'in Samast'a yaptığı muameleye kaldıysa bu ülkenin vay haline!...
Şükür ki, her zaman olduğu gibi kurumların hassasiyeti ve sağduyulu hizmet anlayışı bu personelleri açığa alarak adalete hesap verme yolu açılmış ve yapılan yanlışın bireysel yanlış olduğunu, mensubu oldukları kurumları bağlamayacağının altı çizilmiştir.
Sonuç itibariyle, 5 taş ve 5 baş oyunlarının bana çağrıştırdıklarını ortaya koymaya çalıştım sizlere!... bu tespitler kehanet değil tamamen bir bakış açısıdır!.. işinize gelen cümleleri almak, gelmeyenleri de atmak tamamen tasarrufunuzdadır!... burada önemli olan iki oyun arasındaki hassas çizgiyi kavramaktır. Zira; 5 Taş oyununun bizlere zamanı, 5 Baş oyunlarının da geleceği kaybettirdiğini, 5 Taş’ta her biten oyunun ardından yeni bir oyunun heyecanı sararken, 5 Baş’ta ise her kaybın arkasında yeni kayıpların acısı ve korkusu sardığı gerçeğiyle yaklaşılmalı diye düşünüyorum!.. Bunu başardığımızda bu oyunların hangi karesinde olduğumuzda gözükecektir gözümüze… gözünüze güzel şeylerin gözükmesi umuduyla...

[BIDIBIDI]

Teşbih Sanatını bu yazınızda oldukça etkileyici kullanmışsınız, gerçekten ne denir ki..

henüz askerlik yapmamış bir çocuğun, savunmasız ve silahsız birini öldürmesiyle kendi aralarında kahraman muamelesi yapmaları, yanlış yap(tırıl)an bir çocuğun arkasına sığınmaları, Ay Yıldızlı bayrağımızı süsleyen Atatürk'ün veciz sözünü suçlu bir çocuğun şahsında dünyaya servis yapmalarını, inanıyorum ki, geçmişi şanla şerefle dolu Ordumuz ve Emniyet Teşkilatımızın şahsında akli selim her vatandaşı derinden üzmüş ve endişelendirmiştir.

işte her şeyi özetlemişsiniz,

Şükür ki, her zaman olduğu gibi kurumların hassasiyeti ve sağduyulu hizmet anlayışı bu personelleri açığa alarak adalete hesap verme yolu açılmış ve yapılan yanlışın bireysel yanlış olduğunu, mensubu oldukları kurumları bağlamayacağının altı çizilmiştir

Bireysel yanlış.. Duygusal bir milletiz azizim.. Ama yanlış yer ve şekilde çıkıyor bu duygular.

Kaleminize , yüreğinize sağlık.

[sTRaLiS]

Siz hiç “5 Taş” oyunu diye bir şey duydunuz yada oynadınız mı bilmiyorum ama, Televizyon Kültürü hayatımıza girmeden önce bir araya gelip hoşça vakit kaybetmenin adıydı 5 Taş!...
Bu oyunu diğer oyunlardan farklı kılan özelliği ise, toplam 5 etaptan oluşan, 5. etapta avuç içindeki taşları havaya atıp, taşlar havadayken elini ters çevirmek suretiyle yere düşecek taşları el üstünde tutmaya çalışılır. Elinizin üstünde tutabildiğiniz taşları öyle bir ustalıkla atmalısınız ki, daha inişe geçmeyen taşların tamamını avucunuzun içine alıp hanenize puan yazmalısınız!... oyunun her safhası hem oyuncu hem de rakibe farklı bir heyecan yaşattığı için herkes pür dikkat taşların hareketlerine bakar. Her biten oyunun ardından yeni bir oyunun heyecanı sarar. Bu oyunun büyükler arasında oynandığı nadiren görülse de, ev kadınları arasında ve gelişme çağında olan çocuklar için vazgeçilmez bir tutkuydu!.. öyle ki, ders çalışma amacıyla bir araya gelenlerin kalem defteri bir kenara atıp saatlerce bu oyuna daldıkları, ertesi gün okulda ev ödevi yapmadıkları için ceza aldıkları, hayvan otlatmaya giden çocukların bu oyuna dalarak, başıboş kalan hayvanların başkalarının bağ- bahçesine zarar verdikleri sıklıkla yaşanan vakalardan sadece bir örnektir!... oyun tutkusu ev kadınları için de bir takım olumsuzluklar söz konusuydu. Yemeği ocakta unutanı mı, bebeğinin sağlığını ihmal edeni mi, hatta kural hataları yüzünden yaşanan tartışmaları mı dersiniz! Bu tartışma sonunda küsüp gidene rastlansa da, oyun bağımlılığı ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi yeniden bir araya gelmelerine engel olmuyordu!...

vay beee...ben cok guzel oynardım ama ılerde bu sekılde karsıma cıkıcanı bılseydım elımı bıle degmezdım..

ABD, Ingiltere, Fransa, Danimarka ve Israil!...

5 taş bellı...hadı gelın oynayalım ...

Biz ne yapıyoruz biliyor musunuz? Biz de bizim elimize verip dilimize doladıkları 5 kişiyi konuşuyoruz!
Nesini mi konuşuyoruz? Hrant'a yapılan saldırının azmettiricisi olarak tutuklanan Yasin Hayal'in yazar Orhan Pamuk'a yönelik tehditlerini, 17 yaşındaki tetikçi Ogün'ün Türk Bayrağı önünde kahraman edasıyla verdiği pozu konuşuyoruz!. Emniyet Müfettişlerince ortaya çıkarılan Ogün Samast'ın, üzerinde “Vatan Toprağı Kutsaldır. Kendi Kaderine Terk Edilemez” yazılı Türk bayrağı önünde çektirdiği fotoğraf esnasında Emniyet ve Jandarma personelinin diyaloglarını ortaya koyan video kasetini konuşuyoruz!. Hem öyle konuşuyoruz ki, 7'den 70'e gün boyunca konuşuyoruz!.. akşam eve giderken bile , Tv. deki ana haberlerin, gazete manşetlerinin ana konusu olan bu kişilerden gece geç saatlere kadar yapılabilecek yeni açıklamaları konuşuyoruz.
Nasıl mı konuşuyoruz? Açıkçası bu konu içler acısı! Ne yanlışlarda nede doğrularda toplum olarak fikir birliğinden söz etmek mümkün değil. Kişisel tartışmalarda yaşanan anlaşmazlıkların ulusal tartışmalara da yansıdığını, akıllı açıklamaların yerini daha çok duygusal davranışlara bıraktığını söylemek mümkün!. Biz bu tür kısır tartışmalarla zaman kaybederken, geleceğimiz üzerinde hesapları olanların işlerini kolaylaştırmaktan başka bir yararı olmadığının hala farkında değiliz! Varsa yoksa, dilimize doladıkları beş kişinin; kimimiz hainliğini kimimiz yurtseverliğini tartışarak konuşuyoruz. Bunların gerçek gündemi değiştirmek, toplumun ulusal tehlikelere yönelen dikkatlerini dağıtmak için ortaya attıkları kasıtlı ve maksatlı birer oyun olduğunu idrak etmeden konuşuyoruz!..
Samsun Emniyetinde çekilip gündeme bomba gibi düşen görüntülere bakıldığında, Ogün Samast'la fotoğraf çektirmek için sıraya giren Jandarma ve Emniyet personellerinden 3-5 kişinin kendi aralarındaki diyalogları, mensubu oldukları kurumlara yapabilecekleri en büyük hakareti yapmışlardır bana göre!.. henüz askerlik yapmamış bir çocuğun, savunmasız ve silahsız birini öldürmesiyle kendi aralarında kahraman muamelesi yapmaları, yanlış yap(tırıl)an bir çocuğun arkasına sığınmaları, Ay Yıldızlı bayrağımızı süsleyen Atatürk'ün veciz sözünü suçlu bir çocuğun şahsında dünyaya servis yapmalarını, inanıyorum ki, geçmişi şanla şerefle dolu Ordumuz ve Emniyet Teşkilatımızın şahsında akli selim her vatandaşı derinden üzmüş ve endişelendirmiştir. Nasıl üzülüp endişelenmeyelim ki? Aynı günlerde ülkenin üzerine kara bulut gibi çöken global oyunlar planlanıp uygulamaya geçilirken, Ogün Samast kendisi, ailesi ve ülkesi için hangi hayırlı ve yararlı bir işi yaptı da, gözünüzde bu kadar büyüdü? Bu ülkenin geleceği Ogün Samast'ın yaptığı saldırı ve Cumhuriyetin yılmaz bekçileri olacak birkaç Asker ve Polis'in Samast'a yaptığı muameleye kaldıysa bu ülkenin vay haline!...
Şükür ki, her zaman olduğu gibi kurumların hassasiyeti ve sağduyulu hizmet anlayışı bu personelleri açığa alarak adalete hesap verme yolu açılmış ve yapılan yanlışın bireysel yanlış olduğunu, mensubu oldukları kurumları bağlamayacağının altı çizilmiştir.
Sonuç itibariyle, 5 taş ve 5 baş oyunlarının bana çağrıştırdıklarını ortaya koymaya çalıştım sizlere!... bu tespitler kehanet değil tamamen bir bakış açısıdır!.. işinize gelen cümleleri almak, gelmeyenleri de atmak tamamen tasarrufunuzdadır!... burada önemli olan iki oyun arasındaki hassas çizgiyi kavramaktır. Zira; 5 Taş oyununun bizlere zamanı, 5 Baş oyunlarının da geleceği kaybettirdiğini, 5 Taş’ta her biten oyunun ardından yeni bir oyunun heyecanı sararken, 5 Baş’ta ise her kaybın arkasında yeni kayıpların acısı ve korkusu sardığı gerçeğiyle yaklaşılmalı diye düşünüyorum!.. Bunu başardığımızda bu oyunların hangi karesinde olduğumuzda gözükecektir gözümüze… gözünüze güzel şeylerin gözükmesi umuduyla...

oncekı paylasımınıza dusuncelerımı yazmayı cok ısterdım ama bı turlu ne yazıcama karar veremedım...her gecen gun karsmıza cıkan yenı haberler gelısmeler kafamı karıstırdı hatta ve Hrant Dink cınayetı ıle ılgılı olan ılk paylasımınızdakı dusuncelerım bosa cıktı;boyle bı ulkedeyız benım surdakı dusuncemı anlamsız hale getırebılıcek enteresan olaylar yasıyoruz...Hrant Dink oyle bı adammıs kı yasarken;topraga verılırkken ve olumunden sonra kı haftalarda hep ulkeye hızmete ederek gectı dıyebılırım,hanı ogun samast bu ulkeye bı nevı ıyılık yaptı desem benı yanlıs anlamassınız inşallah...ulkede dunyayı ayaga kaldırıcak bır cınayet ıslendı ve bu bıle elımıze ayagımıza bulastı

şöyle bı haberde vardı ...Hrant Dink ın oldurulecegı ıstanbul emnıyetıne 10 ay once bıldırılmıs...


_

[uzman2769]

Hrant Dink oyle bı adammıs kı yasarken;topraga verılırkken ve olumunden sonra kı haftalarda hep ulkeye hızmete ederek gectı dıyebılırım,hanı ogun samast bu ulkeye bı nevı ıyılık yaptı desem benı yanlıs anlamassınız inşallah...ulkede dunyayı ayaga kaldırıcak bır cınayet ıslendı ve bu bıle elımıze ayagımıza bulastı

Stralis Kardeş! Yüce Allah bir ayetinde "Hayır gördüğünüz bir şeyde şer, Şer gördüğünüz bir şeyde de Hayır olabilir" buyuruyorlar... Hrant'a yapılan Cinayeti hayır olarak algılamamız söz konusu değildir. ama Hrant sonrası gelişmeler her iki Milletler arasında bu vesileyle duygusal bir bağın oluştuğu tartışmasız bir gerçektir...

bizlerin mücadelesi de, filizlenen bu kardeşlik duyguların, asılsız, mesnetsiz ve yakışıksız eylem ve söylemlerle kurutmaya çalışanlara yönelik olmalıdır...

Ogün Samast ve gibilerin icraatlarını ülkeye yapılan ve yapılmak istenen IYILIK olarak algılamıyorum şahsen... olayın devamındaki seyri böyle bir sonuca varmışsa bilinmeli ki; bu yapılan işin doğruluğu değil, olaya muhattap olan Türk Milletimizin saf ve iyi niyeti sonucu Ilahi bir taktirdir!

tabi ki bu takdiri alacağımız tedbirlerle pekiştirmek, devamını sağlamak tamamen bizim irademiz dahilindedir!...
katkılarınız için teşekkürler kardeş!...

[uzman2769]

Teşbih Sanatını bu yazınızda oldukça etkileyici kullanmışsınız, gerçekten ne denir ki..
Kaleminize , yüreğinize sağlık.

Teşbihin teşvike, teşvikin icraata, icraatın da toplum olarak "Büyük Beyinler" kategorisiyle tanışımamıza merdiven olması dileğiyle....

[sTRaLiS]

Hrant Dink oyle bı adammıs kı yasarken;topraga verılırkken ve olumunden sonra kı haftalarda hep ulkeye hızmete ederek gectı dıyebılırım

BIRBIRINE ZIT 2 CUMLEM VAR...

hanı ogun samast bu ulkeye bı nevı ıyılık yaptı desem benı yanlıs anlamassınız inşallah

BUDA DIGERI...


_

uzman2769"]Ogün Samast ve gibilerin icraatlarını ülkeye yapılan ve yapılmak istenen IYILIK olarak algılamıyorum şahsen...

Bende katılmıyorum yanlıs anlasılmısım:( demek ıstedıgım bır cınayet ıslendı ve farkında olmadımız ne cok kırlı camasırımızın oldugunu ortaya cıkardı,cıkarmayada devam edıyo..


Bu arada yazılarınız,dusuncelerınız cok guzel....bızımle paylastıgınız ıcın tekrar tesekkurler..