Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

Meğer Saddam'ı çok severmişim!...

Size ait , size özel , mektuplar , denemeler , oyunlar , kompozisyonlar, hikayeler , makaleler... Kısacası düz yazılarınızı buradan paylaşıyoruz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
uzman2769
Durgun Üye
Durgun Üye
Mesajlar: 70
Kayıt: 24 Eyl 2006, 12:28

Meğer Saddam'ı çok severmişim!...

Mesaj gönderen uzman2769 »

Arefe gününün sabahı saat 08:30 sularında çocukların “Baba Kahvaltı hazır. Seni bekliyoruz” sesleriyle uyandığımda, hepinizin yaptığı gibi lavaboya yönelip elimi yüzümü yıkadıktan sonra, içime bir şey doğmuş gibi bir taraftan ıslak yüzümü havluyla kurutmaya çalışırken diğer taraftan biraz aceleyle televizyonu açmak için oturma odasına yöneldim. Kanallar arasında sörf yaparken trt kanalındaki alt yazı dikkatimi çekti. Hem de içimden bir şey koparırcasına ürkütmüştü o yazı. Alt yazı Saddam ve idamla ilgiliydi zira!. Yeniden trt kanalına döndüm ve sabırsızlıkla bekliyorum. Içimden de inşallah yanlış görmüşüm diye düşünüyorum. Içimden bunları geçirirken yeniden geçmeye başlayan alt yazıda “Irak’ın Devrik Lideri Saddam Hüseyin Idam Edildi” deniliyordu. Kısa süreli de olsa çok etkili bir şok geçirdim. Başka bir kanalda “Saddam’ın saat 04:55’te idam edildiği” son dakika haberiyle asit salgılamaya başlayan midem kasılmaya başladı, belli ki mide spazmı geçiriyordum. Kahvaltı sofrasına oturduğumda iştah adına bir şey kalmadığını ağzıma aldığım ilk lokmayı bir türlü yutamadığımdan fark ettim.

Oysa Irak halkına yaptığı işkence ve zulümlerle, ABD’den aldığı talimatlarla Iran’a ve Kuveyt’e saldıran, bir hiç uğruna yüz binlerce insanın ölümüne sebep olan ve her fırsatta komşu ülkeleri tehdit eden biri olarak tanıdığım Saddam Hüseyin’i hayatım boyunca hiç sevmemiş ve hiç ısınmamıştım. Hayatı boyunca hiç sevmediğim birinin ölüm haberine en çok benim sevinmem gerekirdi diye geçiriyorum içimden ama nafile… en yakınımı kaybetmenin verdiği acı kadar büyümüştü içimde Saddam’ın acısı!..

Saddam’ın, beklide hak ettiği cezayı tarafsız ve bağımsız mahkemenin yargılaması sonucu verilmesi gerektiğini beklediğim ve ABD güdümünde kukla bir hükümet ve kukla bir yargı mekanizmasıyla tamamen yanlı ve yanlış yargılanıp infaz edildiği için acısı dayanılmaz oldu…

Saddam’ın yakalanma, yargılama ve asılma sahneleri; Alman Nazi Kamplarından sağ kurtulmayı başaran bir Yahudi’nin şu anekdotunu aklıma getirdi: -Nazi saldırılarının yaygınlaştığı sırada yaşadığımız ilin dışında olduğu için sesimizi çıkarmamıştık. Saldırıların şehrimize geldiği haberi gelince, kendi kendimize “Koca şehirde karşı çıkacak bir biz mi kaldık!.” Dedik ve yine sesimizi çıkarmadık. Çok geçmeden mahallemize geldikleri haberi geldi. Aynı şekilde,”Koca mahalle, karşılık verecek birileri vardır mutlaka!” dedik. Sesimizi çıkarmamakta ısrar ettik. Kısa sürede bizim sokağa geldiklerini gördüm. Götürülen komşularım olduğu için sessizliğimi korumaya devam ettim. Ertesi gün kapıya dayananlar beni almaya gelmişlerdi, seslenecek ve sesini çıkaracak birilerini aradı gözlerim ama sesini çıkaracak kimse kalmamıştı!...

Işte Saddam’ın akıbeti de Nazi saldırılarına maruz kalan Yahudilerden farksız oldu şimdi!.. Emperyalist devlet ABD, Halepçe’ye atılmak üzere eline kimyasal silahı verdiğinde, hayatını kaybeden çoluk çocuk, genç yaşlı 5 bin insanın ölümüne sebep olan, Iran’da Şah’ın saltanatına son verilen devrime karşı ABD’nin talimatlarıyla kendi Müslüman ordusunu 8 sene boyunca Iran’ın Müslüman ordusuyla çarpıştırırken yüz binlerce genç bedenin ölümü karşısında feryat eden milyonların sesini duymazlıktan gelen ve Iran savaşından yenilgiyle ayrılmak da Saddam’ın uyanmasına vesile olmayınca, kana doymayan ABD son kozunu “Kuveyt’e gir” talimatıyla, orta doğudaki dengeleri Saddam’ın eliyle lehine çevirmiş ve son kullanma tarihi geldiğine kanaat getirilen, 1991 yılında Körfez Savaşıyla sonun başlangıcı startı verildiğini fark eden Saddam sesini duyurmak istemiş ama kimse duymamıştı. Geçmişte ABD direktifleriyle yaptığı tarihi hataları, bölünmeler ve kamplaşmalara sebebiyet verir korkusuyla halkıyla ve dünya kamuoyuyla paylaşarak karşı çıkma yerine Don Kişot gibi tek başına ABD’ye meydan okuması aslında farkına varmadan ABD’nin işini sanılandan daha da kolaylaştırmıştı.

Zira, Saddam’ın ABD’ye karşı olumsuz her eylem ve söylemi, şimdiye kadar taşımış olduğu (ABD uşağı) misyon itibariyle değer bulmuyor, doğrularında bile yanlışlıklar aranıyordu dünya kamuoyunda!. çünkü sesini çıkarabilecek kimseyi bırakmamıştı çevresinde… Tıpkı Nazi saldırılarına karşı duyarsız kalan Yahudi örneğinde olduğu gibi…

Peki neydi Saddam’ı bu denli masum kılan?... işte bu nokta çok hassas. Saddam gibi bir insanın masumiyeti söz konusu olur mu! Demeyin lütfen!... Irak’a 24 yıl gibi uzun bir süre artısıyla, eksisiyle hizmet vermiş bir insanın akıbeti bu olmamalıydı!.. kaldı ki, Irak’ın bugünkü durumu, Saddam rejiminin gün ışığında mumla arandığı gerçeği de ortada iken!... bölgede, geçmişe göre olumlu yönde ne değişti ki, idam kararının verildiği henüz 4. gününde alelacele asıldı? Irak’ın kukla hükümeti ve yargı mekanizması, Saddam’ın sorumlu tutulduğu daha büyük olay ve eylemlerden değil de bunların yanında çok küçük görülen Şii olayıyla yargılayıp idama mahkum ederek, ABD’nin başrol oynadığı Halepçe katliamı, Iran- Irak savaşı ve Kuveyt’i işgal sırlarıyla birlikte ipte sallanmasının hesabını tarihe nasıl verecekler acaba?... en önemlisi, mübarek bir günde Saddam’ın boynuna geçirilen iple aslında Islamiyet’in asıldığının farkındalar mı acaba?... işte Saddam'ı benim gözümde masum kılan, Saddam'a karşı duyduğum sevgi değil, Batı'nın Müslümanların eliyle Islam Alemi üzerinde uygulamaya koyduğu iğrenç oyunlarına nefretimin dışa yansıması olarak görüyorum!...

Ölümün soğukluğunu tüm bedeninde hissetmesine rağmen, dik duruşundan ödün vermeden cesur ve yüreklice ölüme giden Saddam Hüseyin’e her şeye rağmen Allah’tan rahmet diliyor ve umut ediyorum ki, Irak yönetiminin başında bulunan Şii ve Kürtler Saddam’ın akıbetinden gerekli dersleri alır ve emperyalist güçlerin iğrenç oyunlarına daha fazla alet olmazlar!...
Kullanıcı avatarı
BIDIBIDI
Web Master
Web Master
Mesajlar: 8611
Kayıt: 01 Haz 2006, 03:01
İletişim:

Mesaj gönderen BIDIBIDI »

uzman2769 yazdı:Oysa Irak halkına yaptığı işkence ve zulümlerle, ABD’den aldığı talimatlarla Iran’a ve Kuveyt’e saldıran, bir hiç uğruna yüz binlerce insanın ölümüne sebep olan ve her fırsatta komşu ülkeleri tehdit eden biri olarak tanıdığım Saddam Hüseyin’i hayatım boyunca hiç sevmemiş ve hiç ısınmamıştım. Hayatı boyunca hiç sevmediğim birinin ölüm haberine en çok benim sevinmem gerekirdi diye geçiriyorum içimden ama nafile…
evet, ilk başta saddama haklı olarak duyulan öfke , bu olaylar ve görüntülerden sonra kanımca biraz sempatiye dönüştü ve bu haklı bir gelişmeydi.

Ama dini bayram günü, bir devlet başkanının, alaylar edilerek, salavatını yarıda bıraktırarak böyle, 1 hafta içinde karar alınıp katledilmesine gönlüm el vermedi.
uzman2769 yazdı:Ölümün soğukluğunu tüm bedeninde hissetmesine rağmen, dik duruşundan ödün vermeden cesur ve yüreklice ölüme giden Saddam Hüseyin’e her şeye rağmen Allah’tan rahmet diliyor...
rahmet diliyorum..

ve sizinde, kaleminize sağlık...
Kullanıcı avatarı
uzman2769
Durgun Üye
Durgun Üye
Mesajlar: 70
Kayıt: 24 Eyl 2006, 12:28

Mesaj gönderen uzman2769 »

BIDIBIDI yazdı:
uzman2769 yazdı:Oysa Irak halkına yaptığı işkence ve zulümlerle, ABD’den aldığı talimatlarla Iran’a ve Kuveyt’e saldıran, bir hiç uğruna yüz binlerce insanın ölümüne sebep olan ve her fırsatta komşu ülkeleri tehdit eden biri olarak tanıdığım Saddam Hüseyin’i hayatım boyunca hiç sevmemiş ve hiç ısınmamıştım. Hayatı boyunca hiç sevmediğim birinin ölüm haberine en çok benim sevinmem gerekirdi diye geçiriyorum içimden ama nafile…
evet, ilk başta saddama haklı olarak duyulan öfke , bu olaylar ve görüntülerden sonra kanımca biraz sempatiye dönüştü ve bu haklı bir gelişmeydi.

Ama dini bayram günü, bir devlet başkanının, alaylar edilerek, salavatını yarıda bıraktırarak böyle, 1 hafta içinde karar alınıp katledilmesine gönlüm el vermedi.
uzman2769 yazdı:Ölümün soğukluğunu tüm bedeninde hissetmesine rağmen, dik duruşundan ödün vermeden cesur ve yüreklice ölüme giden Saddam Hüseyin’e her şeye rağmen Allah’tan rahmet diliyor...
rahmet diliyorum..

ve sizinde, kaleminize sağlık...
konuyu detaylandıran katkılarınıza teşekkürler sevgili BIDIBIDI!..
Cevapla

“Mektuplarınız-Denemeleriniz-Makaleleriniz” sayfasına dön