Şairlerden Şairlere
Gönderilme zamanı: 01 Oca 2010, 23:14
Kendime Şair Diyemem
Coşkun Arslan Gönül eri,
Gönlümde apayrı yeri,
Hem dik durur he mi diri,.
Kendime şair diyemem
Recep ÇA?LAR
Mizahi Taşlama (Coşkun Arslan)
Altını komuş yanık,
Coşkun Tüpü bitirdi !
Görünce olup panik;
Durdu aklı yitirdi !
Söylendi durdu birân,
Yağacak sandı gören,
Coşkun, düşmeden baran;
Gitti Tüpü getirdi!
Muhabbetti, bir güzel,
Dostlardan, dosta özel,
Altın tavlayıp tezel;
Bize çayı yetirdi.
BIRIKIM'in damında,
Muhabbetin deminde,
Şâd olan dost cem'inde;
Gönül idi hatırdı !
Feyiz aldık, dem aldık,
Sadre şifâ, em aldık,
Nefsimize, gem aldık;
Paslı gönle, nâtırdı !
Ozan Ilo mest oldu,
Leb a leb sevgi doldu,
Böyle inandı bildi;
Husumete Satır'dı !
Ilhami ERDO?AN
OZAN ILO
Muhatabına ( ! )
Vardık Çorum il�ine
Hele bakın siz hele
Düştük dostlar eline
Hele bakın siz hele
Yolda bekliyor Durdu
Geldi hâl hatır sordu
Sonra ilo�yu gördü
Hele bakın siz hele
Dost geldi dizi dizi
Kaymakam bekler bizi
Görünce güldü yüzü
Hele bakın siz hele
Içi şen dışı şendi
Söz sohbeti gülşen�di
Lâkin vakit tükendi
Hele bakın siz hele
Ordan erken ayrıldık
Gâm kasvetten sıyrıldık
Reis�e de duyrulduk
Hele bakın siz hele
Gördük ki bizi bekler
Cem olmuştu yürekler
Sardı kol ve bilekler
Hele bakın siz hele
Ordan geçtik yemeğe
Lüzum var mı demeğe?
Şaştık onca emeğe
Hele bakın siz hele
Sohbet tastamam oldu
Çaylar peş peşe doldu
Gönüller neşe buldu
Hele bakın siz hele
Sonra indik dergiye
Börek çıktı sergiye
Lazım değil vergiye
Hele bakın siz hele
Dedik çayları koyun
Sonra portakal soyun
Yoksa kırılır boyun
Hele bakın siz hele
Işte ip koptu burda
Coşkunun başı darda
Seni gidi hovarda
Hele bakın siz hele
Tüpü açık bırakmış
Sanki tüpçü ırakmış
Bu ne biçim merakmış
Hele bakın siz hele
Coşkun tüpü bitirmiş
Durdu akıl yitirmiş
Sonra koşup getirmiş
Hele bakın siz hele
Neyse yaptılar çayı
Yapıştı gönül fayı
Yırttık işi kıl payı
Hele bakın siz hele
Çöktük börek başına
Kim bakar gözyaşına
Bak şu Mevla işine
Hele bakın siz hele
Durdu sofrayı kurdu
Önce Coşkun oturdu
Börekleri götürdü
Hele bakın siz hele
Dedim yakarım sizi
Taş gelir dizi dizi
Sağ koymaz birinizi
Hele bakın siz hele
Çıktı ikinci börek
Gayrı taşa ne gerek
Gördü şâd oldu yürek
Hele bakın siz hele
Coşkun taştan sıyırdı
Durdu onu kayırdı
Vekil diye duyurdu
Hele bakın siz hele
Gayrı taşı atamam
Dost olana çatamam
Lâkin rahat yatamam
Hele bakın siz hele
Dedim zerafet olsun
Okuyan biraz gülsün
Dostluğu cümle bilsin
Hele bakın siz hele
Makberi verdi karar
Sözün fazlası zarar
Dost dostu sözle sarar
Hele bakın şu işe
Makberi � Ahmet Akkoyun���.03/02/2009����22:00���.Ist
Çorum seyahati hasebi ile tanımış olduğum değerli kardeşim Coşkun Arslan�a ( şair 19 ) mizahi bir taşlamadır
selamlarımla
Coşkun Arslan dan Ustalara
GÖNÜL ERI MAKBERI ( Ahmet AKKOYUN ) Üstada
Kifayetsiz kalacak ne desek ona dair,
O bir gönül adamı, o güzide bir şair.
Ruh verir şiirlere, gerçekten de çok mahir,
Hep anlamlı mesajlar verdi âşık Makber.
………………………Makberî gönül eri.
Nakkaş titizliği ile dokuyor mısraları,
Sanki bir su gibi akıyor mısraları,
Gül gibi, gül gibi kokuyor mısraları,
Gülistanda gülleri derdi Âşık Makberi.
………………………Makberî gönül eri.
Bütünlük var, mana var, duygular şiirinde,
Mukaddes değerleri vurgular şiirinde,
Vatan hainlerini sorgular şiirinde,
Halka ters bakanları yerdi âşık Makberi.
………………………Makberî gönül eri.
Coşkun ARSLAN
OZANILO
Ilhami Erdoğan Üstadıma Ithaf
Yusuf yüzlü bir yiğit, davudi seda bildik.
Yüreği hep titreyen, âşık-ı hüda bildik.
Gerçektende öyledir, özü sözü bir olan,
Riyakârlıktan uzak benlikten cüda bildik.
Türk Islam ülküsüne hizmettir tek gayesi,
Ozan ilo mahlası hadim-i dava bildik.
O güçlü bir kalemdir, o yılmayan bir nefer,
Tartışmalarda galip dostlukta vefa bildik,
Coşkun Arslan
Coşkun Arslan Gönül eri,
Gönlümde apayrı yeri,
Hem dik durur he mi diri,.
Kendime şair diyemem
Recep ÇA?LAR
Mizahi Taşlama (Coşkun Arslan)
Altını komuş yanık,
Coşkun Tüpü bitirdi !
Görünce olup panik;
Durdu aklı yitirdi !
Söylendi durdu birân,
Yağacak sandı gören,
Coşkun, düşmeden baran;
Gitti Tüpü getirdi!
Muhabbetti, bir güzel,
Dostlardan, dosta özel,
Altın tavlayıp tezel;
Bize çayı yetirdi.
BIRIKIM'in damında,
Muhabbetin deminde,
Şâd olan dost cem'inde;
Gönül idi hatırdı !
Feyiz aldık, dem aldık,
Sadre şifâ, em aldık,
Nefsimize, gem aldık;
Paslı gönle, nâtırdı !
Ozan Ilo mest oldu,
Leb a leb sevgi doldu,
Böyle inandı bildi;
Husumete Satır'dı !
Ilhami ERDO?AN
OZAN ILO
Muhatabına ( ! )
Vardık Çorum il�ine
Hele bakın siz hele
Düştük dostlar eline
Hele bakın siz hele
Yolda bekliyor Durdu
Geldi hâl hatır sordu
Sonra ilo�yu gördü
Hele bakın siz hele
Dost geldi dizi dizi
Kaymakam bekler bizi
Görünce güldü yüzü
Hele bakın siz hele
Içi şen dışı şendi
Söz sohbeti gülşen�di
Lâkin vakit tükendi
Hele bakın siz hele
Ordan erken ayrıldık
Gâm kasvetten sıyrıldık
Reis�e de duyrulduk
Hele bakın siz hele
Gördük ki bizi bekler
Cem olmuştu yürekler
Sardı kol ve bilekler
Hele bakın siz hele
Ordan geçtik yemeğe
Lüzum var mı demeğe?
Şaştık onca emeğe
Hele bakın siz hele
Sohbet tastamam oldu
Çaylar peş peşe doldu
Gönüller neşe buldu
Hele bakın siz hele
Sonra indik dergiye
Börek çıktı sergiye
Lazım değil vergiye
Hele bakın siz hele
Dedik çayları koyun
Sonra portakal soyun
Yoksa kırılır boyun
Hele bakın siz hele
Işte ip koptu burda
Coşkunun başı darda
Seni gidi hovarda
Hele bakın siz hele
Tüpü açık bırakmış
Sanki tüpçü ırakmış
Bu ne biçim merakmış
Hele bakın siz hele
Coşkun tüpü bitirmiş
Durdu akıl yitirmiş
Sonra koşup getirmiş
Hele bakın siz hele
Neyse yaptılar çayı
Yapıştı gönül fayı
Yırttık işi kıl payı
Hele bakın siz hele
Çöktük börek başına
Kim bakar gözyaşına
Bak şu Mevla işine
Hele bakın siz hele
Durdu sofrayı kurdu
Önce Coşkun oturdu
Börekleri götürdü
Hele bakın siz hele
Dedim yakarım sizi
Taş gelir dizi dizi
Sağ koymaz birinizi
Hele bakın siz hele
Çıktı ikinci börek
Gayrı taşa ne gerek
Gördü şâd oldu yürek
Hele bakın siz hele
Coşkun taştan sıyırdı
Durdu onu kayırdı
Vekil diye duyurdu
Hele bakın siz hele
Gayrı taşı atamam
Dost olana çatamam
Lâkin rahat yatamam
Hele bakın siz hele
Dedim zerafet olsun
Okuyan biraz gülsün
Dostluğu cümle bilsin
Hele bakın siz hele
Makberi verdi karar
Sözün fazlası zarar
Dost dostu sözle sarar
Hele bakın şu işe
Makberi � Ahmet Akkoyun���.03/02/2009����22:00���.Ist
Çorum seyahati hasebi ile tanımış olduğum değerli kardeşim Coşkun Arslan�a ( şair 19 ) mizahi bir taşlamadır
selamlarımla
Coşkun Arslan dan Ustalara
GÖNÜL ERI MAKBERI ( Ahmet AKKOYUN ) Üstada
Kifayetsiz kalacak ne desek ona dair,
O bir gönül adamı, o güzide bir şair.
Ruh verir şiirlere, gerçekten de çok mahir,
Hep anlamlı mesajlar verdi âşık Makber.
………………………Makberî gönül eri.
Nakkaş titizliği ile dokuyor mısraları,
Sanki bir su gibi akıyor mısraları,
Gül gibi, gül gibi kokuyor mısraları,
Gülistanda gülleri derdi Âşık Makberi.
………………………Makberî gönül eri.
Bütünlük var, mana var, duygular şiirinde,
Mukaddes değerleri vurgular şiirinde,
Vatan hainlerini sorgular şiirinde,
Halka ters bakanları yerdi âşık Makberi.
………………………Makberî gönül eri.
Coşkun ARSLAN
OZANILO
Ilhami Erdoğan Üstadıma Ithaf
Yusuf yüzlü bir yiğit, davudi seda bildik.
Yüreği hep titreyen, âşık-ı hüda bildik.
Gerçektende öyledir, özü sözü bir olan,
Riyakârlıktan uzak benlikten cüda bildik.
Türk Islam ülküsüne hizmettir tek gayesi,
Ozan ilo mahlası hadim-i dava bildik.
O güçlü bir kalemdir, o yılmayan bir nefer,
Tartışmalarda galip dostlukta vefa bildik,
Coşkun Arslan