Bidibidi Yenileniyor !
23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com
[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü
[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler
KAYDOL
23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com
[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü
[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler
KAYDOL
CAN DÜNDAR - ÖZLEME DAIR
- deli qönül
- Durgun Üye
- Mesajlar: 73
- Kayıt: 13 Tem 2010, 23:46
CAN DÜNDAR - ÖZLEME DAIR
Yüreğimi sıkıştıran bu kesif hüzün, belki de terketmişlere özgü gizli bir terkedilme duygusudur.
Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
Beynimi uyuşturuyor özlemin...
Çok sık birlikte olamasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca yıl içimi nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun, hatırlandıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadi bir boşluğa dönüşüyor.
Sabahlara seni okşayarak başlamaları akşamları, her işi bir kenara koyup seninle başbaşa karşılamaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, hırlaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü...
Nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne yumuşak, bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken... ya da kolyeni çözdüğümde kollarıma atlarken...
Hasta olduğunda, o korkunç kriz gecelerinde günler, geceler boyu nöbet tuttuk başında... o şen kahkahalarına yeniden kavuşabilmek için sessiz dualar ederek...
"Atlattı" müjdesini kutlarken yorgun bedenindeki yaraları okşayarak, doktorun böldü sevincimizi:
"Yaşayamaz artık bu evde... yüksek binalar ve beton duvarların gri kentinde" dedi, "O gitmeli... ve kendine yeni bir hayat çizmeli..."
Bilsen, ne zor gitmen gerektiğini bile bile "Kal" demek sana...
Ne zor, senin için ebedi mutluluğun beni unutmandan geçtiğini bilmek...
Gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğumuzu görmek ve sana bunları söyleyemeden "Git artık" demek...
"Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa" demek sana ne zor...
Sesimi, kokumu çekip alıvermek beyninden, sesin, kokun hâlâ beynimdeyken...
... seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...
... ve sonra kendi ellerimle bindirip seni yabancı bir arabanın arka koltuğuna, birlikte güneşlendiğimiz onca yazı, yanyana titreştiğimiz onca kışı, paylaştığımız bunca acıyı, onca kahkahayı ve bütün o uzak yeşillikleri katıp yorgun bedeninin yanına, arkandan pişmanlık gözyaşları dökmek ne zor...
... ne zor hiç tanımadan seni emanet ettiğim bir şoföre "Hızla uzaklaş buradan ve gidebileceğin kadar uzağa git" demek...
... yokluğunu beklemek, ne zor...
* * *
Bunları düşündükçe, şu anda uzakta bir yerlerde üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engelleri aşıp terkedilmiş caddeleri, kimsesiz sokakları. yalnız bulvarları arşınlayarak sana ulaşmak, sessizce başını okşamak, kulağına sevgi sözcükleri fısıldamak ve yavaşça üzerini örtmek geçiyor içimden...
Paylaştığımız bir mazinin, yitirdiğimiz bir geleceğe dönüşmesinden hicran duyuyorum.
Gizli gizli hüzünlendiğim akşamlardan birinde, terketmişlere özgü bir terkedilme korkusunu da yüreğimin derinlerinde duyarak sana koşmak, yaptıklarım ve daha çok da yapamadıklarım için özür dilemek ve
"Geri dön bebeğim" demek istiyorum:
"Geri dön... kulüben seni bekliyor..."
Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
Beynimi uyuşturuyor özlemin...
Çok sık birlikte olamasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca yıl içimi nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun, hatırlandıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadi bir boşluğa dönüşüyor.
Sabahlara seni okşayarak başlamaları akşamları, her işi bir kenara koyup seninle başbaşa karşılamaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, hırlaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü...
Nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne yumuşak, bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken... ya da kolyeni çözdüğümde kollarıma atlarken...
Hasta olduğunda, o korkunç kriz gecelerinde günler, geceler boyu nöbet tuttuk başında... o şen kahkahalarına yeniden kavuşabilmek için sessiz dualar ederek...
"Atlattı" müjdesini kutlarken yorgun bedenindeki yaraları okşayarak, doktorun böldü sevincimizi:
"Yaşayamaz artık bu evde... yüksek binalar ve beton duvarların gri kentinde" dedi, "O gitmeli... ve kendine yeni bir hayat çizmeli..."
Bilsen, ne zor gitmen gerektiğini bile bile "Kal" demek sana...
Ne zor, senin için ebedi mutluluğun beni unutmandan geçtiğini bilmek...
Gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğumuzu görmek ve sana bunları söyleyemeden "Git artık" demek...
"Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa" demek sana ne zor...
Sesimi, kokumu çekip alıvermek beyninden, sesin, kokun hâlâ beynimdeyken...
... seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...
... ve sonra kendi ellerimle bindirip seni yabancı bir arabanın arka koltuğuna, birlikte güneşlendiğimiz onca yazı, yanyana titreştiğimiz onca kışı, paylaştığımız bunca acıyı, onca kahkahayı ve bütün o uzak yeşillikleri katıp yorgun bedeninin yanına, arkandan pişmanlık gözyaşları dökmek ne zor...
... ne zor hiç tanımadan seni emanet ettiğim bir şoföre "Hızla uzaklaş buradan ve gidebileceğin kadar uzağa git" demek...
... yokluğunu beklemek, ne zor...
* * *
Bunları düşündükçe, şu anda uzakta bir yerlerde üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engelleri aşıp terkedilmiş caddeleri, kimsesiz sokakları. yalnız bulvarları arşınlayarak sana ulaşmak, sessizce başını okşamak, kulağına sevgi sözcükleri fısıldamak ve yavaşça üzerini örtmek geçiyor içimden...
Paylaştığımız bir mazinin, yitirdiğimiz bir geleceğe dönüşmesinden hicran duyuyorum.
Gizli gizli hüzünlendiğim akşamlardan birinde, terketmişlere özgü bir terkedilme korkusunu da yüreğimin derinlerinde duyarak sana koşmak, yaptıklarım ve daha çok da yapamadıklarım için özür dilemek ve
"Geri dön bebeğim" demek istiyorum:
"Geri dön... kulüben seni bekliyor..."
[align=center][font=Comic Sans MS][b][color=#400040]Ö' leceğin olsun YAR... [/color]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
- deli qönül
- Durgun Üye
- Mesajlar: 73
- Kayıt: 13 Tem 2010, 23:46
deli qönül yazdı:Bunları düşündükçe, şu anda uzakta bir yerlerde üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engelleri aşıp terkedilmiş caddeleri, kimsesiz sokakları. yalnız bulvarları arşınlayarak sana ulaşmak, sessizce başını okşamak, kulağına sevgi sözcükleri fısıldamak ve yavaşça üzerini örtmek geçiyor içimden...
bu gece bunları yapasım var.....
[align=center][font=Comic Sans MS][b][color=#400040]Ö' leceğin olsun YAR... [/color]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
- ab-ı hayat
- Isındım Buraya
- Mesajlar: 387
- Kayıt: 21 Tem 2009, 10:31
- Konum: alabildiğine uzaklardan
evet haklı.. giden dönmez... gerçi kimin neden ve nasıl gittiğine bağlı amaab-ı hayat yazdı:o güzel nefesini hiç boş yere harcama çünkü dönmeyecek dönmeyecek dönmeyecek.dönecek olsaydı hiç gitmezdi zaten.seven insan hata yapar mı hiç. teşekkürler paylaşım için.
bir çok giden memnunki yerinden, çok seneler geçti, çok seneler geçti ; dönen yok seferinden... ( Yahya Kemal Beyatlı)
- deli qönül
- Durgun Üye
- Mesajlar: 73
- Kayıt: 13 Tem 2010, 23:46
ya hem kendini hemde onu kandırıyosa ""gittim"" die....?
mecburu gidişler gitmek mi sayılır...
mecburu gidişler gitmek mi sayılır...
[align=center][font=Comic Sans MS][b][color=#400040]Ö' leceğin olsun YAR... [/color]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
- deli qönül
- Durgun Üye
- Mesajlar: 73
- Kayıt: 13 Tem 2010, 23:46
aslında YOKLUKTA var olmaktır aşk...
doğru imkansız yoktur,
imkansızlık varsa zaten aşkta yoktur...
doğru imkansız yoktur,
imkansızlık varsa zaten aşkta yoktur...
[align=center][font=Comic Sans MS][b][color=#400040]Ö' leceğin olsun YAR... [/color]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
- ab-ı hayat
- Isındım Buraya
- Mesajlar: 387
- Kayıt: 21 Tem 2009, 10:31
- Konum: alabildiğine uzaklardan
- deli qönül
- Durgun Üye
- Mesajlar: 73
- Kayıt: 13 Tem 2010, 23:46
ab-ı hayat yazdı:gitmeye zorluyorsa gitmektense ölür daha iyi.
çok anlamlı cümleler bunlar ya...
gidene söylenmesi gerekn, gidenin bilmesi duyması gereken sözler....
[align=center][font=Comic Sans MS][b][color=#400040]Ö' leceğin olsun YAR... [/color]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]
[color=#FF0000]Ö' lmeden qeL,
Ö' ldürmeden qeL...![/color]
[color=#FF4000] :mrgreen: -D.G.K.O.Ö- :mrgreen: [/color][/b][/font][/align]