Inkarcılar Umdukarına Nail olamaz

[mamur]

Hayat ,
Ilâhi mecrasında akıp gitmekte,
Gittikçede kudretini kaybetmekte.
Iftira edip yalan söyleyenden
Daha zalim kim vardır?
Kulaklarını tıkayıp kaldıkları
Küfürde.
Onlar,
Allahın emirlerine son derece inkarcıdırlar.
Tek bir ayet okunduğu zaman,
Ürkerek arkalarına dönüp kaçarlar.

Allah canını alası,
Şirkin önderlerinden birisi.
Ne kadar da cesurmuş!
Deli bakışlarla baktı Resule,
Baktı da baktı..
Yüzünü ekşitip suratını astı.
Kalpte ki bu duygunun düşmanı gururdur.
Bu kalın perde çok çirkin nefis huyudur.

Dedi ki:
‘’Duyduğum bu söz
Sihirden başka bir şey değil’’.

Öyle bir konuştu ki,
Şiddetli bir şüphe taşıyarak,
Kavmini hemen hoşnut etsin diye,
Bu telaş, ve hırcın Çırpınışlar,
Haktan yüz çevirenlere
Bir fayda sağlamayacak,
Allah’ın, hesabından, cezasından
Kurtulacaklar mı?

Seyredilen kudreti ilâhi,
Nefsin varlık evhamını,
Kökünden silecek.
Açılmış olarak kitabı,
Önlerine koyacak.

Sırt çevirip büyüklük tasladı,
Zalimlerden birisi.
Cehennemin,
Derileri kavuran tehdidine karşı.

Hiçbir inatçı,
Duygusundan emin değildir.
Küçük bir göleti görüp
Denizi unutmaya benzer.
Nimet verildikçe şımarır azar.
Usanmadan şer ister,
Kendilerini kudretli sanarak,
Bu çirkinlikleri inadına savunurlar.
Yaradılışı putlara bağlayan gafiller,


Gözlerinde körlük,
Kulaklarında sağırlık olanların
Bakın sonlarına,
Hüsran,
Dayanılmaz bir ateş,
Hiçbir fâcir ondan kurtulamaz.
O derileri kavurur simsiyah yapar,
Onun üzerinde on dokuz görevli var.

Gökler üstünde gelen,
Bu Kur’an, sert bir çağrıdır.
Yan çizmek nasıl?
Zalimlerin hasmı olan Allah’a.
Misli bulunmaz Aziz bir Kitaptır.
O’na batıl yaklaşamaz, nur ve şifadır.
Rahman ve Rahim olan Allah,
Elçilerine şaşmaz sırrını Onunla açıklar,
Kalbi maraz olanlara diken gibi batar.

Haydi vaat ettiğin azabı bize getirsene,
Bir görelim dediler,
Ölüme koşuştular susarcasına,
Işte orada tutuldular,
Gazap’ı ilâhi fırtınasına.
Mekke de Kahrından gazabından
O ölenler yok mu?
Ah bir bilsen.
Bir top kefen nasip olmadı onlara,
Bağırarak can verdiler gebere gebere,
Biri Ebu Lehep diğeri,Velid bin Muğire.
Allah vadinden asla caymaz.
Kafirleri doğru yola eriştirmez.

Putlara mahkum,
Kör ve sağır Müşrikler,
Resulün, Kitabın, Kâbe’in
Kıymetini bilemediler.

Bu kulluk çilesini sürdürülenler,
O’nun lutfûyla,
Ihsana boğduğu keremiyle,
Kur’an’nın,
Gönüllere yansıyan sırrını,
Saygı ve hayranlıkla kabullendiler,
Vahyin dalga dalga inişine şahitler.

Beytül Harem’ de
Dava arkadaşlarıyla,
Kalbi çarparken,
Mekke ehline,
Bütün beşeriyete,
Şefkat dolu bakışlarıyla,
Gönül dolduran,
Yüz güldüren efendimiz.
Ümmetine vurgun,
Gönül gülü Peygamberimiz.
Salat ve selam olsun sana.

Taif 1402 H.
Ali Kılıç Kakiz