Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

Fıkıh Inancı, Toplumu Kur'an dan Uzaklaştırmıştır.

DINIMIZI ÖĞRENELIM, ÖĞRETELIM ; ANLAYALIM, ANLATALIM.
Cevapla
halukgta
Durgun Üye
Durgun Üye
Mesajlar: 98
Kayıt: 11 Eki 2014, 22:04

Fıkıh Inancı, Toplumu Kur'an dan Uzaklaştırmıştır.

Mesaj gönderen halukgta »

Fıkıh düşüncesi, belki ilk zamanlar topluma bilgi vermek adına faydalı olduysa da, daha sonraları Islam toplumlarını bölen, parçalayan ve Müslümanları bir bilinmeze sürükleyen, inanılmaz tehlikeli yol ve yöntem haline gelmiştir. Bu sözleri neden söylediğimi, detaylı bir şekilde sizlere açıklamak isterim. Islam dinini yaşamak için, fıkıh ilmini bilmemiz gerektiği söylenir günümüzde. Peki, bu ilim dedikleri nasıl bir şey hiç araştırdınız mı? Kur?an dan farklı bilgiler mi? Ya da Kur?an ın anlaşılması için zorunlu bilgiler mi? Gelin önce bu sorularımıza cevaplar arayalım.

FIKIH ISLAM HUKUKUDUR diye, kısaca tarif ederler. Ayrıca kelime anlamı olarak, Islam inancında gidişatı, yolu yöntemi anlamak, işin özünü kavramak olarak da tarif edilir. Bu konuda daha fazla detaya girdiğimizde, fıkıh ilminin temel kaynaklarının Kur?an ve sünnet olduğu açıklamaları yapılmaktadır. Fıkıh ilminin ana amacının, DINE HÜKÜM KOYMAK OLMADI?I AMA ANA KAYNAKLARA, YANI KUR?AN VE SÜNNETE UYGUN HÜKMÜ ARAŞTIRMAKTIR DENIR. Unuttuğumuz bir şey var, ana kaynak tektir oda Kur?an dır.

Şimdi gelelim bu söylenenlere. Fıkıh bir şeyin, özünü ve inceliklerini araştırmak olduğuna göre, acaba Kur?an bizlerin Islam ı yaşayabilmemiz için verilen emirlerin özünü, inceliklerini açıklamıyor mu da, bu şekilde farklı kaynaklara ihtiyacımız oluyor? Bu sorunun doğru cevabını bulamadığımız sürece, büyük yanlışlar yapmaya devam edeceğimizi de unutmayalım. Kur?an a baktığımızda onlarca ayetinde, Kur?an ı anlayabilmemiz için, apaçık ve detaylı nice örneklerle izah edildiğini söyler. Birkaç örnek verelim. Enam suresi 57. Ayetinde De ki: Şüphesiz ben RABBIMDEN GELEN APAÇIK BIR DELILE DAYANIYORUM. Yine Hicr suresi 1. Ayetinde, BUNLAR APAÇIK OLAN KUR?AN IN AYETLERIDIR der. Lütfen aşağıdaki ayetler üzerinde bir dakika düşünür müsünüz?

Nur 34: Andolsun ki biz size (gerekeni) AÇIK AÇIK BILDIREN AYETLER, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için Ö?ÜTLER INDIRDIK. (Diyanet vakfı meali)

Ibrahim 52: Bu Kur?an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah?ın ancak tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri DÜŞÜNÜP Ö?ÜT ALSINLAR DIYE INSANLARA BIR BILDIRIDIR.

Bu ayetlere benzer onlarca ayet vardır ki, Kur?an ın bizzat Kur?an tarafından açıklanmış ve izah edilmiş olduğu bizlere bildirilmiştir. Ilginçtir bunca açık ayetleri gördükleri halde, hala şöyle diyenleri duyarız. AÇIKTA NEKADAR AÇIK, NAMAZIN NASIL KILINACA?I, KAÇ REKÂT OLDU?U NEREDE YAZIYOR? Sizlere sormak isterim, Allah bizleri sorumlu tutacağını söylediği Kur?an ı, bizlere açıkladığını, nice örneklerle izah ettiğini söyleyip, bizlere tebliğ, bildiri olarak sunduğu kitabı, bizlere gereği gibi HÂŞÂ anlatamayıp, bu izahı ve anlatımı birilerine bırakmış olabileceğine, nasıl inanırız?

YARADAN BIZLERE, APAÇIK BIR BILDIRI SUNUYOR ELÇISI KANALIYLA, AMA BU BILDIRININ ÜSTÜ ÖRTÜLÜ, GEREKLI AÇIKLAMALAR YAPILMAMIŞ VE BIZLER TARAFINDAN ANLAŞILAMIYOR, ÖYLEMI DOSTLAR? Ne dediğimizin, nelere inandığımızın farkında mıyız? Allah sizlere öğüt veriyorum diyor, ama bizler bu öğüdü Allah ın kelamından anlayamayacağımızı söyleyenlere inanıyoruz.

Fıkıh konusunun, nasıl büyük riskler taşıdığını anlamaya devam edelim. Islam ı Kur?an merkezli yaşamayan, cemaat ve tarikatlar ile yaşayan ve fıkıh öğretisini alanlar, DIN YA KUR?AN DIR YADA HADISTIR DIYE INANIRLAR. Bu sözler Kur?an a şirk koşmaktır hatırlatırım. Kur?an ın yanına hiç bir şey konamaz. ZATEN FIKIH ILMININ, ANA KAYNA?I HADISLERDIR. Çünkü Kur?an ı açık ve yeterli görmeyenler, her bilginin Kur?an da olmadığını söyleyenler, dini anlatmak ve yaşamak için hadisleri kullanmaktadırlar. PEYGAMBERIMIZIN HADISLERI, KUR?AN IN DIŞINDAN SÖZLER DE?ILDIR. Eğer farklı sözleri, peygamberimizin adıyla bizlere sunuyorlarsa, bunlar peygamberimizin sözleri/hadisleri olamaz.

Bizler Allah ın buyurduğu gibi, Kur?an dan sorumluyuz, Kur?an dan hesaba çekileceğiz. Kur?an ın bahsetmedikleri, Yaradan ın kullarına yaşamında tanıdığı serbest alanlardır, dinin ve inancın sınırları dışındadır. FIKIH yoluyla Islam inancına öyle bilgiler sokulmuştur ki, bu bilgileri Kur?an da göremediğimizde, bakın demek ki her şey Kur?an da yokmuş, deme yanlışını yapıyoruz. Bu yanlış düşünce, dini zorlaştırıyor bizleri Kur?an dan uzaklaştırıyor, batılın takipçisi yapıyor. Peygamberimizde bu konuya dikkatimizi çekmiş ve bakın ne demiştir.

Allah?ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. HAKKINDA SUSTU?U ISE SERBESTTIR. Allah?ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve BILIN KI ALLAH HIÇBIR ŞEYI UNUTUCU DE?ILDIR.
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 Ibni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20

Fıkıh inancının nereden geldiğini anlatanlar, bakın bu kaynağı nasıl izah ediyorlar. Geçmiş yüz yıllar öncesinden, Kur?an ile meşgul olan insanlar, Kur?an dan ve hadislerden ne anladıklarını, kayda geçirmişler ve fıkıh temellerini oluşturmuşlardır diye anlatılıyor. Bu izah ve açıklamalardan, büyük bir ilim doğduğunu da belirtiyorlar. Bu ilme de FIKIH deniyor. Ayrıca açıklama yapılıyor ve deniyor ki; FIKIH KUR?AN DE?ILDIR, KUR?AN IN HADISIN ANLAŞILMA ŞEKLIDIR. Inanıyorum aklınıza şu soru geldi, acaba fıkıh ilmini, hangi mezhebin kabul ettiği hadislere göre yaşamalı ve Kur?an ı anlamaya çalışmalıyız. Çünkü mezhepler arasında ihtilaflı olan öyle hadisler var ki, birbirilerinin kabul ettiği din önderlerini kâfirlikle, dinden çıkmakla suçluyorlar.

Bizler Islam ı kendi düşüncelerimizle değil de, yüzlerce yıl öncesinden günümüze ulaşan, emin olamayacağımız kişilerin sözleri, bilgileri ışığında yaşamaya çalışırsak, ne Kur?an ı doğru anlarız, nede Allah ın istediği yoldan gideriz. HER ŞEYDEN ÖNCE, BIZLERE ULAŞAN FIKIH BILGILERININ, GERÇEKTEN ADI GEÇEN KIŞILERE AIT OLDU?UNA BILE EMIN OLAMAYIZ. Bu sözlerin, bilgilerin Rivayetler yoluyla, yüzlerce yıl öncesinden günümüze hatasız ve eksiksiz ulaşması mümkün değildir. Araya din düşmanlarının, dini çıkarlarına kullananların ve şeytanın vesvesesinin girmediğini kimse söyleyemez. Bu yol ve yöntemle, dini yaşamak büyük tehlikelerle doludur.

INSANO?LU HATASIZ DE?ILDIR, E?ER DINI BIRILERINE ENDEKSLEYEREK HIÇ DÜŞÜNMEDEN, KUR?AN DAN ARAŞTIRMADAN, ONLARIN SÖZLERIYLE YAŞARSAK, O KIŞILERIN YAPACA?I HATALARI, YANLIŞLARI BIZLER DE YAPMIŞ OLURUZ. Birde bu hataları zincirleme, milyonlarca kişi hayatına geçiriyorsa, bu yolun sonunu tahmin edemiyorum.

Peygamberimiz sağlığında, Kur?an ın dışından hiçbir bilgi yazdırmamıştır. ÇÜNKÜ DININ KAYNA?I YALNIZ KUR?AN DIR DA ONDAN. Dinin sahibi Allah dır ve ortağı da yoktur. Bizleri din ve iman adına bilgilendiren her bilginin de, Kur?an da olduğunu bizzat Kur?an söylediğine göre, nasıl olurda Kur?an ın dışından kaynakları, KIŞISEL DÜŞÜNCELERI, YORUMLARI din diye kabul ederiz? Dini yaşamak ciddiyet ister. ONUN IÇINDE BIRILERININ KUR?AN DAN VE EMIN OLAMAYACA?IMIZ HADISLERDEN, NE ANLADI?IYLA ISLAM I YAŞAMAMIZ, BIZLER IÇIN BÜYÜK TEHLIKEDIR. Herkes kendi anladığından, kendi yaptıklarından sorumludur. INANCIMIZI, ASLA BIRILERININ DÜŞÜNCELERINE ENDEKSLEYEMEYIZ, TAKIPÇISI OLAMAYIZ. Bu düşünce imtihan olmanın özüne ters düşer. Çünkü Allah bizlerin bu dünyada, imtihan olduğumuzu söylüyor.

Dört halife devrini de lütfen araştırınız, peygamberimizden hadis nakletmek yasaktı. Çünkü peygamberimiz sağlığında yasaklamıştı ve yalnız Kur?an ı bir birinize anlatın diye emretmişti. Sağlığında kendi sözlerinin, bir diğerine naklederken, inanılmaz anlamlar vererek, ekleyerek değiştirildiğini gördüğünden yasaklamıştır. Eğer bizlerin imanımızı yaşamamız için, Kur?an yetmemiş olsaydı, böylemi yapardı peygamberimiz. HÂŞÂ birileri, peygamberimizin eksikliğini mi tamamlıyor da, Kur?an ın daha doğru anlaşılmasını sağlıyor. Islam dini mezheplere bölünmeye başladığında, toplanan hadis sayısının 500 civarında olduğu rivayet edilir. Peki, günümüzdeki hadis sayısını biliyor musunuz? Hiç sanmıyorum, çünkü bilen yok ama bir milyonu bulduğu, hatta geçtiği söyleniyor. Tehlikeye bakar mısınız lütfen. BU BILGILER IŞINDA, DIN YAŞANIR MI SIZCE.

Dinin mezheplere ayrılması ile hadis toplama furyası başlamış ve aynı konularda bile, birbirinden çok farklı sözleri, peygamberimizin hadisleridir diye kayda geçirmiş ve bunları da din diye hayatlarına geçirmişlerdir. Çok daha ilginci, bu bilgilerle her mezhep, KENDI FIKIH ANLAYIŞINI, INANCINI YARATMIŞLARDIR. Sizce bu yol, çok büyük tehlikelerle dolu değil midir? Unutmayınız lütfen, peygamberimiz döneminde FIKIH adı altında bir kaynak, bilgi yoktu. Acaba bu bir eksiklik miydi de, daha sonra birileri tamamladı, ne dersiniz?

Peygamberimiz döneminde, Müslüman olmak isteyen, bazı ehli kitap inancına sahip kişiler, Kur?an ın yanında, atalarının inançlarını da dinde yaşamak istemişlerdi. Bu isteklerine Allah olumsuz cevap verip, Casiye 6. Ayetinde, Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar? Ankebut 51. Ayette, Karşılarında okunup duran bir kitabı, sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu diye uyarıda bulunmuş ve Kur?an ın dışından hiçbir bilginin, dine sokulamayacağını açıkça bildirmiştir. Bu uyarılar ne yazık ki dikkate alınmamış, FIKIH YOLUYLA ÖZELLIKLE YAHUDILERIN BIRÇOK INANCI, SANKI BIZLERIN INANCI GIBI IÇIMIZE SOKULMUŞTUR.

Bugün bizler, Kur?an ı anlayabilmek ve Islam ı yaşayabilmek için, yüzlerce yıl öncesinden günümüze ulaşmış fıkıh bilgisini, dinin ana kaynakları kabul ediyoruz. IYIDE BAHSEDILEN ÂLIM KIŞILER, KUR?AN I O GÜNLERDE ANLAMIŞLARDA, BUGÜN KUR?AN I ANLAYAN DIN ÂLIMI YOK MU ARAMIZDA? Hani Allah yemin ederek, bu kitabı anlayasınız diye kolaylaştırdık diyordu, bu uyarıların hiç mi önemi yok. Mantığın kabul edemeyeceği bir düşünceyi, nasıl kabul ederiz.

Islam inancında yaratılan fıkıh anlayışı, Müslüman tolumu Kur?an dan uzaklaştırmış ve bir bilinmeze doğru yol almaktadır. Allah Kur?an ın sınırlarını aşmayın sakın diye uyarır. Dinin anlaşılması ve yaşanması adına getirilen fıkıh anlayışı, ne yazık ki Müslüman toplumların, Kur?an ın sınırlarını aşmasına neden olmuştur. DAHA DA KÖTÜSÜ, BU BILGILER KUR?AN IN ÖNÜNE GEÇMIŞTIR. Birde her şey Kur?an da yoktur zihniyetine inandırılmış bir toplumu düşünün lütfen. Dine nifak sokmak isteyen din düşmanları ile dini kendi tekellerine almak isteyen din simsarcıları, FIKIH silahını çok iyi kullanmışlar ve Islam dinini, inanılmaz iftiralarla doldurmuşlardır. Şimdide neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlayan bilen, ne yazık ki çok az.

Fıkıh zihniyeti, toplumun ayetleri tamamen yanlış anlaşılmasına neden olmuştur. Bir kardeşimiz şöyle bir soru sormuş. DINI KUR?AN IN TERCÜMESINDEN MI, YOKSA FIKIHTAN MI Ö?RENMELIYIZ. Verilen cevap ve örnek, işin ne derece tehlikeli olduğunun canlı kanıtıdır.

(Mealden tefsirden din öğrenilmez. Ahmed Tahtavi hazretleri buyuruyor ki: Kur'an-ı kerimdeki ALLAH?IN IPINE SARILIN ifadesindeki ipten maksat, cemaattır. Cemaat da, fıkıh ve ilim sahipleridir. Fıkıh âlimlerinden bir karış ayrılan dalalete düşer?)

Işte fıkıh ve kişi odaklı din yaşamak, bu kadar tehlikeli. Allah ın ayetine bile farklı anlamlar vererek, kendi çıkarlarına kullanabiliyorlar. Allah ın ipinden kasıt apaçık Kur?an dır, onun ayetleridir. Kur?an asla, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin diye bizleri uyarır ve kişi odaklı dini yasaklayarak, güveneceğiniz ardı sıra gideceğiniz veliniz yalnız Allah dır der. VELILERIN ardına düşmeyin diye bizleri ikaz eder. Onun için Allah bizlerin, din ve iman adına sarılacağı bilgilerin yalnız Kur?an olduğunu bu ayette bizlere bildirir. Ama dini kendi çıkarlarına kullananlar, dikkat ederseniz FIKIH silahı ile toplumu can elinden vurmaktadırlar. Kur?an ın ipine sarılan, asla cemaatlerin, şeyhlerin, efendilerin söylemleri ile dini yaşamaz. Fıkıh yoluyla, Kur?an gerçeklerinin önü kesilmeye çalışılmakta, ayetlerin üstü örtülmektedir. Lütfen bu gerçeklerin artık farkına varalım.

Dini konularda, kendisini otorite gören makam ve şahıslara sorulan sorulara, FIKIH dan yardım alarak öyle cevaplar veriyorlar ki, ne akıl ne mantık, nede ahlak bunu kabul etmez. Bunun örneklerini görüyoruz. Verilen cevaplara baktığımızda, kaynak olarak FIKIH dan kanıt gösteriyorlar. Toplum tepki gösterince de geri adım atıyorlar. Işte FIKIH kaynağı böyle tehlikelerle doludur. Iyi ve doğru bilgilerin içine, öyle zehirler yerleştirilmiş ki, anlamak fark etmek için Kur?an terbiyesi almak gerekir.

Emin olduğumuz, güvenebileceğimiz din adına tek bilgi Kur?an dır. Bunu ben söylemiyorum, Kur?an ın bizzat kendisi söylüyor. Onun yanında, Kur?an ın onayından geçmiş her bilgi, örnek bizlere faydalı olacaktır. Allah bizleri Kur?an dan sorumlu tuttuğunu apaçık söylüyor da, bizlerin anlayabilmesi için yemin ederek kolaylaştırdığı müjdesini veriyorsa, Kur?an ı anlamak için, birilerinin sözlerine ihtiyacımız olduğunu lütfen söylemeyelim. Bu davranış ve düşünce Kur?an a küfürdür, saygısızlıktır. Elbette hepimiz aynı kapasitede değiliz, birbirimize yardımcı olmalıyız, ama yapacağımız yardımın kaynağı, yalnız Kur?an olmalıdır.

Isra Suresi 36: Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. (Diyanet meali)


Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

http://hakyolkuran.com/
http://hakyol1.sayfasi.net/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://halukgta.blogcu.com/
Cevapla

“Temel Din Bilgileri” sayfasına dön