Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

Atatürk ün Vasiyetini El Birliğiyle Gerçekleştirelim.

DINIMIZI ÖĞRENELIM, ÖĞRETELIM ; ANLAYALIM, ANLATALIM.
Cevapla
halukgta
Durgun Üye
Durgun Üye
Mesajlar: 98
Kayıt: 11 Eki 2014, 22:04

Atatürk ün Vasiyetini El Birliğiyle Gerçekleştirelim.

Mesaj gönderen halukgta »

ATATÜRK ÜN VASIYETINI EL BIRLI?IYLE GERÇEKLEŞTIRELIM.


Atatürk ismini telaffuz edenler, onun ülkemize yaptıklarını anlatmaya çalışanlar, neredeyse günümüzde dışlanıyor ve önlerine set çekilmek isteniyor. Açıkçası Atatürk sevgisi, yeni nesillerden adeta silinmek isteniyor. Peki, neler oldu da, bu sevgiyi, saygıyı bazı kişiler, düşmanlığa dönüştürmek için var gücü ile çaba harcıyor? Tüm dünyanın, hatta düşmanlarının bile saygısını hala yitirmeyen bu lider, ülkemizde ne maksatla unutturulmak isteniyor olabilir?


Atatürk ülkesini parsel parsel, yabancılara mı sattı, KENDI MENFAATI, YAKINLARININ MENFAATI IÇIN DEVLETIN GÜCÜNÜ, IMKÂNLARINI MI KULLANDI. Yoksa ülkeyi bir bütün değil de, parçalara bölme planlarımı gün yüzüne çıktı? Yoksa toplumu inançları ile aldatarak, kandırarak kendi çıkarlarına mı alet etti. Ne yapmıştı da, Atatürk sevgisini yok etmek için, gönüllere zehir akıtanlar, yalan ve iftirada bulunanlar çıktı aramızdan?


Sanırım ne olduğunu anlamak, o kadar zor olmasa gerek. Atatürk bu ülkeyi düşmanlardan temizlemek adına, halkı tek yumruk yapmakla kalmadı ve öyle sağlam temel direkler dikti ki, yıkıcı, yakıcı, bölücü mihraklar çok önemli konumlara gelip geçmelerine rağmen, bu yapıyı, halkın ATASINA karşı sevgisini, yok etmeyi başaramadı.


Bugün direniyorsak, Atatürk ün attığı temellerin gücü sayesindedir. Toplumu Kürdü, Türkü, Çerkez i, tek yumruk yaparak, düşmana karşı direnen anlayışı, düşünceyi bozmak isteyenler, bugün ne yazık ki ortalıkta, ellerini kollarını sallayarak, açıkça topluma nifak tohumları ekiyor.


Bu ülkeyi silahla, topla, tüfekle yıkmayı başaramayacağını bilenler, sinsi planlarını çok güzel oynadılar bu güne kadar. Bu ülke silahla yıkılamıyorsa bölerek, halkı bir birine düşman ederek ve küçük lokmalar haline getirdikten sonra, hem yıkması hem de uydu devlet yapması kolay olacaktı. Işte şimdi onun hesabındadır içimizdeki hainler ve ülkemizin düşmanları.


Birileri Atatürk e, dinsiz yaftasını yapıştırarak, gerçek amaçlarının fitilini ateşlemeyi başarmıştır ne yazık ki. Peki, Atatürk e dinsiz damgasını niçin vurmuşlar ve din adına konuştuğunu zannedenler, niçin Ataya kin kusmaktadırlar, bunu hiç düşündünüz mü?


Atatürk ne yapmıştı da, zaman geçtikçe, bazı kesimlerden bu derece düşman kazanmıştı? Çok açık ve net söyleyebilirim ki, Kur an gerçekleri ile Türk halkının yüz yüze gelmesini sağlayacak ilk adımı atmasıdır, bunca düşman kazanmasının en önemli sebebi.


Acaba bu sözlerimle neyi kat ettim? Değerli kardeşlerim, ilk defa ATATÜRK Kur an ı halkın konuştuğu, anladığı diline çevirtmişti de ondan. Hem de Rahmetli, Elmalı Hamdi Yazır a. Dikkatinizi çekmek isterim, Atatürk Kur?an ı Türkçe ye çevirmek için çok uğraş vermişti, çünkü Kur?an ı tercüme etmenin günah sayıldığı bir inanç ağır basıyordu. O devirde bile Kur?an ı tercüme etmek istemeyen, çok din adamları vardı lütfen bunu unutmayalım. Böyle bir toplumu din adına aldatmak ve istenildiği gibi yönetmek, sanırım çok kolay olsa gerek. Işte Atatürk bu gerçeği bildiği için, toplumun gerçek Islam ı Kur?an dan öğrenmesi gerektiğini, çok iyi biliyordu. Nur içinde yatsın.


Atatürk ün sayesinde, Türk halkı gerçek Islam ı öğrenmeye ve Allah ın sözlerine direk muhatap olmaya başlamıştır. Bunu önlemek yani Kur an ın Türkçe mealini okumamaları için, çok büyük seferberlikler yapılmış ama artık aydınlık nur, güneş göründüğünden, yapacak hiçbir şeyleri olmadığını anlamışlardır.


Günümüzde birçok tarikat, cemaat müritlerine, Kur an ın Türkçesini okumalarının, doğru olmadığı düşüncesini empoze etmişlerdir. Nedeni ne olabilir dersiniz? Nedeni onların din adına söyledikleri ile Kur an gerçekleri birbirini tutmadığı, hatta tam tersini emrettiği ortaya çıktığı içindir.


Kur?an ı anladığımız dilden okumamızı engellemek isteyenler, bizlerin okuduğumuzda ayetleri anlayamayacağımız yalanıdır. Yani Allah bizlerin anlayacağı değil, azınlık bazı insanların anlayıp, bizlere anlatacağı tezini anlatmışlardır topluma. ADETA BÖYLECE ISLAM DININDE, RUHBAN SINIFI YARATMIŞLARDIR.


Kuran ı anlayarak, düşünerek okuyanlar, bilinçlenenler artık bu yalana kanmamışlardır. Isterseniz bu konu ile ilgili birkaç ayet örneği verelim, söylediklerim çok daha iyi anlaşılacaktır.


Araf 52: Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. Inanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o.


Kamer 17: Andolsun biz, Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?


Nahl 89: Sana bu Kitap'ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.


Değerli kardeşlerim, bakın Kur?an ın ayetleri ne kadar açık ve net öğüt için kolaylaştırılmış, Ilme uygun ayrıntılı bir kitap diyor ve öğüt alan yok mudur diye de uyarıyor. Daha da dikkat çekici olan, Kur?an ı iyice okuyup, düşünenin anlayacağını söylüyor. Allah yine başka bir ayetinde de bizlere, Kur?an ayetlerini okuyup düşünenin, gönül gözlerini açarım diyor.


Demek ki asıl olan, Kur?an ı anlayarak okumak ve düşünmek. Işte bizleri bu gerçeklerden uzaklaştırdılar. Atatürk ise bunu bildiği için, toplumu Kur?an la buluşturdu ve anlamaları için kendi dillerine tercüme ettirdi.


Kur?an ı anlayarak okumaya başlayan toplum, artık kendisine öğretilenleri sorgulamaya başladı. Daha doğrusu Allah ın istediği gibi, sorgulayarak iman eden bir toplum yaratmaya çalıştı. Sorgulamadan iman eden toplumların birilerinin kölesi, oyuncağı olacağı gerçeğini Atatürk biliyordu. Toplumu Allah ile aldatanlardan Kurtarmanın yolu, Kur?an ı anlamaktan geçer mantığını, topluma yerleştirmeye çalıştı Atatürk.


Kur?an ın emri de bu yöndeydi. Allah birçok ayetinde düşünmeye, aklımızı kullanmaya yönlendirir bizleri. Daha da dikkat çekici olan, VELILERIN, ŞEYHLERIN ardına düşmemizi yasaklar. Tüm bu gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayan Atatürk, elbette Islam ı hurafe ve batıl inançlarla, kendi nefislerine göre yaşatmaya çalışanların düşmanı olacaktır.


Değerli kardeşlerim, ATATÜRK Türk halkını gerçek Islam la tanışmanın yolunu açmıştır. Bugün böyle bir toplum varsa ülkemizde, bunu Atatürk e borçluyuz. Atatürk ün ilk dönemlerinde, Cuma hutbeleri bile Arapça verilir toplum anlamazdı. Ama Atatürk bu hutbelerin ne söylediğini toplum anlamalı diyerek, Türkçe hutbe verilmesini emretmiştir, bunu biliyor muydunuz?


Atatürk ü din düşmanı ilan edenler, toplumu kendi kulları gibi görenlerdi. Ne yazık ki bugünde aynı zihniyet toplumu zehirlemeye devam ediyor. Atatürk dine karşı değil, DINIDAR yobazlara karşıydı. Atatürk ün dini düşüncelerini, dine bakışını doğru anlamak isteyen, lütfen Balıkesir de Atatürk ün Zağanos paşa camiinde verdiği hutbeyi, internetten dikkatle okuyunuz. O zaman Atatürk için söylenen yalanları, çok daha iyi anlayacaksınız.


Atatürk toplumların dinden uzak olamayacağını, inançsız bir toplumun düşünülemeyeceğini çok iyi biliyordu. Ama bu düşüncesinden yola çıkarak da, dini kullananların çıkacağı bilincindeydi. Onun için Diyanet Işleri başkanlığını kurdu. Ilk Diyanet işleri Başkanının, Atatürk hakkında ki düşüncelerine bakar mısınız lütfen.


(ILK DIYANET IŞLERI BAŞKANI, RIFAT BÖREKÇI ANLATIYOR:


Atanın huzuruna girdiğimde, beni ayakta karşılardı. Utanır ezilir, büzülür, ?Paşam beni mahcup ediyorsunuz? dediğim zaman, ? DIN ADAMLARINA SAYGI GÖSTERMEK, MÜSLÜMANLI?IN ICAPLARINDANDIR.? buyururlardı. ATATÜRK ŞAHSI ÇIKARLARI IÇIN, KUTSAL DINIMIZI SIYASETE ALET EDEN, CAHIL DIN ADAMLARINI SEVMEZDI.
Not: Atatürk ve din eğitimi- Ahmet Gürtaş- Diyanet Işleri başkanları yayınları. S- 12 )


Atatürk ün gerçek Islam ı, toplumun fark edebilmesi çabası, ne yazı ki vefatıyla yarım kalmıştı. Dini kendi çıkarları doğrultusunda kullanan, DINIDAR kişilerin toplum tarafından fark edilmesi çabası, Atatürk ün bizlere emanet ettiği BIR VASIYETIDIR. Lütfen bu gerçeğin farkına varalım ve bu vasiyetini HAYATA GEÇIRELIM.


Allah Kur?an da birçok ayetinde, sakın sizleri Allah ile aldatmasından diye uyarıyorsa, lütfen Allah ın bu uyarılarının asıl amacının ne olduğunu iyi düşünelim ve bizleri inancımızla aldatanları tanıyalım. Bunu yapabilmemiz içinde, önce dinimizi bizzat Kur?an dan iyi öğrenmeliyiz.


Bu düşünceden yola çıkarak, el birliğiyle gerçek Islam ı, hurafe ve batıl karışmamış Allah ın halis ve katıksız dinini, gelin el birliğiyle Kur?an dan öğrenelim ve öğretelim. Öğrenelim ki DINIDAR, dinden bahsedenlerin oyununa da gelmeyelim. Böylece Atatürk ün VASIYETINE sahip çıkmış olalım.


Bugün hala çoğunluk bir kesim, Kur?an ı anladığımız dilden okumanın önünde büyük bir engeldir. Atatürk ün kurduğu Diyanet Işleri Başkanlığı bile, Atatürk ün gerçeklerinden çok uzak, toplumu din adına bilgilendirdiğini zannetmektedir. Diyanet Işleri Başkanlığına, geçmiş yıllarda sorduğum bir soru, bu konuda beni ne yazık ki doğrulamaktadır. Diyanete sorduğum bir soruda;


Kur?an ı Türkçe mealinde okumamın, bir sakıncası var mı şeklinde sorduğum soruma verdiği cevap, çok manidar ve düşündürücüdür.


(Kur?an ı Türkçe mealinde okursanız, bilgi sahibi olursunuz, Arapça orijinalinden okursanız, sevap kazanırsınız.)


Işte Atatürk bu zihniyetle mücadele etmek için, Diyanet Işleri başkanlığını Kurmuştu, ama ne yazık ki mücadele yarım kaldığı anlaşılıyor. Bizlere düşen toplum olarak, Kur?an ın çevresinde toplanmak, onu bilerek, düşünerek anlamak hayata geçirmek olmalıdır. Bunu yaparak Atatürk ün vasiyetini de, yerine getirmiş olacağımızı unutmayalım.


Toplum olarak sevap kazanmanın, önce ne olduğunu öğrenmeliyiz. Anlamını bilmeden okumakla sevap kazanılmayacağını, sevabın ancak Allah ın istediği bir kul olduğumuzda, onun rızasını kazanmak için toplum içinde, barış da ve hayırda yarışarak sevap kazanılacağının bilincinde olmalıyız. Yoksa ömrümüzü boşa, beyhude geçirirde, sonunda pişmanlar oluruz.


Kur?an ben Müslüman ın diyen herkes tarafından, anladığı dilden mutlaka okunmalı ve üzerinde düşünülmelidir. Körü körüne iman etmek, bizleri Allah a değil şeytana yaklaştıracaktır, lütfen bunu unutmayalım. Kur?an ı rivayet ve sanı bilgiler ışığında değil, yine Kur?an ın içindeki diğer ayetlerden, bilgilerden, örneklerden yardım alarak anlamaya çalışmalıyız. Çünkü Kur?an kendisini anlatan, açıklayan eşsiz bir nurdur.


Bu gerçekten yola çıkarak, silahlı kuvvetlerimize düşen bir görevin olduğunu düşünüyorum. Nasıl okuma yazma bilmeyen erlerimize, okuma yazma öğretiyorsa askerde, ben Müslüman ım diyen erlerimize de hurafe ve rivayetlerden uzak, hiçbir etki altında kalmadan KUR?AN dersleri vermelidir.


Böylece genç, dinamik yaşlarda ki gençlerimiz, Kur?an gerçekleri ile bilgilendirilecektir. Gerçek, arı, duru Islam ın bu toplumla buluşmasına, sanırım başka yol yok gibi görünüyor. Böylece geçlerimiz yaşamlarında, birilerinin din adına aldatmacalarına da kanmayacaklardır. Hakkı ve batılı böylece daha kolay, birbirinden ayıracaklardır. Bu gençler ailelerine gittiklerinde, bu bilgileri paylaşacak ve Kur?an meşalesi, hurafeler karışmamış gerçek Islam ın aydınlığı, ailelerle elden ele dolaşacaktır.


Bu görevi Silahlı kuvvetlerimizin, layığı ile yapacağına inanıyorum. Diğer ülkelerin silahlı kuvvetlerinde nasıl dini bir bölüm/sınıf varsa, bizim silahlı kuvvetlerimiz dede, böyle bir sınıf oluşturulup, silahlı kuvvetler personelinin, Ilahiyat fakültelerinde okumaları sağlanarak, topluma bir ışık tutacağını, böylece ATATÜRK ÜN VASIYETINIDE, yerine getireceğine gönülden inanıyorum.


Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, Atatürk ün izinden giden, değerli komutanlarının, bu duygu ve düşüncelerime elbet bir gün kayıtsız kalmayacağına ve gerçek, arı, duru, batıl karışmamış Islam ı askerdeki gençlerimizle buluşturmak için, ilk adımı atacaklarına yürekten inanıyorum.


Bu gidişe bir dur diyen çıkmazda, toplum Kur?an gerçekleri ile buluşturularak, Allah ile aldatılmaktan kurtarılmazsa, Allah ın gazabından da kurtulamayacağımızı, acı, keder, adaletsizlik ve zulmün aramızda kol gezeceğini asla unutmayalım.


Bir gün, bu hayalimin gerçek olması dileklerimle.


Saygılarımla. Haluk GÜMÜŞTABAK
okatur
Hoş Geldiniz (Acemi Üye)
Hoş Geldiniz (Acemi Üye)
Mesajlar: 3
Kayıt: 23 Kas 2008, 13:41

Mesaj gönderen okatur »

Her şey eğitimden geçiyor haluk bey, düşünen araştıran sorgulayıp eleştiren bir toplum yok türkiyede ve buda Çoğu rantçıların işine geldiği için ellemeyip olduğu gibi bırakıyorlar ne yazıkki.
bu para mal mülk sevdası olmasaydı, tüketim çılgınlığı olmasaydı çok daha güzel yerlere gelebilirdi ülke. insanlar kazanmadığı parayı harcıyor, nereden geliyor, bunun bizemi yoksa başkalarınamı faydası var diye düşünmüyor düşündürülmüyor,, Kuranı kerimde bu çok yerde geçiyor, ve ben bunu biliyorum çünkü mealini okuyorum, eğitim şart ama ilim ve irfan sahibi kişiler tarafından eğitilmek.
misal verecek olursak toprağı kendi halinde bırakırsan ondan nimet alamazsın ama çapalayıp kazıyıp ihtiyaçlarını karşılarsan oda verdiğin emeğin karşılığını sana fazlasıyla verir....
görüşmek dileğiyle iyi forumlar...
Okan TURAN
Cevapla

“Temel Din Bilgileri” sayfasına dön