Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

Çanakkale KALELERI

Çanakkale ilimizi tanıyalım, tanıtalım, öğrenelim
Cevapla
nuri1990
Hoş Geldiniz (Acemi Üye)
Hoş Geldiniz (Acemi Üye)
Mesajlar: 1
Kayıt: 18 Şub 2010, 11:40

ÇANAKKALE KALELERI

Mesaj gönderen nuri1990 »

Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultani)

Çanakkale’nin önemli kalelerinden olan bu kalenin ne zaman yapıldığı kesin olarak belirtecek bir belgeye rastlanmamakla beraber, XV.yüzyılın ortalarında
Fatih Sultan Mehmet tarafından boğazı kontrol altına almak amacıyla yaptırıldığı sanılmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1551’de kalenin burçları
onarılmıştır. Çimenlik Kalesi karşısındaki Kilitbahir Kalesi ile birlikte Çanakkale Boğazı’nı kontrol altında tutan askeri strateji yönünden önemli bir
savunma kalesidir. Batı kaynaklarında bu kaleden Anadolu veya Asya Hisarı olarak söz edilmektedir. Boğazın aşağı kesimlerinde sonradan yeni kaleler yapıldığından
ötürü de bu kaleye Kalâ-i Sultaniye ismi verilmiştir. Kalenin iki tarafı denize, bir tarafı da karaya açılmaktadır. Dördüncü cephesini ise Kocaçay olarak
isimlendirilen akarsu sınırlamaktadır. Kalenin yanındaki yerleşimde bir zamanlar çanak-çömlek imalathaneleri bulunuyordu.

Kale-i Sultaniye’nin dışarıya açılan kapısı üzerinde 1.37×0.58 m. ölçüsünde iki satırlık Türkçe bir kitabesi bulunmakla beraber bu kitabenin tamamı tahrip
edildiğinden okunamamıştır. Ekrem Hakkı Ayverdi bu kitabenin 1570-1571 tarihini taşıdığını ve yapının Kilitbahir Kalesi’ndeki 1541-1542 tarihli Kanuni
kulesinin benzeri olduğunu ileri sürmektedir. Kitabenin son mısrasındaki 1570-1571 tarihi de okunabilmektedir. Bu da bu kapının bulunduğu bölümün Sultan
II.Selim döneminde değişikliğe uğradığını kanıtlamaktadır.

Çanakkale Boğazı’nın en dar yerinde olan kale, dış surlar ve iç kale olmak üzere iki ayrı bölümden oluşmuştur. Bunlardan dış surlar 110×160 m. ölçüsünde
dikdörtgen planlı olup, duvarların kalınlığı 5-7 m. arasında değişmektedir. Kale girişinde 15.50 m. yüksekliğinde bir kule, bunun yanında da küçük bir
cami bulunmaktadır. Ayrıca avlusunda da bir hamam vardır. Kalenin üzerinde 2 m. kalınlığında mazgallar bulunmaktadır. Buradaki kulelerin tümü duvarlardan
dışarıya doğru taşkın olarak yapılmıştır. Içlerinde en önemlisi de sur duvarlarının ortasında 14 m. ye kadar yükselen, 15.50 m. çapındaki kuledir.

Iç kale Ahmedek olarak da isimlendirilir. 28.70×42.50 m. ölçüsünde 20 m. yüksekliğinde, 7 m. kalınlığında duvarları olan görkemli bir yapıdır. Iç kale üç
katlı ve bir de üst sofadan oluşmaktadır. Bunlardan birinci kat avludan 4 m. yüksekliktedir. Kuzey yönündeki basık kemerli bir kapıdan kalenin içerisine
girilmektedir. Ikinci katta 5 m. çapında, kubbeli on odası bulunmaktadır. Bu kalenin de duvarları 5 m. kalınlığındadır.

XIX.yüzyılda terk edilen kalenin deniz tarafındaki dış duvarı ile burçları Sultan Abdülaziz döneminde 1863’te yıktırılmış ve buraya toprak tabyalar yaptırılmıştır.
Özellikle eski mazgallar bozulmuş ve geniş alanlar toplar için oluşturulmuştur. I.Dünya Savaşı sırasında da büyük ölçüde tahrip edilmiş, ahşap katları
sökülmüş, duvar taşları da çevredeki yapılarda kullanılmıştır.

Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye isimli eserini burada yazdığı söylenmekte olup, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

Kilitbahir Kalesi (Eceabat)

Osmanlı kale mimarisinin en görkemli eserlerinden olan Kilitbahir Kalesini Fatih Sultan Mehmet 1462 yılında yaptırmıştır. Kilitbahir Kalesi, deniz kilidi
anlamına gelen bir sözcüktür. Bu kalenin yapımından sonra boğazın aşağı kesiminde yeni kaleler yapıldığından ötürü de Kilitbahir’e Eski Hisarlar ismi verilmiştir.
Karşısındaki Kale-i Sultaniye ile arasındaki uzaklık 1.200-1.250 m.dir.

Çanakkale Boğazı’nın kontrolü için yaptırılmış, daha sonra genişletilmiş ve buraya kulelerle tabyalar eklenmiştir. Bunların başında Sarıkule, Mecidiye ve
Namazgah tabyaları gelmektedir. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman da 1551’de buraya giriş kapısı kulesi ile yeni bir sur daha eklemiştir. Kilitbahir Kalesinin
çevresi bir taraftan deniz, diğer taraftan da geniş ve derin hendeklerle korunmaktadır.

Kalenin hiçbir yerde karşılaşılmayan kendine özgü bir planı vardır. Ancak, nedense surların duvar kalınlıkları Çanakkale’deki diğer kalelerle ölçülemeyecek
kadar zayıf tutulmuştur. Buna karşılık yonca planı şeklindeki üç avlulu iç kale çok daha kuvvetli, korunaklı bir yapıya sahiptir. Iç kale yedi katlı olup,
her katta değişik sayıda ve ölçüde hücreler bulunmaktadır. Duvarları oldukça düzgün moloz taşlardan yapılmış ve kalenin her yüzüne de pencere ve mazgallar
açılmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan köşe kulesi oldukça iri kesme taşlardan yapılmış olup, üç kattan meydana gelmiştir. Üzeri kubbe ile örtülüdür.
Giriş kapısı üzerine de bir yazıt konulmuştur. Ayrıca bu girişin kuzeyine 1893-1894 yıllarında kesme taştan mazgalsız bir de koruma duvarı eklenmiştir.
Bu duvarın arasında da yer yer tuğla ve mermer parçalarına rastlanmaktadır.

Bozcaada Kalesi (Bozcaada)

, Bozcaada koyunun kuzey tarafında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Ilk yapılışına ait kitabesi günümüze gelememiştir. Kale XV.yüzyıl eseridir.
Ancak sonraki yıllarda yapılan onarımlarla orijinalliğinden büyük ölçüde uzaklaşmıştır.

Köprülü Mehmet paşa’nın sadrazamlığı sırasında bir süre Venediklilerin eline geçen Bozcaada Osmanlılar tarafından yeniden ele geçirilince kale onarılmış
ve genişletilmiştir. Randolp bu kalenin dikdörtgen şeklinde olduğunu ve 20 topunun bulunduğunu belirtmiştir. Yine kale içerisinde Osmanlı yerleşim alanı
olduğu Randolp’tan öğrenilmektedir.

Kalenin giriş kapısı üzerinde Sultan II.Mahmut tarafından yaptırılan onarıma ilişkin bir kitabe bulunmaktadır.

“Yaptı bu kal’e-i mansurayı Sultan Mahmud

Hak te’alâ ede a’dasın her dem makhûr

Aynıyâ düşdü dedim mısra tarihi metin

Oldu Bozcaada’nın kal’e ve şehri-ma’mûr” 1231 (1815)

Kalenin deniz tarafındaki kapısı üzerinde de bir diğer yazıt bulunmaktadır.

“Etdi bu hısn-ı hasini yeni baştan tecdid

Han Mahmud şiyem dâd u dârâ tedbir

Her gören eyledi tarihini Aynî Tahsin

Buldu Bozcaada’nın suru ne zibâ ta’mir” 1231 (1815)

Kale, günümüze iyi bir durumda ulaşan, bir iç kale ile bunun içerisindeki kule ve burçların takviye ettiği surla çevrilidir. Ayrıca sarnıcı, cephanelik,
karargâh binaları ile sahile kadar uzanan dış surlar da bunları tamamlamıştır. Limandan 1.5 km. içeride 1842’de ikinci bir kale daha yaptırılmıştır. Yenikale
ismiyle anılan bu yapının da yazıtı bulunmaktadır.

Kale, şehirden iki yanı muntazam duvarlarla örülü geniş ve derin bir hendekle ayrılmıştır. Kale kapısı bu hendeğin üzerinde olup, bir köprü ile içeriye
girilmektedir. Günümüzde sabit olan bu köprünün eskiden asma köprü olduğu bilinmektedir.

Iskiter Kalesi (Gökçeada)

Çanakkale, Gökçeada, Yukarı Kaleköy’de bulunan Iskiter Kalesi’nin yalnızca surlarının bir bölümü günümüze ulaşabilmiştir. Cenevizliler tarafından yapılan
bu kale, Çınarlı Ovası’na hakim bir tepede olup, moloz taştan yapılmıştır.    

Baba Kale (Ayvacık)

Babakale’ye ismini veren bu kalenin kitabesinden öğrenildiğine göre; Sultan II.Ahmet döneminde Cenevizli korsanlardan korunmak üzere Vezir Kaptan Mustafa
Paşa tarafından 1725 yılında yaptırılmıştır. Hızr-ül Bahir (Tılsımlı Kale) olarak tanınan bu kalenin içerisine sonraki yıllarda Piri Reis’in gemicilerinden
Latif Baba’nın türbesi yapılmış, bu yüzden de Baba Kale ismini almıştır.

Baba Kale, dikdörtgen planlı bir yapı olup, dört burcu ve her burcunda da on tane top yeri bulunmaktadır.   

Gelibolu Kalesi (Gelibolu)

Bu kalenin antik çağlarda yapıldığı sanılmaktadır. Bizans Imparatoru I.Iustinianus tarafından yeni baştan yapılırcasına onarılmıştır. Evliya Çelebi’den
öğrenildiğine göre; dik ve kesik kayalar üzerinde altı köşeli bir kale idi. Kalenin 70 kulesi vardı. Ayrıca kale içerisinde 300 ev bulunuyordu. Topçubaşı,
cebeci, kethûdabaşlarına ait konaklar da yine kalenin içerisinde idi. Su sarnıçları, cami ve hünkâr hazinesinin de bulunduğu bu kaleden yalnızca bir burç
kalıntısı günümüze gelebilmiştir.   

Kumkale Kalesi

Çanakkale Boğazı girişinde bulunan bu kale, Sultan IV.Murad zamanında yapılmıştır. Günümüzde Milli Savunma Bakanlığı’nca kullanılmaktadır.    

Nara Kalesi


Çanakkale’nin6 km. uzağında, Nara’da bulunan kalenin yapımına Sultan II.Selim zamanında, 1807’de başlanmış, Sultan II.Mahmut döneminde de tamamlanmıştır.Kalenin
duvarlarının yapımında antik Abydos kentinin kalıntılarından getirilen taşlar kullanılmıştır.
Kullanıcı avatarı
fahri
Katılımcı Üye
Katılımcı Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 10 Ara 2008, 17:26
Konum: ISTANBUL

Mesaj gönderen fahri »

öncelikle bıdıbıdı ailesine hoşgeldin nuri1990 :bidibidi_msn46: emeğine ve ellerine sağlık
Resim
Cevapla

“Çanakkale” sayfasına dön