Ankara'nın dereleri

[(SQ)-(EQ)]

Bilenler bilir, bir zamanlar Ankara dereler, bağlar, bahçeler, tepelerden ibaretmiş.

Birçok dere, yine çok sayıda da tepe vardır..
örneğin bu tepelerden birisi Cumhurbaşkanlığı Köşkü ile Pembe Köşkün bulunduğu Çankaya'dır.
Islah edilmiş Bentderesi'nin yakınındaki tepelerden birinin adı da Hıdırlıktepe'dir...
Onun hemen yakınındaki, Ankara kalesinin de bulunduğu bir diğer tepe vardır.

Cumhuriyet dönemindeki Ankara kentinin en popüler semti, Ulus olarak bilinen, Atatürk heykelinin de bulunduğu büyük kavşaktan başlayıp kentin kuzeydoğusuna doğru uzanarak daha ileride kıvrılıp güneye dönerek devam edip Samanpazarı'nda biten dev cadde Anafartalar Caddesi ve civarıymış.
Cumhuriyet dönemine gençlik yılları denk gelmiş, zarif ve çok yaşlı bir eski yüksek bürokrat hanımından dinlemiştim. "O zamanlar Anafartalar Caddesi Paris'e benziyor, şık bulvar kafeleri yer alıyor, insanlar en şık ve modern giysileriyle orada akşam üzerleri gezintisine çıkıyordu.." şeklinde anlatmıştı...

Bir dönem o caddedeki Çocuk Esirgeme Kurumu'nun tarihi binasında görev yaptığım için çevredeki eski ama güzel mimarisi olan diğer binaları da incelemiştim.

Anafartalar Caddesi'nin üzerindeki bir kısım gayrimenkul halen Çocuk
Esirgeme Kurumu'nundur ve Cumhuriyetin ilk yıllarında öksüz, yetim kalmış, şehit çocuklarının bakıldığı, korunduğu kurumun binaları olmasının yanı sıra bir kısmı da yüksek bürokrat lojmanı olarak kullanılmıştır.
Bir not:
(1921 tarihinde Ankara'da, özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında öksüz ve yetim kalan çocukların korunması, yetiştirilmesi amacıyla "Himaye-i Etfal Cemiyeti" (HEC) adıyla kurulmuştur. )

Evet, bu Anafartalar caddesinin güneye kıvrıldığı dirsek noktadan kıvrılmayıp düz olarak kuzeydoğuya devam edildiğinde bir yokuşla Bentderesi'ne inilir. BENTDERESI; dere islah edilip üzeri kapatıldıktan sonra ilginç bir yapılanmaya tanık olmuş, sonradan bir şekilde randevuevlerinin toplandığı semt olmuştur.

Zamanında var olan dereler ıslah edilip üzeri kapatılarak kentin arterlerini oluşturan büyük caddeler yapılmıştır. Işte, geniş ve uzun bir cadde olan Bülbülderesi Caddesi de bunlardan bir diğeridir.