Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

SAKARYA TÜRKÜSÜ

Hayatı , eserleri ve şiirleri...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
siyahbeyaz
KARA LISTE
KARA LISTE
Mesajlar: 552
Kayıt: 26 Eyl 2006, 17:52
Konum: evden

SAKARYA TÜRKÜSÜ

Mesaj gönderen siyahbeyaz »

Insan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya,
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak,
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir,
Oluklar çift, birinden nur akar, birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat,
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat..
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine,
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin,
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük..
Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dâva büyük.

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya,
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya..

Insandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan.
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân.
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an,
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu.
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu,
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna.
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna,
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir.
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir,
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler,
Sakarya, kandillere katran döktü geceler..

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.

Insan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su,
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek.
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek,
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl,
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl..
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun.
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız.
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız,
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader.
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider,
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz.
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz..

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya,
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya...
sen hiç fark etmeden kalp kırmadın m? merak edip vicdanına sormadın mı? ne yaptım ben sana bu kadar? nihayet bende bir anadan doğmadım mı?...
Cevapla

“Necip Fazıl KISAKÜREK” sayfasına dön