bir sure konusmayabilirsiniz, einstein da boyleymis ornegi verilir nasilsa. kimse size geri zekali bu cocuk yakistirmasi yapmaz
öyle agucuk gugucuk falan yaklaşan herkese yüz vermeyin. kendinizi ağırdan satın.
yapabildiğiniz kadar yaramazlık yapın. ta ki süpürgenin topuzuyla tanışıncaya kadar..
otobüste-uçakta ağlamayın lan.
öğle uykusunun kıymetini bilin.. "ekmek elden su gölden" hayat felsefesinin daimi olmadığını unutmayın..
erkek olanına baba, ötekine anne diyin..amaan.. sağlıklı olsunlar da.
biz size bebek diyoruz. sonra çocuk, ergen, abi/abla, amca/teyze, dede/nine diye değişiyor bu adlandırmalar. tutarsız değiliz. dünya böyle. aldırmayın yani.
gerçi anneniz babanız biliyordur ama ilk altı ay sadece annenizi emin. ileride her şeyin tadına bakarsınız nasıl olsa aceleci olmayın.
şimdi muhtemelen* yanında bir anne ve bir de baba denen, senin her derdinle ilgilenen, gak dediğinde mama, guk dediğinde su, ekstra başka bi ses çıkardığında altını değiştiren insanlar göreceksin.
onlara ilk etepta güvenebilirsin.
bi süre onlar senin ihtiyaçlarını zaten karşılayacaklar. bu konuda onlara kendini borçlu hissetme. ama onları sev. onlar seni seviyor muhtemelen.
en az 3 çocuk doğurun.
sokmayın o pis şeyleri ağzınıza!
eğer yeni doğdun ve burayı okuyabiliyorsan kendi dinini kur, ilk üyesi ben olurum.
gece gazınızı çıkardıktan sonra efendi gibi yatıp uyuyun. sabah da 7-8 gibi uyanın ama uyanır uyanmaz kıyameti koparmayın. önce kısık sesle bi "ınga" deyin, devamında ses tonunuzu kademeli olarak arttırın.
toplu taşıma araçlarında kıyameti kopartın, birisi annenize/babanıza yer verince susun, abartmayın.