Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

3 aylar nedemektir ?bize ne anlatır?ne yapmamı gerekir?

Bayramlar, kandiller arife günleri ve diğer dini günlerin, anlamlarını, özellikleri buradan paylaşıyoruz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
betül_42
Ilk Üye
Ilk Üye
Mesajlar: 2908
Kayıt: 03 Haz 2006, 04:01
Konum: Mevlana diyarı konya

3 aylar nedemektir ?bize ne anlatır?ne yapmamı gerekir?

Mesaj gönderen betül_42 »

3 Aylar ne demektir? Bize ne anlatır?Iki Cihan Güneşi Sevgili Peygamber Efendimiz, saâdet meclisinde oturuyordu. Mescide bir esir grubu getirildi. O sırada Allah Resûlü (sas), bir kadının yana yakıla bir şeyler aradığını gördü. Kadın yakaladığı her çocuğu sinesine basıyor, kokluyor sonra bırakıyordu
Sonra kendi yavrusunu buldu, bağrına bastı. Doyma bilmeden onu öpüyor, kokluyor, tekrar bağrına basıyordu. Allah Resûlü (sas) bu manzara karşısında iyice doldu. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak parmağıyla yanındakilere bu kadını gösterdi ve: “Şu kadını görüyor musunuz?” dedi. Sahabe cevap verdi: “Evet Ya Rasulallah!” Allah Resûlü (sas) tekrar: “Bu kadın şu kucağındaki çocuğunu cehenneme atar mı?” diye sordu. Sahabe “Hayır ya Rasulallah!” karşılığını verdi. Ve işte bunun üzerine Iki Cihan Serveri şu hikmet dolu sözleri söyledi: “Allah o kadından daha şefkatlidir, kullarını cehenneme atmak istemez.”

Işte böylesine başdöndürücü bir şefkat ve merhamete sahip olan Allahu Teala, sene içinde kulları için gönül dünyalarında adeta bir manevi hamle yapmaları adına bazı özel gün ve geceler yaratmıştır. Bu özel zaman dilimlerinde Cenab-ı Hakk’ın rahmet esintileri sağanak sağanak yağmaktadır. Şu günlerde bu zaman dilimlerinden “üç aylar”a kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Malum olduğu üzere halkımız arasında Arabi aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarına “üç aylar” deniyor.

Ahiret ticaretinin yapıldığı kazançlı bir pazar durumunda olan üç aylar, yılda ancak bir defa açılır ve üç ay boyunca devam eder. Istifade edebilenlerin çok şey kazandığı bu pazarı kaçıranlar gelecek mevsimi beklemek zorundadır. Tabii ömürleri yeterse. Kimse yarına çıkmaya garanti veremediği gibi gelecek mevsime yetişmeyi de taahhüt edemez. Öyleyse yapılacak iş, bu mevsimi çok iyi değerlendirmek, bunun için de onu elimize geçen son fırsat olarak kabul etmek.

Üç aylar fırsat günleridir, çok bereketli bir kazanç mevsimidir. Böylesine bir koyup binler alabileceğimiz kazanç kuşağında kaybetmemek için bu günleri iyi değerlendirmeliyiz.

***

ÜÇ AYLARA HAZIR MISINIZ?

Bu günlerde müminler, birbirleri ile tebrikleşmeli, birbirlerini yemeklere çağırmalı, çocuklar sevindirilmeli, fakirlerin gönlü alınmalı, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları giderilmeli, anne-babanın, masum ihtiyarların duaları alınmalı, hasılı bu aylar daha canlı ve daha verimli yaşanmalıdır.

Bütün bu yapılanlar bir yarış havası içinde yapılırken ihlaslı yapmaya da azami dikkat gösterilmeli. Zira ihlasla yapılan küçük bir amel, ihlassız yapılan pek çok amelden üstündür. Bu sayede hem cemiyete huzur gelmiş, hem de manevi bir atmosfer meydana getirilerek, ilahi rahmetin celbine zemin hazırlanmış olur. Yapılan ibadetler, okunan Kur’anlar, Cenab-ı Hakk’a yükselen inilti ve ızdırap dolu dualar, akıtılan gözyaşları, yapılan tevbe, istiğfarlar yağmuru çeken bulutlar gibi ilahi rahmeti kendisine çeker.

Ilahi rahmet, semamızı kapladığı zaman onu hayat kaynağı yağmurlar gibi lütuflar, ihsanlar, ikramlar ve hediyeler takip eder. Böylece gelen rahmet damlaları günahlarımızdan, gafletimizden dolayı kirlenen manevi hayatımızı da temizler.

Öyleyse daha ne duruyoruz. Haydi hep beraber, ilahi rahmet ve lütuflara hasret insanlar olarak başımızı okşayacak rahmet bulutlarının celbine ve onu takip edecek ilahi ihsanlara kendimizi hazırlayalım.

Bu bereketli günleri nasıl değerlendirelim?

1. Bol bol Kur’ân-ı Kerim okuyalım.

2. Peygamber Efendimiz (sas)’in şefaatini ümit ederek, O’na salât ü selâmlar getirelim.

3. Kaza veya nafile namazlar kılalım.

4. Dünyaya gönderiliş amacımızı ve gidişatımızı düşünerek tefekkürde bulunalım.

5. Işlediğimiz günahlar için bu bereketli günlerin yüzü suyu hürmetine samimi ve gönlümüzden gele gele tevbe ve istiğfarda bulunalım.

6. Bir dua listesi oluşturarak sevdiğimiz insanlara bol bol dua edelim.

7. Geceleri değerlendirerek haftanın belirli günlerinde teheccüd namazı kılalım.

8. Bu günlerde Allah Resulü’nün diğer günlere nazaran daha çok oruç tuttuğunu ve devamlı hayır yapma peşinde olduğunu görüyoruz. Biz de tutabildiğimiz kadar oruç tutmalı ve elimizdeki imkanlar nispetinde muhtaç olan insanlara maddi yardımlarda bulunarak onları sevindirmeliyiz.

Rahmetin sağanak sağanak yağdığı günler geliyor

REGAIB GECESI
Regaib, “çokça rağbet edilen, kıymetli, değerli, ihsan” manalarına gelen Ragibe kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaib Gecesi denilince; “çok lütuf ve ihsan dolu, kıymetli ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” manası anlaşılır. Halk arasında üç aylar diye meşhur olan Recep, Şaban ve Ramazan aylarından Recep ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi olan Regaib Gecesi, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk habercisi olma şerefini taşımaktadır. Rahmet kapılarının ardına kadar açık olduğu bu gece gaflet içinde geçirilmemeli, bir fırsat gecesi olarak değerlendirilip ona göre hareket edilmelidir.

RECEP AYI
Üç ayların ilki olan Recep, “tazim ve tekrim olunan ay” ve “hazırlanmak” manalarına gelmektedir. Peygamber Efendimiz (sas) bu aya ulaştıklarında “Allah’ım! Receb’i ve Şaban’ı hakkımızda mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur” diyerek dua ederlerdi. Bu ay içinde aynı zamanda Mi’rac, Berat ve Kadir Gecesi gibi mübarek zaman dilimlerinin de bir müjdecisi olan “Regaib” gecesi vardır. Regaib, pek çok ata ve ihsan” manasına gelen “Ragibe” kelimesinin çoğuludur. Bu gecede Cenab-ı Hak engin rahmetiyle tecelli edip sonsuz mağfiretiyle muamelede bulunduğu için geceye bu isim verilmiştir. Recep ayının 27. gecesi ise Mirac Kandili’dir. Mirac, kelime manası itibarıyla “merdiven”, “yükselecek yer”, “en yüksek makam” manalarına gelmektedir. Bu gecede Insanlığın Iftihar Tablosu (sas) bir mucize olarak Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya ve oradan da göklerin Ilahi derinliklerine doğru pervaz edip ruhen ve bedenen Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıkmıştır.

ŞABAN AYI
Üç ayların ikincisi olan Şaban, kelime manası itibarıyla “dağılan”, “saçılan” manalarına gelmektedir. Bir rivayete göre Efendimiz (sas), Şaban ayında Ramazan için pek çok hayır dağıldığı için bu aya bu ismin verildiğini ifade etmektedir. Şaban ayı içerisinde Berat Kandili vardır. Berat kelimesi, “borçtan, isnat edilen suçtan, ruha azap veren sıkıntılardan kurtulmak” manalarına gelmektedir. Bu gecede Kur’an-ı Kerim, Levh-i Mahfuz’dan alınmış ve bir bütün halinde dünya semasına indirilmeye başlanmıştır. Bu sebeple bu gece hürmetine pek çok günah bağışlandığı için geceye Berat Gecesi denilmiştir. Yine bu ay içinde hicretin ikinci senesi Müslümanların kıblesi Mescid-i Aksa’dan Kâbe’ye çevrilmiştir.

RAMAZAN AYI
Üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayı, on bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisidir. Zira bu ayda Kur’an nazil olmaya başlamış ve ay boyunca oruç tutmak farz kılınmıştır. Ramazan kelimesi “kızgın taş” manasına gelen “Ramid” kelimesinden türetilmiştir. Ramazan ayı çok sıcak ve hararetli bir zaman dilimine tevafuk ettiği için ona bu isim verilmiştir. Ayrıca nasıl ki kızgın taş etrafındakini yakıp yok ederse Ramazan da kulların günahlarını yakıp mahvettiği için bu aya bu ismin verildiğini söyleyenler de olmuştur. Bazıları ise Ramazan kelimesinin “yağan yağmur” manasına gelen “ramıd” kelimesinden türetildiğini ve nasıl ki yağmurun yağması neticesinde yeryüzünün temizlenmesi gibi Ramazan ayında da günahların temizlenmesi sebebiyle bu aya bu ismin verildiğini söylemişlerdir. Kur’an’ın indirilmeye başlandığı bu ay içinde Kur’an-ı Kerim’deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan “Kadir Gecesi” vardır. Bu gece Allah’ın müminlere bahşettiği çok yüce bir ikramıdır. Ramazan’ın her gecesinin dolu dolu geçirilmesi için bu gecenin zamanı gizlenmiştir. Ancak Kadir gecesinin Ramazan’ın son on günü içinde olduğuna dair güçlü işaretler vardır
Resim ResimResim
Kullanıcı avatarı
BIDIBIDI
Web Master
Web Master
Mesajlar: 8611
Kayıt: 01 Haz 2006, 03:01
İletişim:

Mesaj gönderen BIDIBIDI »

betül_42 yazdı:Bu bereketli günleri nasıl değerlendirelim?

1. Bol bol Kur’ân-ı Kerim okuyalım.

2. Peygamber Efendimiz (sas)’in şefaatini ümit ederek, O’na salât ü selâmlar getirelim.

3. Kaza veya nafile namazlar kılalım.

4. Dünyaya gönderiliş amacımızı ve gidişatımızı düşünerek tefekkürde bulunalım.

5. Işlediğimiz günahlar için bu bereketli günlerin yüzü suyu hürmetine samimi ve gönlümüzden gele gele tevbe ve istiğfarda bulunalım.

6. Bir dua listesi oluşturarak sevdiğimiz insanlara bol bol dua edelim.

7. Geceleri değerlendirerek haftanın belirli günlerinde teheccüd namazı kılalım.

8. Bu günlerde Allah Resulü’nün diğer günlere nazaran daha çok oruç tuttuğunu ve devamlı hayır yapma peşinde olduğunu görüyoruz. Biz de tutabildiğimiz kadar oruç tutmalı ve elimizdeki imkanlar nispetinde muhtaç olan insanlara maddi yardımlarda bulunarak onları sevindirmeliyiz.
Ellerine , yüreğine sağlık.

Bu Mübarek aylar Hayırlara Vesile Olur Inşallah...
Kullanıcı avatarı
betül_42
Ilk Üye
Ilk Üye
Mesajlar: 2908
Kayıt: 03 Haz 2006, 04:01
Konum: Mevlana diyarı konya

Mesaj gönderen betül_42 »

****
Efendimiz (A.S) Şöyle buyurmuştur:

"Recep ayı Allah'ın, Şab'ban ayı benim, Ramazan ayı ise ümmetimin ayıdır"
*****
Ebu Bekir el-Verrak;
"RECEP AYI EKINI EKME, ŞABAN SULAMA, RAMAZAN ISE HASAT AYIDIR."
********
Alimlerden birisi şöyle der:

Recep bedeni, Şaban Kalbi, Ramazan ise ruhu temizler.Eğer Recep'te beden, Şaban'da kalb temizlenmezse, Ramazan'da Ruh nasıl temizlenebilir?
********
Ibni Ömer (r.a) tarafından rivayet olunan bir hadisi Şerif'te Efendimiz(s.a.v)şöyle buyurdu:

"Dört gece vardır ki Onlar da dua reddedilmez:

-Recep ayının ilk gecesi

-Şa'ban ayının 15. gecesi

-Kadir Gecesi

-Iki bayram Gecesi
******
Abdullah b.Mes'ud(r.a) anlatıyor:

"Allah Resulü (s.a.v) 'in yanında oturuyorduk. O güne kadar mislini görmediğimiz yakışıklı bir adam geldi ve Peygamber (s.a.v) 'e selam verdi. Onun dilini bilmiyorduk. Allah Resulü (s.a.v) onun diliyle selamını aldı. Sonra ona sordu:"Nerelisin ve niçin geldin?"

"Ben Isa (a.s) 'ın kavmindenim. Hz. Meryem'e ve Isa Aleyhisselam'a hizmet ettim, Onun yanında Tevrat okudum."

Efendimiz (S.A.V) sordu:

"Seni bu kadar uzun yaşatan nedir? Zira benimle Isa kardeşim arasında, tam altı yüz sene vardır."

O adam cevap verdi:

"Ben Allah tarafından gönderilen semavi kitaplarda, Senin şan ve şerefini gördüm, ümmetinin üstünlüğüne şahit oldum. Bu yüzden, Sana ve ümmetine erişmem için, Allah'a niyaz ettim. Isa Aleyhisselam gönderilince ona da beni, Sana ve ümmetine eriştirmesi için duada bulunmasını rica ettim."

Daha sonra o adam, Peygamber (s.a.v) 'e acayip şeyler anlatmağa başladı. Şöyle anlatı:

"Ey Allah Nebisi, bir gün Isa(a.s) ile birlikte yürüyordum. Bir ara büyük bir dağa vardık. Dağ, içindeki cevherlerden yükselen nur ile apaydınlık olmuştu. Isa(a.s):

"Allah'ım bana öyle kuvvet ver ki, şu dağa tırmanayım, içindekileri rahatlıkla görebileyim." diye niyazda bulundu. Bu dua ağzından çıkar çıkmaz, kendimizi dağın tepesinde buluverdik. Sonra Isa(a.s), dağın kendisi ile konuşması için Allah'a dua etti. Allah'ü Teâlâ da dağa bir dil ihsan etti ve dağ konuşmaya başladı:

"Ey Allah'ın ruhu, benden ne istiyorsun?"

Isa (a.s):

"Bana bazı haberler vermeni senden istiyorum."

Dağ şöyle cevap verdi:

-"Içimde, Hazreti Muhammed (s.a.v)'i ve ümmetini pek seven Musa(s.a.v)'ın kavminden bir adam bulunmaktadır."Işte onun yüzü suyu hürmetine, ben bu şerefe nail oldum."

Bunun üzerine Isa(a.s) şöyle dua etti:

"Ya Rabbi! Bu adamı, şu dağın içinden bir çıkar da göreyim ve onunla konuşayım."

Bu dua üzerine dağ hemen ayrıldı, içinden pek yakışıklı bir ihtiyar çıkıverdi.Isa (a.s) ona sordu:

"Sen hangi kavimdensin? Bu kadar yaşamanın sırrı nedir?"

"Ben Musa (a.s) kavmindenim. Muhammed (s.a.v) iel kavminin ne zaman adı geçmişse, Allah'a, onlarla beni buluşturması için duada bulundum. Şöyle deim:

"Ya Rabbi! Muhammed (s.av) ile aramda çok uzun zaman var. Ne olur beni bu dağa göm de, O'na kavuşuncaya kadar bu dağda yaşayayım.

Bunun üzerine Isa(a.s) sordu:

"Bu dağda kaç yıldır Allah'a ibadet ediyorsun?

"Altıyüzsenedir ibadet ediyorum."

Isa(a.s) şöyle demekten kendini alamadı:

"Ya Rabbi! Yeryüzünde bu adamdan daha değerli bir adam yoktur."

Allah Azze ve Celle ona hitaben şöyle buyurdu:

"Ey Isa! Muhammed ümmetinden herhangi bir adam, Receb ayında bir gün oruç tutarsa, benim katımda bundan daha değerli olur."
Resim ResimResim
Cevapla

“Dini Günler” sayfasına dön