
Ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum
ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski istanbul mudur?
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun
belki haziranda mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin..
lk Gençlik Yillari
15 Haziran 1925'te Menemen'de dogdu. Ilk ve orta egitiminin büyük bir bölümünü Izmir ve babasinin isi dolayisiyla gittikleri farkli bölgelerde tamamladi. Izmir Atatürk Lisesi birinci sinifintayken mektuplastigi bir kiza yazdigi Nâzim Hikmet siirleriyle yakalanmasiyla 1941 Subat'inda, 16 yasindayken tutuklandi ve okuldan uzaklastirildi. Üç hafta gözetim altinda kaldi. Iki ay hapiste yatti. Türkiye'nin hiçbir yerinde okuyamayacagina dair bir belge verilince, egitim hayatina ara vermek zorunda kaldi. Danistay karariyla, 1944 yilinda okuma hakkini tekrar kazandi ve Istanbul Isik Lisesi'ne yazildi. Lise son siniftayken amcasinin kendisinden habersiz katildigi CHP Siir Armagani'nda Cebbaroglu Mehemmed siiriyle ikincilik ödülünü pek çok ünlü sairi geride birakarak aldi. 1946'ta mezun oldu. Istanbul Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Üniversite hayatinin basarili geçen yillarinda Yigin ve Gün gibi dergilerde ilk siirleri yayinlanmaya basladi. 1948'de ilk siir kitabi Duvar'i kendi imkanlariyla yayinladi.
Paris Yillari
1949 yilinda, üniversite ikinci siniftayken Nâzim Hikmet'i kurtarma hareketine katilmak üzere ilk kez Paris'e gitti. Bu harekette aktif rol oynadi. Fransiz toplumu ve orada bulundugu çevreye iliskin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan bir çok karakter ve olaya temel olusturmustur. Türkiye'ye geri dönüsünde siklikla basi polisle derde girdi. Sansaryan Han'daki sorgulamalar ölüm, tehlike, gerilim temalarinin islendigi eserlerinde önemli rol oynamistir. Bir kaç kez gözaltina alindi.


