Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

GELENEKLERIMIZDEN...

Giresunda eğitim, kültür, yaşam...
Cevapla
murtaa_28
KARA LISTE
KARA LISTE
Mesajlar: 207
Kayıt: 18 Tem 2006, 23:54
Konum: hayatın savurdugu yerden

GELENEKLERIMIZDEN...

Mesaj gönderen murtaa_28 »

Mayıs Yedisi :

Giresun'da Aksu ırmağının denize döküldüğü yerde her 20 Mayıs'ta sabahın erken saatlerinde ırmak kıyısına gelenler önce suya 7 çift 1 tek taş atarlar. Bununla tüm dileklerin gerçekleşeceğine inanılır.Gün boyunca yenilip içildikten sonra, ırmağın denize döküldüğü yerden Giresun Adasına geziler yapılır.

Giresun'daki bu törenin benzeri Tirebolu'da da yapılır,cintaşı etrafında kayıklarla dönülürdü.

Mart Bozumu

Hicri takvime göre yılbaşı olan 14 Mart'ta sabah erken kalkarak, namaz kılınır. Uğurlu olacağına inanıldığından akarsu ya da denizden su alınır. Sağ ayak, eşikten içeri besmeleyle atılır. Getirilen su, evin her yanına ve hayvanların üstüne serpilir. Denenmiş kişilerin dışında, eve konuk alınmaz. Kabul edilen kişi de eve önce sağ ayağını atarak girer ve "Yeni yılınız hayırlı uğurlu olsun, Mart'ınızı bozuyorum" der. O gün pişirilen sırgan yemeğinin içine konan mavi boncuk kime çıkarsa, o kişinin yıl içinde kısmetli olacağına inanılır.

Hıdırellez :

Hıdırellezde her yörede görülen niyet tutma, gül ağacı dibine yüzük gömme, manilerle yüzüğün çıkarılması yanında, sabah toprağa biraz fasulye ya da mısır atılır. "Hıdırellez dede eğri mi, büğrü mü, kurtların kuşların hepsinin ağzına atıyorum" denir. Böyle yapınca doğacak çocukların ya da hayvanların kusursuz olacağına inanılır.

Evlenme Gelenekleri :

Yöremizde görücü usulüyle evlenme yaygındır. Gelinlik kız, görücülere hizmet eder.Eğer taraflar anlaşırsa söz kesilir.Kızın nüfus kağıdı bir kurdeleyle erkek ailesine verilir, işlemlere başlanır.Hazırlıkların tamamlanmasından sonra, erkek yanı bir cuma günü düğün tarihini saptamak için kız evine gider. Buna "şerbet içme" de denir. Erkek evi kız evini tavukla, kız evi de erkek evini baklava ile ağırlar.

Düğüne genellikle salı günü başlanır. Ilk geceye "kına gecesi" ya da "komşu gecesi" denir. Konukları her iki tarafta kendi evinde karşılar. Gecemumlar yada çıralarla oğlan evinden bir grup kadın, kız evine gider. Geline ak gelinliği giydirilir, duvağı takılır. Genişce bir tepsinin ortasında kına ezilir, çevresinde mumlar yakılır. Gelinin avucuna konan kına , tülbentle sarılır. Baş parmağı ile şahadet parmağı arasına yanan bir mum sıkıştırılır. Gelinlik çağlarındaki kızlarda birer mum yakarak törene katılır. Gelini de aralarına alıp horan oynanır, oğlan evinden gönderilen çerez yenir. Kına yakılırken türküler söylenir, eğlence sabaha kadar sürer.

Kına yakıldıktan sonra elinde tefiyle bir kadın dolaşıp bahşiş toplar. Bahşiş önce kızın anasından istenir. Ana ilgisiz kalırsa "Ana gelmeyince/Bahşişi vermeyince/Kız vermez elini kınaya" diye söz atılır.

Çarşamba günü oğlan yanı, gelini giydirmeye gider. "Ağırlık"denen takılar takılır. Kızın çeyizi de bir sandıkla oğlan evine gönderilir. Bunlarla gelin odası döşenir, konukların görüşüne açılır. Kimi köylerde çeyiz görme sırasında "töre atılır" (bahşiş verilir).

Perşembe"gelin alma günü"dür. Sabah kız evince hazırlanan "güvey bohcası" bir tepsi baklavayla erkek evine görderilir. Sağdıcıyla hamama giden güvey, bohcadaki giysileri giyer. Öğleden sonra gelin alayı, davul zurna, kemençe eşliğinde kız evine gider. Genellikle bu alayda damat bulunmaz, büyükler öncülük eder.

Aynı akşam kızın erkek kardeşleri ve onların arkadaşları oğlan evine baskına gider. Eve yaklaştıklarında silah atarak geldiklerini duyururlar. Oğlan evinden bir grup, davul zurnayla yola çıkar onları karşılar. Konuklar başka bir eve götürülerek ağırlanır. Kız evinden gelenler, ağırlamada kusur bulurlarsa çeşitli tatsızlıklar çıkar. Bu baskın bir anlamda kız tarafının üzüntüsünü gidermek içindir.

Gelin alayı aynı gün, kimi yörelerde de cuma günü hareket eder.Süslenen bir at üzerinde götürülen gelin oğlan evine götürülür. Evden çıkmadan gelinin, büyüklerin ellerini öperek vedalaştığı sırada tefci kadın taf çalarak "Gelin ağlatma türküsü" söyler. Gelin alayı oğlan evine döndüğünde yine çalgılarla karşılanır, oyunlar oynanır. Gelin kaynananın kapıya bağladığı ipi kopararak girer. Bununla tüm uğursuzlukların kırıldığına inanılır. Kapıdan girerken gelinin başından para ve çerez serpilir. Kimi yerlerde de bereket getireceği inancıyla mısır serpilir. Kayınbaba ya da kaynana yüz görümlüğü vererek gelinin yüzünü açar.

Güvey sağdıçlarıyla birlikte ikindi namazına gider. Sağdıçlardan birinin evli olması gerekir. Namaz dönüşü arkadaşları güveyi yumruklayarak gerdek odasına sokarlar.

Pazar günü kız yanı, gelin görmeye gider.buna kimi yerlerde "çerez yeme" de denir.Gelinin ev içindeki durumu izlenir, çeyiz görülür.

Bir hafta sonra güvey, gelin ve yakınlarıyla birlikte kaynanasına "Yumurta yemeye" gider. Hal hatır sorma, şakalaşma ve söyleşiden sonra, üstü peşkir ile örtülü bir tabakta, pişmiş yumurta getirilir. Dağıtımının yapılması için, güveyin bahşiş vermesi beklenir. Bu gidip gelmeler, aileler arasındaki dostluk bağının güçlendirilmesi içindir.
Cevapla

“GiRESUN EĞiTiMi-KÜLTÜRÜ” sayfasına dön