Bidibidi Yenileniyor !

23 Nisan 2021 tarihinden önce hesabın varsa Şifreni Sıfırlaman gerek: TIKLA ŞİFRE SIFIRLA | Her şeye sana özel olan panelinden ulaşabileceksin. Seni evine bekliyoruz: https://www.bidibidi.com


[YENİLENDİ] Kullanıcı, Kayıt, Üyelik ve Profil Sistemi
[YENİLENDİ] Bidibidi Oyun Bölümü

[BEKLİYOR] Forum, Galeri, Diğer Bölümler


KAYDOL

HAYBER

Peygamberimiz...
Kilitli
Kullanıcı avatarı
BIDIBIDI
Web Master
Web Master
Mesajlar: 8611
Kayıt: 01 Haz 2006, 03:01
İletişim:

HAYBER

Mesaj gönderen BIDIBIDI »

Hayber, yahudilerin yasadigi ve Islâmiyet için büyük bir tehlike teskil eden bir sehir idi.Çünkü liderleri Gatafan sürekli Kureyslileri onlara karsi kiskirtiyordu ve Medine'ye düsmandi.Bu yönde bir girisimde bulunulmasi gerekliydi. Çünkü Bir süre önce gelen bir vahiydeki yakin ve ganimetleri bol zaferin Hayber'in fethi anlamina geldigine emindi.Böyle bir fetihde, bedevilere görev verilmemeliydi, çünkü vahiy onlarin maddi kaygilarla sefere katildigini söylüyordu.Bu da müslümanlarin nisbeten daha az olmasi demekti.

Bu olay duyuldugunda kimse inanamadi. Hayber'in asilmaz bir kale oldugunu herkes biliyordu.Hayber de buna inanmadi ve müttefiklerine haber vermedi.Ancak haber gelince sefleri Kinane Gatafan'a giderek dörtbin kisilik asker yardimi aldi.Böylece onbin kisi oluyorlardi.Müslümanlar ise sadece altiyüz kisiydi.

Bu sirada, Medine halki çok fakirdi. Ve birçogunun ailelerine birakacak bir seyi yoktu. Peygamber onlara: "Siz gerçekten fakirsiniz. Fakat nefsimi kudret elinde tutana yemin olsun ki, bir müddet daha yasarsaniz bolluk içinde yasayip ailelerinizi de bolluk içinde yasatacaksiniz.Bir yigin dirhem ve paraya sahip olacaksiniz ve bu sizin için hiç de iyi olmayacak."dedi.

Seferde iken orduyu durdurup güzel sesli Ibn el-Ekva (ra)'ya sarkilar söylettirdi ve kederli bir hava olustu .Sarki sonunda Peygamber ona:"Allah sana rahmet eylesin."dedi. Bu, onun sehit olacagi anlamina geliyordu.

Sehre gece karanliginda ve çok sessizce yaklasmislardi. Sabah namazini da sessizce kildilar. Günes yükseldiginde karsilarinda sessiz bir orduyla karsilasan Hayber halki çok saskindi. "Muhammed ve ordusu" diyerek sehre kaçistilar. Hz. Muhammed (sav), Allahû Ekber dedi ve zafer dolu bir sesle "Hayber harab oldu." sözlerini ekledi. Daha sonra Allah'in anlari cezalandirtacagini haber veren bir ayet okudu.

Hayber'liler surlarinin saglamligina güveniyorlardi. Oysa en zayif noktalari, birlikten yoksun olmalariydi. Karsilarindaki, küçük ama birlik içindeki orduyla savasmak onlar için bir sanssizlikti.

Müslümanlar, ilk gün küçük bir grupla en yakin kaleye saldirdilar. Bu bir taktik idi. Yaralananlar için de kampin gerisinde bulunan kadinlar görev aliyorlardi. Sabirla hareket ediyorlardi. Fakat alti gün boyunca bir degisiklik olmamisti. Son gece bir casusu yakalamislar ve o da (ailesine ve mallarina dokunulmamasi karsiliginda) kaleler hakkinda bilgi vermisti. Ilk önce en az korunan ve güçlü bir savas aletine sahip bir kaley saldirmalarini önerdi. Ertesi gün müslümanlar kaleyi ele geçirdiler. Kendi savas aletlerini buraya çikardilar. Böylece diger zayif kaleleri teker teker düsürdüler."

"Beni Gatafan nerede?" sorusu Hayber'de sikça sorulan bir soruydu.Gatfanlilar gerçekten yola çikmislardi.Bir günlük yol bitince, nerden geldigini anlayamadiklari: "Halkiniz! Halkiniz! Halkiniz!" seklindeki sesi üç kez arka arkaya duydular.Ailelerinin tehlikede olduklarini düsünerek, geri döndüler. Herseyin yerli yerinde oldugunu gördüler. Bir bakima, Düsmanin yenilmesinde paylari olamayacak kadar geç kaldiklarini düsünerek ikinci kez yola çikmayi göze alamadilar.

Hayber'deki en güçlü kalelerden biri Zübeyr Hisari denilen kaleydi. Diger kalelerden kaçanlarin çogu bu kaleye siginmislardi. Kale üç gün kusatma altinda tutuldu. Günün sonunda diger kalelerden gelen bir yahudi, onlara kaleyi sonsuza dek koruyacak kaynak bulundugunu, eger kendisi ve ailesi garanti altina alinirsa bu sirri onlara açiklamayi teklif etti. Bu sir kalenin altindan su geçiyor olmasiydi. Müslümanlar bu kaynagi engelleyerek onlari susuz biraktilar. Siddetli bir çarpismadan sonra kaleyi aldilar.

Son kale Kâmus kalmisti. Bu kale, güçlü ve zengin Kinane ailesine aitti. Yardim gelmemesi en çok onlari hayal kirikligina ugratmisti. Ondört gün direndiler. Sonra Peygamber'in Kinane'le konusma istegi üzerine görüsmeye karar verildi. Görüsmeler sonucunda, yahudilerin Hayber'i ve tüm mallarini müslümanlara birakip gitmeleri sartiyla onlara ve ailelerine birsey yapilmamasina ve esir alinmamasina karar verildi. Fakat kisa bir süre sonra hem müslümanlar hem de yahudiler mallarin büyük kisminin gizlenmis oldugunu farkettiler. Medine'den getirilen o meshur Beni Nadir serveti nerdeydi ? Peygamber (sav) bunu Kinane'ye sordu. O da mallarinin çogunu sattiklarini ve mallarinin azaldigini söyledi. Yahudiler onun yalan söyledigini biliyorlardi. Bir Peygamber karsisinda olduklarina artik inanmislardi ve onun yalan söylediginin anlasilacagindan korkuyorlardi. Kinane'nin en sevdigi adamlari ona hiçbirsey gizlememesi için yalvardilar. O ise onlari tersledi. Ertesi gün hazinenin varligi ortaya çikmisti. Kinane ve ona yardim eden kuzeni ölüm cezasina çarptirildilar. Ailesi de esir alindi.

Bundan sonra diger iki kale kendiliklerinden teslim oldular. Hayber yahudileri toplanip bir karara vardilar. Çiftçilikten iyi anladiklarini söyleyip hasat parasinin yarisini vergi olarak verip Hayber'de kalmak isteyeceklerdi. Peygamber bunu kabul etti. O sirada müslümanlarin Kuzydogudaki zengin vaha olan Fedek'e sefer düzenleyecekleri söylentisi çikti. Fedek yahudileri Hayber'e uygulanan sartlarla teslim olmak istedikleri haberini gönderdiler. Böylece Fedek de, savas ypilmadan kazanilmis oldu.
Kilitli

“Hz. MUHAMMED (S.A.V.)” sayfasına dön